www.forumyok.forumm.biz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 HADİD Suresi Meali

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DEN(ge)[s]İZ
AdministratorAdministrator
DEN(ge)[s]İZ


Kadın
Mesaj Sayısı : 3681
Yaş : 115
Nerden : ı cennet olsun =)
Kayıt tarihi : 14/06/08

HADİD Suresi Meali Empty
MesajKonu: HADİD Suresi Meali   HADİD Suresi Meali Icon_minitimePaz Nis. 26, 2009 6:37 pm

Bismillâhirrahmânirrahîm





57 / HADİD - 1Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Semalarda ve arzdaki herşey Allah'ı tesbih etti (ve etmektedir). Ve O; Azîz'dir, Hakîm'dir.

57 / HADİD - 2Lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), yuhyî ve yumît(yumîtu), ve huve alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Semaların ve arzın (yeryüzünün) mülkü O'nundur. Hayata getirir ve öldürür. Ve O, herşeye kaadirdir.

57 / HADİD - 3Huvel evvelu vel âhiru vez zâhiru vel bâtın(bâtınu), ve huve bi kulli şey’in alîm(alîmun).

O, evveldir (ilktir) ve ahirdir (sondur), zahirdir (alâmetleri tüm
varlıklarda görünendir) ve bâtındır (gizli olandır). Ve O, herşeyi en
iyi bilendir.

57 / HADİD - 4Huvellezî halakas semâvâti
vel ardafisitteti eyyâmin summestevâ alel arş(arşi), a’lemu mâ yelicu
fîl ardı ve mâ yahrucu minhâ ve mâ yenzilu mines semâi ve mâ ya’rucu
fîhâ, ve huve meakum eyne mâ kuntum, vallâhu bi mâ ta’melûne
basîr(basîrun).


Gökleri ve yeri 6 günde yaratan O'dur. Sonra arşın üzerine istiva etti.
Arza gireni ve ondan çıkanı ve semadan ineni ve orada uruç edeni
(yükseleni) bilir. Ve siz nerede iseniz O, sizinle beraberdir. Ve
Allah, sizin yaptıklarınızı en iyi görendir.

57 / HADİD - 5Lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), ve ilâllâhi turceul umûr(umûru).

Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. (Bütün) işler Allah'a döndürülür.

57 / HADİD - 6Yûlicul leyle fîn nehâri ve yûlicun nehâre fîl leyl(leyli) ve huve alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).
Geceyi,
gündüzün içine sokar. Ve gündüzü, gecenin içine sokar. Ve O, sinelerde
olanı (sırları, niyetleri, düşünceleri) en iyi bilendir.

57 / HADİD - 7Âminû billâhi ve resûlihî ve
enfikû mimmâ cealekum mustahlefîne fîh(fîhi), fellezîne âmenû minkum ve
enfekû lehum ecrun kebîr(kebîrun).


Allah'a ve O'nun resûlüne îmân edin. Ve sizi vekil kıldığı şeylerden infâk edin. Böylece sizden âmenû olup infâk edenler için büyük ecir vardır.

57 / HADİD - 8Ve mâ lekum lâ tu’minûne
billâh(billâhi), ver resûlu yed’ûkum li tû’minû bi rabbikum ve kad e
haze mîsâkakum in kuntum mu’minîn(mu’minîne).


Ve size ne oluyor ki, Allah'a inanmıyorsunuz. Ve resûl, sizi Rabbinize
îmân etmeniz için çağırıyor. Eğer siz inananlarsanız Allah, sizin (daha
önce Rabbinizi tasdik etmiş olduğunuz) misakinizi almıştı.

57 / HADİD - 9Huvellezî yunezzilu alâ
abdihî âyâtin beyyinâtin li yuhricekum minez zulumâti ilen nûr(nûri),
ve innellâhe bikum le raûfun rahîm(rahîmun).


Sizi karanlıklardan nura çıkarmak için kuluna açık âyetler indiren
O'dur. Ve muhakkak ki Allah, sizin için elbette Rauf'tur, Rahîm'dir.

57 / HADİD - 10Ve mâ lekum ellâ tunfikû fî
sebîlillâhi, ve lillâhi mîrâsus semâvâti vel ard(ardı), lâ yestevî
minkum men enfeka min kablil fethi ve kâtel(kâtele), ulâike a’zamu
dereceten minellezîne enfekû min ba’du ve kâtelû ve kullen ve adallâhul
husnâ, vallâhu bi mâ ta’melûne habîr(habîrun).


Ve size ne oluyor ki, Allah'ın yolunda infâk etmiyorsunuz? Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. İçinizden, fetihten
önce infâk eden ve savaşanlar, işte onlar, daha sonra (fetihten sonra)
infâk eden ve savaşanlarla bir değildir, onlardan daha yüksek (azamî)
derece sahibidirler. Ve Allah, hepsine hüsna'yı vaadetti. Ve Allah,
yaptıklarınızdan en iyi haberdar olandır.

57 / HADİD - 11Men zellezî yukridullâhe kardan hasenen fe yudâifehu lehu ve lehû ecrun kerîm(kerîmun).

Kim ki Allah'a (Allah için) güzel bir borç verir, o taktirde o (borç), ona kat kat ödenir. Ve onun için kerim ecir vardır.

57 / HADİD - 12Yevme terel mû’minîne vel
mû’minâti yes’â nûruhum beyne eydîhim ve bi eymânihim buşrâkumul yevme
cennâtun tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîh(fîhâ), zâlike huvel
fevzul azîm(azîmu).


O gün, mü'min erkekleri ve mü'min kadınları, nurları önlerinde ve
sağlarında koşarken görürsün. Bugün sizin müjdeniz, orada ebediyyen
kalacağınız, altından nehirler akan cennetlerdir. İşte o, fevzül
azîmdir (en büyük kurtuluştur).

57 / HADİD - 13Yevme yekûlul munâfikûne vel
munâfikâtu lillezîne âmenûnzurûnâ naktebis min nûrikum, kîlerci’û
verâekum fel temisû nûrâ(nûren), fe duribe beynehum bi sûrin lehu
bâb(bâbun), bâtınuhu fîhir rahmetu ve zâhiruhu min kıbelihil
azâb(azâbu).


Münafık erkeklerin ve münafık kadınların, âmenû
olanlara: “Bizi bekleyin, sizin nurunuzdan bir parça alalım.” diyeceği
gün, onlara: “Haydi arkanıza dönün ve nur arayın.” denir. Artık onların
arasına, kapısı olan bir duvar çekilmiştir. Onun iç kısmında, orada
rahmet ve onun dış tarafında, ondan (duvardan) önce azap vardır.

57 / HADİD - 14Yunâdûnehum e lem nekun
meakum, kâlû belâ ve lâkinnekum fe tentum enfusekum ve terebbastum
vertebtum ve garret kumul emâniyyu hattâ câe emrullâhi ve garrekum
billâhil garûr(garûmu).


Onlara seslenirler: “Biz, sizinle beraber olmadık mı?” (Onlar): “Evet,
fakat siz kendinizi fitneye düşürdünüz, beklediniz ve şüphe ettiniz.
Allah'ın emri (ölüm emri) gelinceye kadar emaniyye sizi aldattı. Ve
garur (aldatanlar, şeytan ve avaneleri), sizi Allah ile (Allah
“Gafur'dur, Rahîm'dir, sizi affeder.” diyerek) aldattı.” dediler.

57 / HADİD - 15Fel yevme lâ yû’hazu minkum fîd yetun ve lâ minellezîne keferû, me’vâkumun nâr(nâru), hiye mevlâkum, ve bi’sel masîr(masîru).
Artık
o gün, sizden bir fidye (bedel) alınmaz (kabul edilmez) ve kâfirlerden
de. Sizin mevanız (sığınağınız) ateştir, sizin mevlânız (dostunuz)
odur. Ve ne kötü varış yeri.

57 / HADİD - 16E lem ye’ni lillezîne âmenû
en tahşea kulûbuhum li zikrillâhi ve mâ nezele minel hakkı ve lâ yekûnû
kellezîne ûtûl kitâbe min kablu fe tâle aleyhimul emedu fe kaset
kulûbuhum, ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne).


Allah'ın zikri ile ve Hakk'tan inen şeyle (Allah'ın nurları ile), âmenû
olanların (Allah'a ulaşmayı dileyenlerin) kalplerinin huşû duyma zamanı
gelmedi mi? Kendilerine daha önce kitap verilip de böylece üzerinden
uzun zaman geçince, artık (zikri unuttukları için) kalpleri katılaşan
kimseler gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasıklardır.

57 / HADİD - 17İ’lemû ennellâhe yuhyil arda ba’de mevtihâ, kad beyyennâ lekumul âyâti leallekum ta’kılûn(ta’kılûne).
Allah'ın,
arzı, ölümünden sonra ona hayat vererek dirilttiğini bilin. (Böylece)
âyetleri size açıklamış olduk. Umulur ki, böylece siz akıl edersiniz.

57 / HADİD - 18İnnel mussaddikîne vel mussaddikâti ve akradûllâhe kardan hasenen yudâafu lehum ve lehum ecrun kerîm(kerîmun).
Muhakkak
ki, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar ve Allah'a (Allah
için) güzel borç verenler (sadakalar ve borçlar) onlara kat kat ödenir.
Ve onlar için kerim ecir vardır.

57 / HADİD - 19Vellezîne âmenû billâhi ve
rusulihî ulâike humus sıddîkûne veş şuhedâu inde rabbihim, lehum
ecruhum ve nûruhum, vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike
ashâbul cahîm(cahîmi).


Ve, Allah'a ve O'nun Resûl'üne inananlar, işte onlar, onlar
sıddıklardır ve şehitlerdir. Rab'lerinin yanında onların ecirleri ve
nurları vardır. Ve inkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlar, işte
onlar cahîm (alevli ateş) halkıdır.

57 / HADİD - 20İ’lemû ennemel hayâtud dunyâ
leibun ve lehvun ve zînetun ve tefâhurun beynekum ve tekâsurun fîl
emvâli vel evlâd(evlâdi), ke meseli gaysin a’cebel kuffâre nebâtuhu
summe yehîcu fe terâhu musferren summe yekûnu hutâmâ(hutâmen), ve fîl
âhıreti azâbun şedîdun ve magfiretun minallâhi ve rıdvân(rıdvânun), ve
mel hayâtud dunyâ illâ metâul gurûr(gurûri).


Dünya hayatının oyun, eğlence ve bir süs olduğun bilin, aranızda bir
övünme ve mal ve evlât çokluğudur. (Dünya hayatı), yağmurun bitirdiği,
ekincinin hoşuna giden ekin gibidir. Bir süre sonra kurur, böylece onu
sararmış görürsün. Sonra da o çöp olur. Ahirette şiddetli azap,
Allah'tan mağfiret ve Allah'ın rızası vardır. Ve dünya hayatı aldatıcı
metadan başka bir şey değildir.

57 / HADİD - 21Sâbikû ilâ magfiretin min
rabbikum ve cennetin arduhâ keardıs semâi vel ardı uıddet lillezîne
âmenû billâhi ve rusulih(rusulihî), zâlike fadlullâhi yû’tîhi men
yeşâu, vallâhu zûl fadlil azîm(azîmi).


Rabbinizden mağfirete ve genişliği, yeryüzü ve gökyüzünün genişliği
kadar olan, Allah'a ve O'nun Resûl'üne inananlar için hazırlanmış olan
cennete (kavuşmak için) yarışın. İşte bu, Allah'ın fazlıdır. Onu
dilediğine verir. Ve Allah, büyük fazl sahibidir.

57 / HADİD - 22Mâ esâbe min musîbetin fîl ardı ve lâ fî enfusikum illâ fî kitâbin min kabli en nebreehâ, inne zâlike alâllâhi yesîr(yesîrun).
Yeryüzünde
ve kendi nefslerinizde, sizlere isabet eden bir musîbet yoktur ki, onu
yaratmamızdan önce kitapta yazılmamış olsun. Muhakkak ki bu, Allah'a
kolaydır.

57 / HADİD - 23Li keylâ te’sev alâ mâ fâtekum ve lâ tefrehû bi mâ âtâkum, vallâhu lâ yuhıbbu kulle muhtâlin fehûr(fehûrin).
Sizin
elinizden çıkan şeye üzülmemeniz ve size verilen şeyle sevinmemeniz
(övünmemeniz) içindir. Ve Allah, böbürlenen ve çok övünenlerin
hiçbirini sevmez.

57 / HADİD - 24Ellezîne yebhalûne ve ye’murûnen nâse bil buhl(buhli), ve men yetevelle feinnellâhe huvel ganiyyul hamîd(hamîdu).
Onlar
ki cimrilik ederler ve insanlara da cimriliği emrederler. Ve kim
dönerse, o taktirde muhakkak ki Allah; O, Ganî'dir (zengindir),
Hamid'dir (hamdedilendir).

57 / HADİD - 25Lekad erselnâ rusulenâ bil
beyyinâti ve enzelnâ meahumul kitâbe vel mîzâne li yekûmen nâsu bil
kıst(kıstı), ve enzelnel hadîde fîhi be’sun şedîdun ve menâfiu lin nâsi
ve li ya’lemallâhu men yensuruhu ve rusulehu bil gayb(gaybi), innellâhe
kavîyyun azîz(azîzun).


Andolsun ki resûllerimizi beyyinelerle (açık delillerle, ispat
vasıtaları ile) gönderdik. Ve onlar ile beraber kitabı ve mizanı
indirdik ki insanlar arasında adaletle hükmetsinler diye. Ve içinde
kuvvetli sertlik bulunan demiri indirdik. Ve onda insanlar için pekçok
menfaatler (faydalar) vardır. Ve (bu), gaybda (görmeden) kendisine ve
resûllerine yardım edecek olan kimseleri, Allah'ın bilmesi (belli
etmesi) içindir. Muhakkak ki Allah; Kavî'dir (güçlüdür, kuvvetlidir),
Azîz'dir.

57 / HADİD - 26Ve lekad erselnâ nûhan ve
ibrâhîme ve cealnâ fî zurriyyetihimen nubuvvete vel kitâbe fe minhum
muhted(muhtedin), ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne).


Ve andolsun ki, Hz. Nuh'u ve Hz. İbrâhîm'i gönderdik. Ve onların
zürriyetlerinden nebîler kıldık. Ve kitap (verdik). Böylece onlardan
bir kısmı hidayete erenlerdir ve onların çoğu fasıklardır.

57 / HADİD - 27Summe kaffeynâ alâ âsârihim
bi rusulinâ ve kaffeynâ bi’îsebni meryeme ve âteynâhul incîle ve cealnâ
fî kulûbillezînet tebeûhu re’feten ve rahmeh(rahmeten), ve
rahbâniyyetenibtedeûhâ mâ ketebnâhâ aleyhim illebtigâe rıdvânillâhi fe
mâ reavhâ hakka riâyetihâ, fe âteynellezîne âmenû minhum ecrehum, ve
kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne).


Sonra onların izleri üzerine resûllerimizi ardarda gönderdik. Ve
Meryemoğlu İsa (A.S)'ı gönderdik ve O'na İncil'i verdik. Ve O'na tâbî
olanların kalplerinde refet (şefkat) ve rahmet kıldık. Ve onlar, O'na
ruhbanlık ihdas ettiler. Biz, Allah'ın rızasını ibtiga etmekten
başkasını onlara farz kılmadık. Oysa O'na hakkıyla riayet etmediler.
Böylece onlardan, âmenû olanların ecirlerini verdik ve onlardan çoğu fasıklardı.

57 / HADİD - 28Yâ eyyuhellezîne âmenût
tekûllâhe ve âminû bi resûlihî yû’tikum kifleyni min rahmetihî ve
yec’al lekum nûren temşûne bihî ve yagfir lekum, vallâhu gafûrun
rahîm(rahîmun).


Ey âmenû
olanlar (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenler), Allah'a karşı takva
sahibi olun. Ve O'nun Resûl'üne îmân edin ki, size rahmetinden iki kat
versin. Ve sizin için, onunla beraber yürüyeceğiniz nur kılsın
(versin). Ve sizi mağfiret etsin (günahlarınızı sevaba çevirsin). Ve
Allah; Gafûr'dur, Rahîm'dir.

57 / HADİD - 29Li ellâ ya’leme ehlul kitâbi
ellâ yakdirûne alâ şey’in min fadlillâhi ve ennel fadle bi yedillâhi
yû’tîhi men yeşâu, vallâhu zûl fadlil azîm(azîmi).


Kitap ehlinin (fasık olmaları), Allah'ın fazlından hiçbir şeye güç
yetiremeyeceklerini ve fazlın, Allah'ın elinde (kudretinde) olduğunu ve
onu dilediğine vereceğini bilmedikleri içindir. Ve Allah, büyük fazl
sahibidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumyok.yetkin-forum.com
 
HADİD Suresi Meali
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» A'RAF Suresi Meali
» SAF Suresi Meali
» RUM Suresi Meali
» RAD Suresi Meali
» Sad Suresi Meali

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.forumyok.forumm.biz :: ForumYok Hayat :: İslam :: Ayetler ve Hadisler-
Buraya geçin: