www.forumyok.forumm.biz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 HİCR Suresi Meali

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DEN(ge)[s]İZ
AdministratorAdministrator
DEN(ge)[s]İZ


Kadın
Mesaj Sayısı : 3681
Yaş : 115
Nerden : ı cennet olsun =)
Kayıt tarihi : 14/06/08

HİCR Suresi Meali Empty
MesajKonu: HİCR Suresi Meali   HİCR Suresi Meali Icon_minitimePaz Nis. 26, 2009 6:04 pm

Bismillâhirrahmânirrahîm

15 / HİCR - 1Elif lâm râ tilke âyâtul kitâbi ve kur’ânin mubîn(mubînin).

Elif, lâm, râ. İşte bunlar, Kitab'ın ve Kur'ân-ı Mübîn'in (açıkça beyan edilmiş Kur'ân'ın) âyetleridir.

15 / HİCR - 2Rubemâ yeveddullezîne keferû lev kânû muslimîn(muslimîne).

İhtimal ki; kâfirler “Keşke müslüman (teslim olanlar) olsaydık.” diye temenni edecekler.

15 / HİCR - 3Zerhum ye’kulû ve yetemetteû ve yulhihimul emelu fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne).

Onları terket (bırak). Yesinler ve metalansınlar (faydalansınlar) ve
emel(ler) onları oyalasın (meşgul etsin). Fakat yakında bilecekler.

15 / HİCR - 4Ve mâ ehleknâ min karyetin illâ ve lehâ kitâbun ma’lûm(ma’lûmun).

Ve Biz hiçbir ülkeyi, onun malûm (bilinen) bir kitabı olmaksızın helâk etmedik.

15 / HİCR - 5Mâ tesbiku min ummetin ecelehâ ve mâ yeste’hırûn(yeste’hırune).

Hiçbir ümmet, ecelini evvele alamaz ve tehir edemez (geciktiremez, sonraya alamaz).

15 / HİCR - 6Ve kâlû yâ eyyuhellezî nuzzile aleyhiz zikru inneke le mecnûn(mecnûnun).

Ve: “Ey kendisine zikir indirilen! Gerçekten sen, mutlaka mecnunsun (delisin).” dediler.

15 / HİCR - 7Lev mâ te’tînâ bil melâiketi in kunte minas sâdıkîn(sâdıkîne).

Eğer sen sadıklardansan, bize melekleri getirmen gerekmez miydi?

15 / HİCR - 8Mâ nunezzilul melâikete illâ bil hakkı ve mâ kânû izen munzarîn(munzarîne).

Biz hak ile olmaksızın melekleri indirmeyiz. O taktirde onlara mühlet de (zaman da) verilmez.

15 / HİCR - 9İnnâ nahnu nezzelnez zikre ve innâ lehu le hâfizûn(hâfizûne).

Muhakkak ki; zikri (Kur'ân-ı Kerim'i) Biz indirdik. O'nun koruyucuları (da) mutlaka Biziz.

15 / HİCR - 10Ve le kad erselnâ min kablike fî şiyaıl evvelîn(evvelîne).

Ve andolsun senden önce, evvelki toplumlara da (resûller) gönderdik.

15 / HİCR - 11Ve mâ ye’tîhim min resûlin illâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).

Onlara (hiç) bir resûl gelmedi ki; onunla alay etmiş olmasınlar.

15 / HİCR - 12Kezâlike neslukuhu fî kulûbil mucrimîn(mucrimîne).

İşte böylece onu (alay etmeyi), mücrimlerin kalplerine sokarız.

15 / HİCR - 13Lâ yu’minûne bihî ve kad halet sunnetul evvelîn(evvelîne).

Evvelkilerin sünneti (adeti) gelip geçtiği halde onlar, ona (resûle) îmân etmezler.

15 / HİCR - 14Ve lev fetahnâ aleyhim bâben mines semâi fe zallû fîhi ya’rucûn(ya’rucûne).

Ve onlara semadan bir kapı açsak, böylece oradan yükselseler (çıksalar) bile.

15 / HİCR - 15Le kâlû innemâ sukkiret ebsârunâ bel nahnu kavmun meshûrûn(meshûrûne).

Mutlaka: “Sadece gözlerimiz bağlandı (engellendi, gerçeği göremiyoruz). Hayır, biz büyülenmiş bir kavimiz.” demiş olacaklar.

15 / HİCR - 16Ve le kad cealnâ fis semâi burûcen ve zeyyennâhâ lin nâzırîn(nâzırîne).

Andolsun ki; Biz semada burçlar kıldık. Ve bakanlar için onu süsledik.

15 / HİCR - 17Ve hafıznâhâ min kulli şeytânin recîm(recîmin).

Ve Biz, onu taşlanmış (kovulmuş) şeytan(lar)ın hepsinden muhafaza ettik.

15 / HİCR - 18İllâ menisterakas sem’a fe etbeahu şihâbun mubîn(mubînun).

Ancak kim duyma hırsızlığı yaptıysa (gaybî bilgileri çalmak istediyse), o zaman onu açıkça yakıcı bir ateş parçası takip etti.

15 / HİCR - 19Vel arda medednâhâ ve elkaynâ fîhâ revâsiye ve enbetnâ fîhâ min kulli şey’in mevzûn(mevzûnin).
Ve
yeryüzü; onu uzattık (yaydık) ve oraya büyük dağlar koyduk. Ve orada
her şeyden (bütün bitkilerden) mevzun (birbiriyle orantılı) olarak
bitkiler yetiştirdik.

15 / HİCR - 20Ve cealnâ lekum fîhâ meâyişe ve men lestum lehu bi râzıkîn(râzıkîne).

Sizin için de, sizin rızıklandırılanlar olmadığınız kimseler için de, maişetler (geçim kaynakları) kıldık.

15 / HİCR - 21Ve in min şey’in illâ indenâ hazâinuhu ve mâ nunezziluhû illâ bi kaderin ma’lûm(ma’lûmin).
Hazinesi
bizim yanımızda olmayan hiçbir şey yoktur. Malûm (bilinen) bir kaderi
(takdir edilmiş miktarı) olmaksızın onu indirmeyiz.

15 / HİCR - 22Ve erselner riyâha levâkıha fe enzelnâ mines semâi mâen fe eskaynâkumûh(eskaynâkumûhu), ve mâ entum lehu bi hâzinîn(hâzinîne).
Ve
Biz, rüzgârları (yağmur) yüklü olarak gönderdik. Böylece semadan su
indirdik de, sizi onunla suladık. Ve onun (suyun) hazinelerini
(denizleri, nehirleri, toprak altı ve toprak üstü su kaynaklarını,
gölleri) oluşturan siz değilsiniz.

15 / HİCR - 23Ve innâ le nahnu nuhyî ve numîtu ve nahnul vârisûn(vârisûne).

Ve muhakkak ki; Biz, sadece Biz hayat veririz. Ve Biz öldürürüz. Ve varis olanlar da Biziz.

15 / HİCR - 24Ve le kad alimnel mustakdimîne minkum ve le kad alimnel muste’hırîn(muste’hırîne).

Andolsun ki; sizden evvelkileri biliyoruz. Ve andolsun ki; sonrakileri de biliyoruz.

15 / HİCR - 25Ve inne rabbeke huve yahşuruhum, innehu hakîmun alîm(alîmun).

Ve muhakkak ki; senin Rabbin, O, onları haşreder (huzurunda toplar). Muhakkak ki; O, Hakîm'dir, Alîm'dir.

15 / HİCR - 26Ve le kad halaknel insâne min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).
Andolsun
ki; Biz insanı, “hamein mesnûn olan salsalinden” (standart insan şekli
verilmiş ve organik dönüşüme uğramış salsalinden) yarattık.

15 / HİCR - 27Vel cânne halaknâhu min kablu min nâris semûm(semûmi).

Ve cânn; onu, daha önce semûm'un ateşinden yarattık.

15 / HİCR - 28Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî hâlikun beşeren min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).
Rabbin
meleklere şöyle demişti: "Ben mutlaka, “hamein mesnûn olan salsalin”den
(standart insan şekli verilmiş ve organik dönüşüme uğramış salsalinden)
bir beşer (insan) halkedeceğim.”

15 / HİCR - 29Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fîhi min rûhî fekaû lehu sâcidîn(sâcidîne).

Artık onu dizayn edip, içine ruhumdan üflediğim zaman, hemen ona secde ederek yere kapanın!

15 / HİCR - 30Fe secedel melâiketu kulluhum ecmaûn(ecmaûne).

Böylece meleklerin hepsi birden, toplu olarak secde etti.

15 / HİCR - 31İllâ iblîs(iblîse), ebâ en yekûne meas sâcidîn(sâcidîne).

İblis hariç. Secde edenlerle beraber olmaktan (direnerek) kaçındı.

15 / HİCR - 32Kâle yâ iblîsu mâ leke ellâ tekûne meas sâcidîn(sâcidîne).

Allahû Tealâ şöyle buyurdu: “Ey iblis! Sen niçin secde edenlerle beraber olmadın?”

15 / HİCR - 33Kâle lem ekun li escude li beşerin halaktehu min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).
(İblis:)
“Ben, hamein mesnun (standart bir şekil verilmiş, organik dönüşüme
uğramış) olan salsalinden halkettiğin bir beşere secde etmem (eden
olmam).” dedi.

15 / HİCR - 34Kâle fahruc minhâ fe inneke recîm(recîmun).

(Allahû Tealâ şöyle) buyurdu: “Hemen oradan çık! Muhakkak ki; sen bu sebeple kovuldun."

15 / HİCR - 35Ve inne aleykel lâ’nete ilâ yevmid dîn(dîni).

Ve muhakkak ki; lânet, dîn gününe (karşılıkların, ceza veya mükâfatın verildiği güne) kadar senin üzerinedir.

15 / HİCR - 36Kâle rabbi fe enzırnî ilâ yevmi yub’asûn(yub’asûne).

(İblis): “Rabbim, öyleyse bana beas gününe (diriltilecekleri güne) kadar zaman ver.” dedi.

15 / HİCR - 37Kâle fe inneke minel munzarîn(munzarîne).

(Allahû Tealâ) şöyle buyurdu: “Öyleyse sen, gerçekten mühlet (süre) verilenlerdensin.”

15 / HİCR - 38İlâ yevmil vaktil ma’lûm(ma’lûmi).

Malûm olan (bilinen) vaktin gününe kadar.

15 / HİCR - 39Kâle rabbi bi mâ agveytenî le uzeyyinenne lehum fil ardı ve le ugviyennehum ecmeîn(ecmeîne).
(İblis
şöyle) dedi: “Rabbim, beni azdırmandan dolayı, onlara mutlaka
yeryüzünde (azgınlığı) süsleyeceğim ve mutlaka onların hepsini
azdıracağım.

15 / HİCR - 40İllâ ıbâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne).

Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna.

15 / HİCR - 41Kâle hâzâ sırâtun aleyye mustekîm(mustekîmun).

Allahû Tealâ şöyle buyurdu: “İşte bu, Bana yönlendirilmiş (Bana ulaştıran) yoldur.”

15 / HİCR - 42İnne ıbâdî leyse leke aleyhim sultânun illâ menittebeake minel gâvîn(gâvîne).
Azgın
olanlardan (iğvaya düşürdüklerinden) sana tâbî olan kimseler hariç,
muhakkak ki; benim kullarım üzerinde senin bir sultanlığın (gücün)
yoktur.

15 / HİCR - 43Ve inne cehenneme le mev’ıduhum ecmaîn(ecmeîne).

Ve onların hepsine vaadedilen yer, elbette, mutlaka cehennemdir.

15 / HİCR - 44Lehâ seb’atu ebvâb(ebvâbin), likulli bâbin minhum cuz’un maksûm(maksûmun).

Onun (cehennemin) 7 kapısı vardır. Her kapı için onlardan taksim edilmiş (bölünmüş) bir grup vardır.

15 / HİCR - 45İnnel muttekîne fî cennâtin ve uyûn(uyûnin).

Muhakkak ki; takva sahipleri, cennetlerin içinde ve pınarlar başındadırlar.

15 / HİCR - 46Udhulûhâ bi selâmin âminîn(âminîne).

Emin olarak, selâm ile oraya (cennete) girin!

15 / HİCR - 47Ve neza’nâ mâ fî sudûrihim min gıllin ıhvânen alâ sururin mutekâbilîn(mutekâbilîne).

Ve onların göğüslerinde kinden ne varsa çekip çıkardık. Onlar, kardeş olarak karşılıklı tahtlar üzerindedirler.

15 / HİCR - 48Lâ yemessuhum fîhâ nasabun ve mâ hum minhâ bi muhrecîn(muhrecîne).

Onlara, orada bir yorgunluk dokunmaz. Ve onlar, oradan çıkarılacak değildirler.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumyok.yetkin-forum.com
DEN(ge)[s]İZ
AdministratorAdministrator
DEN(ge)[s]İZ


Kadın
Mesaj Sayısı : 3681
Yaş : 115
Nerden : ı cennet olsun =)
Kayıt tarihi : 14/06/08

HİCR Suresi Meali Empty
MesajKonu: Geri: HİCR Suresi Meali   HİCR Suresi Meali Icon_minitimePaz Nis. 26, 2009 6:04 pm

15 / HİCR - 49Nebbî’ ibâdî ennî enel gafûrur rahîm(rahîmu).

Kullarıma haber ver. Muhakkak ki; Ben Gafur'um (mağfiret edenim) ve Rahîm'im (rahmet edenim, rahmet nuru gönderenim).

15 / HİCR - 50Ve enne azâbî huvel azâbul elîm(elîmu).

Ve muhakkak ki; Benim azabım; o, elîm (çok acı) bir azaptır.

15 / HİCR - 51Ve nebbi’hum an dayfi ibrâhîm(ibrâhîme).

Ve onlara, İbrâhîm (A.S)'ın misafirlerinden haber ver.

15 / HİCR - 52İz dehalû aleyhi fe kâlû selâmâ(selâmen), kâle innâ minkum vecilûn(vecilûne).

Onun yanına girdikleri zaman: “Selâm (olsun)” dediler. (İbrâhîm A.S) şöyle dedi: “Gerçekten biz sizden korkuyoruz.”

15 / HİCR - 53Kâlû lâ tevcel innâ nubeşşiruke bi gulâmin alîm(alîmin).

(İbrâhîm (A.S)'ın misafirleri) şöyle dediler: “(Siz) korkmayın! Muhakkak ki; biz seni, bir âlim (erkek) çocuk ile müjdeliyoruz.”

15 / HİCR - 54Kâle e beşşertumûnî alâ en messeniyel kiberu fe bime tubeşşirûn(tubeşşirûne).

“Bana ihtiyarlık gelmişken mi beni müjdeliyorsunuz? Böyleyken ne ile müjdeliyorsunuz?” dedi.

15 / HİCR - 55Kâlû beşşernâke bil hakkı fe lâ tekun minel kânıtîn(kânıtîne).

“Biz seni hak ile müjdeledik. Artık 'ümit kesenler'den olma.” dediler.

15 / HİCR - 56Kâle ve men yaknetu min rahmeti rabbihî illad dâllûn(dâllûne).

"Dalâlette olanlardan başka, kim Rabbinin rahmetinden ümidini keser?" dedi.

15 / HİCR - 57Kâle fe mâ hatbukum eyyuhel murselûn(murselûne).

Şöyle dedi: “Ey elçiler! Bundan sonra sizin konuşacağınız konu nedir?”

15 / HİCR - 58Kâlû innâ ursilnâ ilâ kavmin mucrimîn(mucrimîne).

"Muhakkak ki; biz, mücrim (günahkâr) bir kavme gönderildik." dediler.

15 / HİCR - 59İllâ âle lût(lûtın), innâ le muneccûhum ecma’în(ecma’îne).

Lut'un ailesi hariç, muhakkak ki; Biz onların hepsini mutlaka kurtaracağız.

15 / HİCR - 60İllemre’etehu kaddernâ innehâ le minel gâbirîn(gâbirîne).

Onun hanımı (kadını) hariç. Çünkü onun mutlaka geride kalanlardan (helâk olacaklardan) olmasını takdir ettik.

15 / HİCR - 61Fe lemmâ câe âle lûtınil murselûn(murselûne).

Böylece, gönderilmiş olan resûller (elçiler), Lut'un ailesine geldiği zaman...

15 / HİCR - 62Kâle innekum kavmun munkerûn(munkerûne).

(Lut (A.S) şöyle) dedi: “Muhakkak ki; siz tanınmayan bir kavimsiniz (yabancı bir topluluksunuz).”

15 / HİCR - 63Kâlû bel ci’nâke bi mâ kânû fîhi yemterûn(yemterûne).

“Hayır, biz, onların hakkında şüphe ettikleri şey ile sana geldik.” dediler.

15 / HİCR - 64Ve eteynâke bil hakkı ve innâ le sâdikûn(sâdikûne).

Ve biz sana hakkı getirdik. Ve muhakkak ki; biz sadıklarız (doğru söyleyenleriz).

15 / HİCR - 65Fe esri bi ehlike bi kıt’ın minel leyli vettebı’ edbârehum ve lâ yeltefit minkum ehadun vamdû haysu tu’merûn(tu’merûne).
Hemen
ailenle, gecenin bir kısmında yürüyerek yola çıkın! Onların arkasından,
onları takip et. Sizden hiçbiriniz arkasına dönüp bakmasın. Ve
emrolunacağınız yere gidin.

15 / HİCR - 66Ve kadaynâ ileyhi zâlikel emre enne dâbire hâulâi maktûun musbihîn(musbihîne).

Ve onların “arkası kesilmiş (nesli tükenmiş)” olarak sabahlayacakları (helâk olup yok olacakları) emrini, ona bildirdik.

15 / HİCR - 67Ve câe ehlul medîneti yestebşirûn(yestebşirûne).

Ve şehir halkı, birbirini müjdeleyerek geldi.

15 / HİCR - 68Kâle inne hâulâi dayfî fe lâ tefdahûn(tefdahûni).

(Lut A.S) şöyle dedi: "Muhakkak ki; bunlar benim misafirlerimdir. Artık beni mahçup etmeyin(utandırmayın)."

15 / HİCR - 69Vettekullâhe ve lâ tuhzûn(tuhzûni).

Allah'a karşı takva sahibi olun, sakının. Beni alçaltmayın (rezil etmeyin).

15 / HİCR - 70Kâlû e ve lem nenheke anil âlemîn(âlemîne).

Biz seni elâlemin (başkalarının) işine karışmaktan nehyetmedik (men etmedik) mi?

15 / HİCR - 71Kâle hâulâi benâtî in kuntum fâilîn(fâilîne).

Şöyle dedi: “Eğer düşündüğünüzü yapacaksanız işte bunlar, benim kızlarım.”

15 / HİCR - 72Le amruke innehum le fî sekretihim ya’mehûn(ya’mehûne).

Ömrüne andolsun ki; muhakkak ki, onlar sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı.

15 / HİCR - 73Fe ehazethumus sayhatu muşrikîn(muşrikîne).

Böylece, müşrikleri (güneş doğduğu vakit orada bulunanları) bir sayha (korkunç bir ses dalgası) aldı, yakaladı.

15 / HİCR - 74Fe cealnâ âliyehâ sâfilehâ ve emternâ aleyhim hıcâreten min siccîl(siccîlin).

Böylece onun (o beldenin) üstünü altına getirdik. Onların üzerine siccîl'den (öldürücü) taşlar yağdırdık.

15 / HİCR - 75İnne fî zâlike le âyâtin lil mutevessimîn (mutevessimîne).

İşte bunda, ibretle izleyenler için, elbette deliller vardır.

15 / HİCR - 76Ve innehâ le bi sebîlin mukîm(mukîmîn).

Ve muhakkak ki o gerçekten, yol üzerinde mukîmdir (hâla durmaktadır).

15 / HİCR - 77İnne fî zâlike le âyeten lil mu’minîn(mu’minîne).

Muhakkak ki; bunda mü'minler (nefslerinin kalbine îmân yazılmış olanlar) için elbette deliller (ibretler) vardır.

15 / HİCR - 78Ve in kâne ashâbul eyketi le zâlimîn (zâlimîne).

Eyke halkı da gerçekten zalim idiler.

15 / HİCR - 79Fentekamnâ minhum, ve innehumâ le bi imâmin mubîn(mubînin).
Bu
sebeple onlardan da intikam aldık ve muhakkak ki; ikisi de (iki şehir
de) gerçekten, açıkça bir rehberdir(gelecek nesillere ibrettir).

15 / HİCR - 80Ve le kad kezzebe ashâbul hıcril murselîn(murselîne).

Andolsun ki; Hicr halkı, gönderilen resûlleri yalanladı.

15 / HİCR - 81Ve âteynâhum âyâtinâ fe kânû anhâ mu’rıdîn(mu’rıdîne).

Onlara âyetlerimizi (mucizelerimizi, delillerimizi) verdik. Fakat onlar, ondan yüz çevirdiler.

15 / HİCR - 82Ve kânû yanhıtûne minel cibâli buyûten âminîn(âminîne).

Ve onlar, dağlardan (sağlamlığına) güvenilir evler (yontarak) oyuyorlardı.

15 / HİCR - 83Fe ehazethumus sayhatu musbıhîn(musbıhîne).

Böylece sabah vaktine erenleri (sabaha çıkanları), bir sayha (korkunç bir ses) yakaladı.

15 / HİCR - 84Fe mâ agnâ anhum mâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Böylece, iktisab ettikleri (kazanmış oldukları) şeyler, onlara bir fayda vermedi.

15 / HİCR - 85Ve mâ halaknes semâvâti vel
arda ve mâ beynehumâ illâ bil hakk(hakkı), ve innes sâate le âtiyetun
fasfehıs safhal cemîl(cemîle).


Biz semaları ve yeryüzünü ve o ikisinin arasındaki şeyleri, başka bir
şey için yaratmadık. Ancak hak ile yarattık. Ve muhakkak ki; o saat
(kıyâmet) mutlaka gelecektir. Artık onlardan güzellikle yüz çevir.

15 / HİCR - 86İnne rabbeke huvel hallâkul alîm(alîmu).

Muhakkak ki; senin Rabbin, O; yaratan ve bilendir.

15 / HİCR - 87Ve le kad âteynâke seb’an minel mesânî vel kur’ânel azîm(azîme).

Ve andolsun ki; sana mesânî(ikinci)den 7'yi (7'liyi, 7'li olarak) ve Kur'ân-ul Azîm'i verdik.

15 / HİCR - 88Lâ temuddenne ayneyke ilâ mâ metta’nâ bihî ezvâcen minhum ve lâ tahzen aleyhim vahfıd cenâhake lil mu’minîn(mu’minîne).
Onlardan
bir kısmına çifter çifter (bol bol) met'a olarak verdiğimiz şeylere
gözlerini dikme. Onlar için mahzun olma. Mü'minlere (kalplerine îmân
yazılmış olan kimselere) kanatlarını indir (mutevazi ol, himaye et).

15 / HİCR - 89Ve kul innî enen nezîrul mubîn(mubînu).

“Ve muhakkak ki; ben apaçık (uyaran, açıklayan, beyan eden) bir nezirim.” de.

15 / HİCR - 90Ke mâ enzelnâ alel muktesimîn(muktesimîne).

Muktesimlere (kısım kısım ayıranlara) indirdiğimiz gibi.

15 / HİCR - 91Ellezîne cealûl kur’âne ıdîn(ıdîne).

Onlar, Kur'ân-ı Kerim'i parça parça kıldılar.

15 / HİCR - 92Fe ve rabbike le nes’elennehum ecmaîn(ecmaîne).

Artık Rabbine andolsun ki; onların hepsine mutlaka soracağız.

15 / HİCR - 93Ammâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Yapmış oldukları şeylerden.

15 / HİCR - 94Fasda’ bi mâ tu’meru ve a’rıd anil muşrikîn(muşrikîne).

Artık emrolunduğun şeyi açıkça bildir. Ve müşriklerden yüz çevir.

15 / HİCR - 95İnnâ kefeynâkel mustehziîn(mustehziîne).

Muhakkak ki; Biz, alay edenlere karşı sana kâfiyiz (yeteriz).

15 / HİCR - 96Ellezîne yec’alûne meallâhi ilâhen âhar(âhare), fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne).

Allah ile beraber başka ilâh kılanlar (kabul edenler), artık yakında bilecekler (öğrenecekler).

15 / HİCR - 97Ve le kad na’lemu enneke yadîku sadruke bi mâ yekûlûn(yekûlûne).

Andolsun ki; Biz, onların söylediklerinden dolayı senin göğsünün daraldığını biliyoruz.

15 / HİCR - 98Fe sebbih bi hamdi rabbike ve kun mines sâcidîn(sâcidîne).

Öyleyse Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol.

15 / HİCR - 99Va’bud rabbeke hattâ ye’tiyekel yakîn(yakînu).

Ve sana “yakîn” gelinceye (son yakîne, Hakk'ul yakîne, Allah'a köle olmaya ulaşıncaya) kadar Rabbine kul ol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumyok.yetkin-forum.com
 
HİCR Suresi Meali
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» VEL ASR Suresi Meali
» TUR Suresi Meali
» KAF Suresi Meali
» Nas Suresi Meali
» HAC Suresi Meali

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.forumyok.forumm.biz :: ForumYok Hayat :: İslam :: Ayetler ve Hadisler-
Buraya geçin: