www.forumyok.forumm.biz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 KAF Suresi Meali

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DEN(ge)[s]İZ
AdministratorAdministrator
DEN(ge)[s]İZ


Kadın
Mesaj Sayısı : 3681
Yaş : 115
Nerden : ı cennet olsun =)
Kayıt tarihi : 14/06/08

KAF Suresi Meali Empty
MesajKonu: KAF Suresi Meali   KAF Suresi Meali Icon_minitimeC.tesi Nis. 25, 2009 9:00 pm

Bismillâhirrahmânirrahîm





50 / KAF - 1Kâf vel kur’ânil mecîd(mecîdi).

Kâf. Mecîd (şerefli) Kur'ân'a andolsun.

50 / KAF - 2Bel acibû en câehum munzirun minhum fe kâlel kâfirûne hâzâ şey’un acîbun.

Hayır, kendilerinden bir nezirin onlara gelmesine şaşırdılar. Bunun üzerine kâfirler: “Bu şaşılacak bir şey.” dediler.

50 / KAF - 3E izâ mitnâ ve kunnâ turâbâ(turâben), zâlike rec’un baîdun.

“Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltileceğiz)?”
İşte bu, uzak (gerçekleşmesi mümkün olmayan) bir dönüştür.

50 / KAF - 4Kad alimnâ mâ tenkusul ardu minhum, ve indenâ kitâbun hafîzun.
Arzın
(toprağın) onlardan neleri eksilteceğini biz biliyorduk. Ve katımızda
(illiyyine ve siccîne yerleştirilen bütün zamanlardaki bütün olayları)
muhafaza eden bir kitap vardır.

50 / KAF - 5Bel kezzebû bil hakkı lemmâ câehum fe hum fî emrin merîcin.

Hayır (öyle değil), onlar kendilerine hak gelince onu yalanladılar. Bu durumda onlar, karışık bir emr (problem) içindeler.

50 / KAF - 6E fe lem yanzurû iles semâi fevkahum keyfe beneynâhâ ve zeyyennâhâ ve mâ lehâ min furûcin.

Öyleyse üzerlerindeki semayı nasıl bina ettiğimize ve onu nasıl süslediğimize bakmıyorlar mı? Ve onun hiçbir çatlağı yoktur.

50 / KAF - 7Vel arda medednâhâ ve elkaynâ fîhâ revâsiye ve enbetnâ fîhâ min kulli zevcin behîcin.

Ve arz; onu döşedik, yaydık ve oraya sağlam dağlar attık (yerleştirdik). Ve orada her çeşit bitkiden güzel çiftler yetiştirdik.

50 / KAF - 8Tebsıraten ve zikrâ li kulli abdin munîbin.
Münib
olan (Allah'a yönelen: Allah'a ulaşmayı dileyen) bütün kullarına
basiret olsun (onların kalp gözleri açılsın) ve (çok) zikretsinler
(daimî zikre ulaşsınlar) diye.

50 / KAF - 9Ve nezzelnâ mines semâi mâen mubâreken fe enbetnâ bihî cennâtin ve habbel hasîdi.

Ve gökten mübarek (bereketli) su (yağmur) indirdik. Böylece onunla bahçeler ve hasat edilen hububat yetiştirdik.

50 / KAF - 10Ven nahle bâsikâtin lehâ tal’un nadîdun.

Ve üst üste kümelenmiş tomurcukları olan uzun hurma ağaçları (yetiştirdik).

50 / KAF - 11Rızkan lil ibâdi ve ahyeynâ bihî beldeten meytâ(meyten), kezâlikel hurûcu.

Kullar için rızık olsun diye. Ve onunla ölü beldeye hayat verdik. (Ölümden sonra topraktan) Çıkış (diriliş), işte bunun gibidir.

50 / KAF - 12Kezzebet kablehum kavmu nûhın ve ashâbur ressi ve semûdu.

Onlardan evvel Hz. Nuh'un kavmi, Ress'in halkı ve Semûd halkı da (resûllerini) yalanladı.

50 / KAF - 13Ve âdun ve fir’avnu ve ihvânu lûtın.

Ve Ad (kavmi), Firavun ve Lut (A.S)'ın kardeşleri de.

50 / KAF - 14Ve ashâbul eyketi ve kavmu tubbain, kullun kezzeber rusule fe hakka vaîdi.

Ve Eyke halkı ve Tubb kavmi, hepsi resûllerini yalanladı. Böylece vaadim (cezam) hak oldu (Allah'ın vaadi yerine geldi).

50 / KAF - 15E fe ayînâ bil halkıl evvel(evveli), bel hum fî lebsin min halkın cedîd(cedîdin).

Yoksa Biz, ilk yaratışta aciz miydik? Hayır (öyle değil), onlar (ölümden sonra) yeniden yaratılıştan şüphe içindeler.

50 / KAF - 16Ve lekad halaknel insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh(nefsuhu), ve nahnu akrebu ileyhi min hablil verîdi.

Ve andolsun ki insanı Biz yarattık. Ve nefsinin ona ne vesveseler vereceğini biliriz. Ve Biz, ona şah damarından daha yakınız.

50 / KAF - 17İz yetelakkâl mutelakkîyâni anil yemîni ve aniş şimâli kaîdun.

O zaman, sağda ve solda oturan iki telâkki edici (tesbit edici melek), (amelleri) tespit ederler.

50 / KAF - 18Mâ yelfızu min kavlin illâ ledeyhi rakîbun atîdun.

Bir söz söylenmez ki, onun yanında hazır gözetleyiciler (tarafından tespit edilmiş) olmasın.

50 / KAF - 19Ve câet sekretul mevti bil hakk(hakkı), zâlike mâ kunte minhu tehîdu.

Ve ölüm sarhoşluğu hak ile geldi. İşte senin ondan kaçtığın şey budur.

50 / KAF - 20Ve nufiha fîs sûr(sûri), zâlike yevmul vaîdi.

Ve sur'a üflendi. İşte bu vaîd (ikaz) günüdür.

50 / KAF - 21Ve câet kullu nefsin meahâ sâikun ve şehîdun.

Ve bütün nefsler beraberinde bir saik (hayat filmini çeken) ve bir şahit ile gelir.

50 / KAF - 22Lekad kunte fî gafletin min hâzâ fe keşefnâ anke gıtâeke fe besarukel yevme hadîdun.
(Allahû
Teâla buyurur): “Andolsun ki sen bundan gaflet içindeydin. İşte senden
perdeni kaldırdık. Artık bugün senin görüşün keskindir.”

50 / KAF - 23Ve kâle karînuhu hâzâ mâ ledeyye atîd(atîdun).

Ve onun yakınında olan (melek): “İşte bu (hayat filmi), benim yanımda hazır olan şeydir.” der.

50 / KAF - 24Elkıyâ fî cehenneme kulle keffârin anîdin.

“Bütün inatçı kâfirleri cehenneme atın!”

50 / KAF - 25Mennâın lil hayri mu’tedin murîbin.

“Hayra mani olan, haddi aşan, şüphe eden …”

50 / KAF - 26Ellezî ceale meallâhi ilâhen âhara fe elkıyâhu fîl azâbiş şedîdi.

“O, Allah ile beraber başka ilâh edindi. Öyleyse ikiniz onu şiddetli azabın içine atın!”

50 / KAF - 27Kâle karînuhu rabbenâ mâ etgaytuhu ve lâkin kâne fî dalâlin baîdin.

Onun yakını: “Rabbimiz onu ben azdırmadım, fakat o uzak bir dalalet içindeydi.” der.

50 / KAF - 28Kâle lâ tahtesımû ledeyye ve kad kaddemtu ileykum bil vaîdi.

(Allahû Teâla): “Huzurumda kavga etmeyin. Size daha önce vaadimi (cezamı) bildirmiştim.” der.

50 / KAF - 29Mâ yubeddelul kavlu ledeyye ve mâ ene bi zallâmin lil abîd(abîdi).

“Katımda söz değiştirilmez. Ve Ben, kullarıma zulmedici değilim.”

50 / KAF - 30Yevme nekûlu li cehenneme helimtele’ti ve tekûlu hel min mezîdin.

O gün cehenneme: “Doldun mu?” deriz. Ve o: “Daha fazlası var mı?” der.

50 / KAF - 31Ve uzlifetil cennetu lil muttekîne gayre baîdin.

Ve cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı.

50 / KAF - 32Hâzâ mâ tûadûne li kulli evvâbin hafîz(hafîzin).
İşte
size vaadolunan şey budur (cennettir). Bütün evvab (ruhu Allah'a
ulaşarak sığınmış), ve hafîz olanlar (başlarının üzerine devrin
imamının ruhu ulaşmış olanlar) için.

50 / KAF - 33Men haşiyer rahmâne bil gaybi ve câe bi kalbin munîbin.

Gaybda Rahmân'a huşu duyanlar ve münib (Allah'a ulaşmayı dileyen) bir kalple (Allah'ın huzuruna) gelenler (için).

50 / KAF - 34Udhulûhâ bi selâm(selâmin), zâlike yevmul hulûd(hulûdi).

Oraya selâmla (selametle) girin. İşte bu ebediyyet (sonsuzluk) günüdür.

50 / KAF - 35Lehum mâ yeşâûne fîhâ ve ledeynâ mezîdun.

Onlar için orada diledikleri herşey vardır. Ve katımızda daha fazlası vardır.

50 / KAF - 36Ve kem ehleknâ kablehum min karnin hum eşeddu minhum batşen fe nakkabû fîl bilâd(bilâdi), hel min mahîsin.
Ve
onlardan önce, yakıp yıkmak ve şiddet bakımından, onlardan daha
kuvvetli nice nesilleri helâk ettik. Oysaki beldelerde (helâk olmaktan
kurtulmak için) gezip dolaştılar, yer araştırdılar. Kaçıp kurtulacak
bir yer var mı ki ?

50 / KAF - 37İnne fî zâlike le zikrâ li men kâne lehu kalbun ev elkâs sem’a ve huve şehîdun.
Muhakkak
ki bunda kalpleri olan ve ilka edilenleri işitebilen ve (kalp gözleri
ile Allah'a) şahit olan kişiler için mutlaka ibret vardır.

50 / KAF - 38Ve lekad halaknes semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ fî sitteti eyyâmin ve mâ messenâ min lugûb(lugûbin).

Ve andolsun ki, gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yarattık. Ve Bize (hiç)bir yorgunluk dokunmadı.

50 / KAF - 39Fasbir alâ mâ yekûlûne ve sebbih bi hamdi rabbike kable tulûış şemsi ve kablel gurûb(gurûbi).
Öyleyse
(artık) onların söyledikleri şeylere sabret. Ve Rabbini, güneşin
doğuşundan evvel ve batışından evvel, hamd ile tesbih et (zikret).

50 / KAF - 40Ve minel leyli fe sebbihhu ve edbâres sucûdi.

Ve artık gecenin bir kısmında ve secdelerin arkasından O'nu tesbih et.

50 / KAF - 41Vestemi’ yevme yunâdil munâdi min mekânin karîb(karîbin).

Ve münadinin yakın bir yerden seslendiği gün ona kulak ver.

50 / KAF - 42Yevme yesmeûnes sayhate bil hakk(hakkı), zâlike yevmul hurûci.

O gün hak olan sayhayı işitirler. İşte bu (ölümden sonra topraktan), çıkış günüdür.

50 / KAF - 43İnnâ nahnu nuhyî ve numîtu ve ileynel masîru.

Muhakkak ki Biz; Biz diriltiriz ve Biz öldürürüz. Ve dönüş Bize'dir.

50 / KAF - 44Yevme teşakkakul ardu anhum sirââ(sirâan), zâlike haşrun aleynâ yesîrun.
O
gün arz (toprak) yarılıp onlardan hızla ayrılır (onlar topraktan
çıkarak yükselirler). İşte bu haşr (topraktan çıkararak insanları
Mahşer Meydanı'nda toplamak), Bizim için kolaydır.

50 / KAF - 45Nahnu a’lemu bi mâ yekûlûne ve mâ ente aleyhim bi cebbârin fe zekkir bil kur’âni men yehâfu vaîdi.
Onların
ne söylediklerini, en iyi Biz biliriz. Ve sen onların üzerine, cabbar
(zorlayıcı) değilsin. Öyleyse Benim vaadimden (vaadettiğim cezadan,
azaptan) korkanları Kur'ân ile ikaz et.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumyok.yetkin-forum.com
 
KAF Suresi Meali
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» SAF Suresi Meali
» RUM Suresi Meali
» RAD Suresi Meali
» Sad Suresi Meali
» NUH Suresi Meali

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.forumyok.forumm.biz :: ForumYok Hayat :: İslam :: Ayetler ve Hadisler-
Buraya geçin: