www.forumyok.forumm.biz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 ZARİYAT Suresi Meali

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DEN(ge)[s]İZ
AdministratorAdministrator
DEN(ge)[s]İZ


Kadın
Mesaj Sayısı : 3681
Yaş : 115
Nerden : ı cennet olsun =)
Kayıt tarihi : 14/06/08

ZARİYAT Suresi Meali Empty
MesajKonu: ZARİYAT Suresi Meali   ZARİYAT Suresi Meali Icon_minitimeC.tesi Nis. 25, 2009 8:01 pm

Bismillâhirrahmânirrahîm





51 / ZARİYAT - 1Vez zâriyâti zerven.

Savurarak esip dağıtan rüzgârlara andolsun!

51 / ZARİYAT - 2Fel hâmilâti vırken.

Ve de yük taşıyanlara (yağmur yüklü bulutlara).

51 / ZARİYAT - 3Fel câriyâti yusren.

Sonra kolayca akıp gidenlere (süzülenlere).

51 / ZARİYAT - 4Fel mukassimâti.

Hem de emrederek (işleri), (görevli meleklere) taksim edenlere (andolsun ki...)

51 / ZARİYAT - 5İnnemâ tûadûne le sâdikûn.

Muhakkak ki size vaadolunanlar kesinlikle doğrudur.

51 / ZARİYAT - 6Ve inned dîne le vâkıu(vâkıun).

Ve muhakkak ki dîn (hesap görme; mükâfat veya ceza), kesinlikle vuku bulacaktır (gerçekleşecektir).

51 / ZARİYAT - 7Ves semâi zâtil hubuki.

Ve dairesel yollara sahip olan semaya andolsun.

51 / ZARİYAT - 8İnnekum le fî kavlin muhtelifin.

Muhakkak ki siz, mutlaka ihtilâflı bir söz (düşünce) içindesiniz.

51 / ZARİYAT - 9Yû’feku anhu men ufik(ufike).

Döndürülmüş olan kişi, ondan çevrilir.

51 / ZARİYAT - 10Kutilel harrâsûne.

Yalancılar kahrolsun!

51 / ZARİYAT - 11Ellezîne hum fî gamretin sâhûne.

Onlar ki cehalet içinde, gaflette olanlardır.

51 / ZARİYAT - 12Yes’elûne eyyâne yevmud dîn(dîni).

“Dîn günü (hesap günü) ne zaman?” diye sorarlar.

51 / ZARİYAT - 13Yevme hum alen nâri yuftenûne.

O gün onlar, ateşe atılarak (fitnelerinin karşılığı olarak) azaba maruz bırakılırlar.

51 / ZARİYAT - 14Zûkû fitnetekum, hâzellezî kuntum bihî testa’cilûn(testa’cilûne).

Fitnenizi (yalanladığınızı) tadın! Bu, sizin acele istemiş olduğunuz şeydir.

51 / ZARİYAT - 15İnnel muttekîne fî cennâtin ve uyûnin.

Muhakkak ki takva sahipleri, cennetlerde ve pınarlardadır.

51 / ZARİYAT - 16Âhizîne mâ âtâhum rabbuhum, innehum kânû kable zâlike muhsinîn(muhsinîne).

Rab'lerinin onlara verdiği şeyi alanlar; muhakkak ki onlar, bundan önce muhsin olanlardır.

51 / ZARİYAT - 17Kânû kalîlen minel leyli mâ yehceûn(yehceûne).

Onlar geceden uyudukları şey (zaman parçası) çok az olanlardı.

51 / ZARİYAT - 18Ve bil eshârihum yestağfirûne.

Ve onlar, seher vakitlerinde mağfiret dilerler.

51 / ZARİYAT - 19Ve fî emvâlihim hakkun lis sâili vel mahrûmi.

Ve onların mallarında isteyenlerin ve mahrum olanların (isteyemeyenlerin) hakkı vardır.

51 / ZARİYAT - 20Ve fîl ardı âyâtun lil mûkınîne.

Yakîn hasıl edenler için yeryüzünde (Allah'ın) âyetleri vardır.

51 / ZARİYAT - 21Ve fî enfusikum, e fe lâ tubsirûn(tubsirûne).

Ve kendi nefslerinizde de (âyetler) vardır. Hâlâ görmüyor musunuz?

51 / ZARİYAT - 22Ve fîs semâi rızkukum ve mâ tûadûn(tûadûne).

Ve semada sizin rızkınız ve vaadolunduğunuz şeyler vardır.

51 / ZARİYAT - 23Fe ve rabbis semâi vel ardı innehu le hakkun misle mâ ennekum tentıkûn(tentıkûne).

İşte Rabbe, semaya ve yere andolsun ki; şüphesiz o, mutlaka sizlerin konuştuğunuz şeyler kadar haktır.

51 / ZARİYAT - 24Hel etâke hadîsu dayfi ibrâhîmel mukremîn(mukremîne).

Hz. İbrâhîm'in ikram edilen misafirlerinin haberi sana geldi mi?

51 / ZARİYAT - 25İz dehalû aleyhi fe kâlû selâmâ(selâmen), kâle selâm(selâmun), kavmun munkerûn(munkerûne).

Onun yanına geldikleri zaman “selâm” dediler. (Hz. İbrâhîm de): “Selâm yabancı kavim.” dedi.

51 / ZARİYAT - 26Fe râga ilâ ehlihî fe câe bi iclin semînin.

Bunun üzerine (Hz. İbrâhîm) gizlice ailesinin yanına gidip hemen (kızarmış) semiz bir buzağı getirdi.

51 / ZARİYAT - 27Fe karrebehû ileyhim kâle e lâ te’kulûn(te’kulûne).

Böylece onu (yemeği) onlara yaklaştırdı (ikram etti): “Yemez misiniz?” dedi.

51 / ZARİYAT - 28Fe evcese minhum hîfeh(hîfeten), kâlû lâ tehaf, ve beşşerûhu bi gulâmin alîm(alîmin).

Fakat onlardan korktuğunu hissetti: “Korkma!” dediler. Ve onu alîm bir erkek çocukla müjdelediler.

51 / ZARİYAT - 29Fe akbeletimreetuhu fî sarretin fe sakket vechehâ ve kâlet acûzun akîmun.

Bunun üzerine hanımı (bu haberi) çığlık atarak karşıladı. Ve yüzüne vurarak: “Ben kısır ihtiyar bir kadınım.” dedi.

51 / ZARİYAT - 30Kâlû kezâliki kâle rabbuk(rabbuki), innehu huvel hakîmul alîmu.

“Senin Rabbinin buyurduğu şey işte budur.” dediler. Muhakkak ki O; Hakîm'dir (hüküm ve hikmet sahibidir), Alîm'dir.

51 / ZARİYAT - 31Kâle fe mâ hatbukum eyyuhel murselûn(murselûne).

(Hz. İbrâhîm): “Öyleyse ey elçiler! Söylemek istediğiniz şey nedir?” dedi.

51 / ZARİYAT - 32Kâlû innâ ursilnâ ilâ kavmin mucrimîne.

Dediler ki: “Muhakkak ki biz, mücrim bir kavme gönderildik.”

51 / ZARİYAT - 33Li nursile aleyhim hıcâreten min tînin.

Onların üzerlerine balçıktan taşlar yollamak için.

51 / ZARİYAT - 34Musevvemeten inde rabbike lil musrifîn(musrifîne).

Onlar, Rabbinin katında haddi aşanlar için işaretlenmiş olan (taşlardır).

51 / ZARİYAT - 35Fe ahrecnâ men kâne fîhâ minel mû’minîn(mû’minîne).

Sonra orada mü'minlerden kim varsa çıkardık.

51 / ZARİYAT - 36Fe mâ vecednâ fîhâ gayre beytin minel muslimîn(muslimîne).

Fakat orada, bir evden başkasında, müslümanlardan (bir kimse) bulamadık.

51 / ZARİYAT - 37Ve tereknâ fîhâ âyeten lillezîne yahâfûnel azâbel elîm(elîme).

Ve orada elîm azaptan korkanlar için delil bıraktık.

51 / ZARİYAT - 38Ve fî mûsâ iz erselnâhu ilâ fir’avne bi sultânin mubînin.

Ve Hz. Musa'da (da deliller vardır). Onu firavuna apaçık bir sultanla (mucize ile) göndermiştik.

51 / ZARİYAT - 39Fe tevellâ bi ruknihî ve kâle sâhırun ev mecnûnun.

Fakat o, etrafındakilerle yüz çevirdi ve: “O bir sihirbaz veya delidir.” dedi.

51 / ZARİYAT - 40Fe ehaznâhu ve cunûdehu fe nebeznâhum fîl yemmi ve huve mulîm(mulîmun).

Sonunda onu ve ordularını yakaladık ve böylece onları kınanmış olarak denize attık.

51 / ZARİYAT - 41Ve fî âdin iz erselnâ aleyhimur rîhal akîm(akîme).

Ve Ad (kavminde) de (ibretler, deliller vardır). Onlara, “yok edici” bir rüzgâr göndermiştik.

51 / ZARİYAT - 42Mâ tezeru min şey’in etet aleyhi illâ cealethu ker remîm (remîmi ).

(O rüzgâr), üzerinden geçtiği (hiç)bir şeyi bırakmayarak, mutlaka kül gibi toz haline getirdi.

51 / ZARİYAT - 43Ve fî semûde iz kîle lehum temetteû hattâ hînin.

Ve Semud (kavminde) de (ibretler, deliller vardır). Onlara: “Bir süre metalanın (yararlanın).” denilmişti.

51 / ZARİYAT - 44Fe atev an emri rabbihim fe ehazethumus sâikatu ve hum yanzurûn(yanzurûne).

Fakat Rab'lerinin emrinden çıktılar. Bunun üzerine, onlar bakıyorlarken, kendilerini yıldırım aldı.

51 / ZARİYAT - 45Fe mestetâû min kıyâmin ve mâ kânû muntesirîne.

O zaman ayağa kalkmaya muktedir olamadılar. Ve onlar “yardım edilenler” olmadılar.

51 / ZARİYAT - 46Ve kavme nûhın min kabl(kablu), inne hum kânû kavmen fâsıkîn(fâsıkîne).

Ve ondan evvel Nuh kavmi de… Muhakkak ki onlar fasık bir kavimdi.

51 / ZARİYAT - 47Ves semâe beneynâhâ bi eydin ve innâ le mûsiûn(mûsiûne).

Ve sema; Biz onu büyük bir kudret ile bina ettik. Ve muhakkak ki (onu) genişletici olan elbette Biziz.

51 / ZARİYAT - 48Vel arda fereşnâhâ fe ni’mel mâhidûn(mâhidûne).

Ve yeryüzü; onu döşek yaptık. İşte ne güzel düzenleyici.

51 / ZARİYAT - 49Ve min kulli şey’in halaknâ zevceynî leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).

Ve Biz, herşeyden (zıttıyla kaim kılarak) çift yarattık. Umulur ki böylece siz tezekkür edersiniz.

51 / ZARİYAT - 50Fe firrû ilâllâh(ilâllâhi), innî lekum minhu nezîrun mubîn(mubînun).

Öyleyse Allah'a firar edin (kaçın ve sığının). Muhakkak ki ben, sizin
için O'ndan (Allah tarafından gönderilmiş) apaçık bir nezirim.

51 / ZARİYAT - 51Ve lâ tec’alû meallâhi ilâhen âhar(âhara), innî lekum minhu nezîrun mubîn(mubînun).
Ve
Allah ile beraber başka ilâhlar kılmayın. Muhakkak ki ben, sizin için
O'ndan (Allah tarafından gönderilmiş) apaçık bir nezirim.

51 / ZARİYAT - 52Kezâlike mâ etellezîne min kablihim min resûlin illâ kâlû sâhırun ev mecnûn(mecnûnun).

İşte böyle, onlardan öncekiler de, (kendilerine) gelen resûle “sihirbazdır veya mecnundur”dan başka bir şey demediler.

51 / ZARİYAT - 53E tevâsav bih(bihî), bel hum kavmun tâgûn(tâgûne).

Onu (resûle “sihirbaz veya mecnun” demeyi, sonrakilere) vasiyet mi ettiler? Hayır, onlar azgın bir kavimdir.

51 / ZARİYAT - 54Fe tevelle anhum fe mâ ente bi melûm(melûme).

O halde onlardan yüz çevir, artık sen kınanacak değilsin.

51 / ZARİYAT - 55Ve zekkir fe innez zikrâ tenfeul mû’minîn(mû’minîne).

Ve öğüt verip hatırlat. Muhakkak ki tezekkür, mü'minlere fayda verir.

51 / ZARİYAT - 56Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn(ya'budûni).

Ve Ben, insanları ve cinleri (başka bir şey için değil, sadece) Bana kul olsunlar diye yarattım.

51 / ZARİYAT - 57Mâ urîdu minhum min rızkın ve mâ urîdu en yut’imûni.

Onlardan (hiç)bir rızık istemiyorum ve Beni doyurmalarını da istemiyorum.

51 / ZARİYAT - 58İnnallâhe huver rezzâku zul kuvvetil metîn(metînu).

Muhakkak ki Allah; O, rızık verendir, güç, kuvvet sahibidir.

51 / ZARİYAT - 59Fe inne lillezîne zalemû zenûben misle zenûbi ashâbihim fe lâ yesta’cilûni.

İşte muhakkak ki zulmedenlerin (azaptan) nasibi, arkadaşlarının nasibi (azabı) gibidir. Artık Benden (azabı) acele istemesinler.

51 / ZARİYAT - 60Fe veylun lillezîne keferû min yevmihimullezî yûadûn(yûadûne).

Bu durumda vaadolundukları (kıyâmet) günü sebebiyle inkâr edenlerin vay haline.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumyok.yetkin-forum.com
 
ZARİYAT Suresi Meali
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» RUM Suresi Meali
» RAD Suresi Meali
» Sad Suresi Meali
» NUH Suresi Meali
» HUD Suresi Meali

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.forumyok.forumm.biz :: ForumYok Hayat :: İslam :: Ayetler ve Hadisler-
Buraya geçin: