www.forumyok.forumm.biz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Necm Suresi Meali

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DEN(ge)[s]İZ
AdministratorAdministrator
DEN(ge)[s]İZ


Kadın
Mesaj Sayısı : 3681
Yaş : 115
Nerden : ı cennet olsun =)
Kayıt tarihi : 14/06/08

Necm Suresi Meali Empty
MesajKonu: Necm Suresi Meali   Necm Suresi Meali Icon_minitimeCuma Nis. 24, 2009 8:30 pm

Bismillâhirrahmânirrahîm





53 / NECM - 1Ven necmi izâ hevâ.

Kaybolduğu zaman yıldıza andolsun.

53 / NECM - 2Mâ dalle sâhıbukum ve mâ gavâ.

Sahibiniz dalâlete düşmedi ve azmadı.

53 / NECM - 3Ve mâ yentıku anil hevâ.

Ve o, hevasından (kendiliğinden) konuşmaz.

53 / NECM - 4İn huve illâ vahyun yûhâ.

(O'nun söyledikleri), sadece O'na vahyolunan vahiydir.

53 / NECM - 5Allemehu şedîdul kuvâ.

O'na çok şiddetli ve kudretli olan (Cebrail A.S) öğretti.

53 / NECM - 6Zû mirreh(mirretin), festevâ.

O (Cebrail A.S), kuvvet ve azamet sahibidir. Öylece istiva etti (yöneldi).

53 / NECM - 7Ve huve bil ufukil a’lâ.

Ve o, ufkun en yüksek yerinde (gözüktü).

53 / NECM - 8Summe denâ fe tedellâ.

Sonra yaklaştı ve böylece indi.

53 / NECM - 9Fe kâne kâbe kavseyni ev ednâ.

Böylece iki yay mesafesi kadar, (hatta) daha yakın oldu.

53 / NECM - 10Fe evhâ ilâ abdihî mâ evhâ.

Böylece O'nun kuluna vahyedeceği şeyi vahyetti.

53 / NECM - 11Mâ kezebel fuâdu mâ reâ.

Kalbindeki fuad (gönül gözü görmesi), gördüğü (ruhun gözlerinin gördüğü) şeyi tekzip etmedi.

53 / NECM - 12E fe tumâr rûnehu alâ mâ yerâ.

Yoksa siz, onunla gördüğü şey hakkında mı tartışıyorsunuz?

53 / NECM - 13Ve lekad reâhu nezleten uhrâ.

Ve andolsun ki, onu başka bir inişinde de gördü.

53 / NECM - 14İnde sidretil muntehâ.

Sidretül Münteha'nın yanında.

53 / NECM - 15İndehâ cennetul me’vâ.

O'nun (Sidretül Münteha'nın) yanında Meva Cenneti (vardır).

53 / NECM - 16İz yagşes sidrete mâ yagşâ.

Sidre'yi bürüyen şey bürüyordu.

53 / NECM - 17Mâ zâgal basaru ve mâ tegâ.

Bakış kaymadı ve haddi aşmadı.

53 / NECM - 18Lekad reâ min âyâti rabbihil kubrâ.

Andolsun ki o, Rabbinin büyük âyetlerinden (bir kısmını) gördü.

53 / NECM - 19E fe reeytumul lâte vel uzzâ.

Siz, Lât ve Uzza'yı gördünüz mü?

53 / NECM - 20Ve menâtes sâlisetel uhrâ.

Ve diğerini, üçüncüsü Menat'ı (gördünüz mü?)

53 / NECM - 21E lekumuz zekeru ve lehul unsâ.

Erkek (çocuklar) sizin ve kız (çocuklar) O'nun mu?

53 / NECM - 22Tilke izen kısmetun dîzâ.

Eğer böyle ise bu, insafsız (haksız) bir taksimdir.

53 / NECM - 23İn hiye illâ esmâun
semmeytumûhâ entum ve âbâukum mâ enzelallâhu bihâ min sultân(sultânin),
in yettebiûne illez zanne ve mâ tehvel enfus(enfusu), ve lekad câehum
min rabbihimul hudâ.


Onlar (bu isimler) ancak sizin ve babalarınızın onları
isimlendirdiğiniz isimlerdir. Allah onlara hiçbir sultan (delil)
indirmedi. Onlar sadece zanna ve nefslerinin arzuladığı şeylere tâbî
oluyorlar. Ve andolsun ki, onlara Rab'lerinden hidayet geldi.

53 / NECM - 24Em lil insâni mâ temennâ.

Yoksa insan için sadece temenni ettiği (istediği) şey mi var?

53 / NECM - 25Fe lillâhil âhiretu vel ûlâ.

Fakat evvel de, ahir de Allah'ındır (dünya da, ahiret de Allah'ındır).

53 / NECM - 26Ve kem min melekin fîs semâvâti lâ tugnî şefâatuhum şey’en illâ min ba’di en ye’zenallâhu limen yeşâu ve yerdâ.

Ve göklerde nice melekler vardır ki, onların şefaatleri (hiç)bir şeyle
(hiçbir şekilde) fayda vermez. Allah'ın dilediği ve razı olduğu
(tasarruf rızasına sahip) kimseye (devrin imamına) izin vermesinden
sonrası hariç.

53 / NECM - 27İnnellezîne lâ yu’minûne bil âhireti le yusemmûnel melâikete tesmiyetel unsâ.
Muhakkak
ki ahirete (Allah'a ruhunu ulaştırmaya ve kıyâmet gününe) inanmayanlar,
melekleri mutlaka dişi isimlerle isimlendiriyorlar.

53 / NECM - 28Ve mâ lehum bihî min ilm(ilmin), in yettebiûne illez zann(zanne), ve innez zanne lâ yugnî minel hakkı şey'â(şey’en).
Ve
onların (melekler konusunda) bir ilmi yoktur. Onlar sadece zanna tâbî
olurlar. Ve muhakkak ki zan, Hak'tan yana hiçbir şeye fayda sağlamaz.

53 / NECM - 29Fe a'rıd an men tevellâ an zikrinâ ve lem yurid illel hayâted dunyâ.

Artık zikrimizden dönen ve dünya hayatından başka bir şey istemeyenlerden yüz çevir.

53 / NECM - 30Zâlike mebleguhum minel ilm(ilmi), inne rabbeke huve a’lemu bi men dalle an sebîlihî ve huve a’lemu bi menihtedâ.
Onların
ilimden ulaşabildikleri (sadece) budur. Muhakkak ki senin Rabbin ki; O,
kimin Kendi yolundan saptığını en iyi bilir ve O, kimin hidayete erdiğini en iyi bilir.

53 / NECM - 31Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı li yecziyellezîne esâû bimâ amilû ve yeczîyellezîne ahsenû bil husnâ.

Ve göklerde ve yerde olan şeyler Allah içindir. Kötülük yapanları,
yaptıkları sebebiyle cezalandırsın ve ahsen davrananları daha güzeli
ile mükâfatlandırsın diye.

53 / NECM - 32Ellezîne yectenibûne
kebâirel ismi vel fevâhışe lemem(lememe), inne rabbeke vâsiul
magfireh(magfireti), huve a'lemu bikum iz enşeekum minel ardı ve iz
entum e cinnetun fî butûni ummehâtikum, fe lâ tuzekkû enfusekum, huve
a'lemu bi menittekâ.


Onlar ki, küçük günahlar hariç, büyük günahlardan ve fuhuştan içtinap
ederler (sakınırlar). Muhakkak ki Rabbin, mağfireti geniş olandır. O,
sizi daha iyi bilendir. O, sizi topraktan yaratmıştı. Ve siz,
annelerinizin karnında cenin idiniz. Öyleyse nefslerinizi temize
çıkarmayın (nefslerinizi tezkiye ettiğinizi iddia etmeyin). O (Allah),
kimin takva sahibi olduğunu daha iyi bilendir.

53 / NECM - 33E fe re’eytellezî tevellâ.

(Allah'tan) yüz çevireni gördün mü?

53 / NECM - 34Ve a’tâ kalîlen ve ekdâ.

Ve o, pek az verdi, kalanını kesti (vazgeçti, vermedi).

53 / NECM - 35E indehu ilmul gaybi fe huve yerâ.

Gaybın ilmi onun yanında mı? Böylece o mu görüyor?

53 / NECM - 36Em lem yunebbe’ bimâ fî suhufi mûsâ.

Yoksa Hz. Musa'nın sayfalarında olan şeylerden ona haber verilmedi mi?

53 / NECM - 37Ve ibrâhîmellezî veffâ.

Ve Hz. İbrâhîm ki, o vefa etti (Allah'ın emirlerini ifa etti).

53 / NECM - 38Ellâ teziru vâziretun vizre uhrâ.

Gerçekten (hiç)bir günahkâr, bir başkasının yükünü (günahını) yüklenmez.

53 / NECM - 39Ve en leyse lil insâni illâ mâ seâ.

Ve insan için, çalışmasından başka bir şey yoktur.

53 / NECM - 40Ve enne sa’yehu sevfe yurâ.

Ve onun yaptığı çalışma (amel), yakında görülecektir.

53 / NECM - 41Summe yuczâhul cezâel evfâ.

Sonra onun karşılığı eksiksiz olarak ödenecektir.

53 / NECM - 42Ve enne ilâ rabbikel muntehâ.

Ve münteha (sonunda dönüş), mutlaka Rabbinedir.

53 / NECM - 43Ve ennehu huve adhake ve ebkâ.

Ve muhakkak ki, güldüren ve ağlatan O'dur.

53 / NECM - 44Ve ennehu huve emâte ve ahyâ.

Ve muhakkak ki, öldüren ve dirilten O'dur.

53 / NECM - 45Ve ennehu halakaz zevceyniz zekere vel unsâ.

Ve muhakkak ki O, erkek ve dişi çiftler yarattı.

53 / NECM - 46Min nutfetin izâ tumnâ.

Meni akıtıldığı zaman, bir nutfeden (bir damladan).

53 / NECM - 47Ve enne aleyhin neş’etel uhrâ.

Ve muhakkak ki, bundan sonraki neş'et (ikinci dirilme) O'na aittir.

53 / NECM - 48Ve ennehu huve agnâ ve aknâ.

Ve muhakkak ki O, zengin eden ve varlıklı kılan O'dur.

53 / NECM - 49Ve ennehu huve rabbuş şı’râ.

Ve muhakkak ki, Şira'nın (Şira Yıldızı'nın) Rabbi O'dur.

53 / NECM - 50Ve ennehû ehleke âdenil ûlâ.

Ve muhakkak ki, evvelki Âd (halkını) helâk etti.

53 / NECM - 51Ve semûde femâ ebkâ.

Ve Semud'u (da helâk etti). Böylece (onları) bâki kılmadı (geriye kimseyi bırakmadı).

53 / NECM - 52Ve kavme nûhın min kabl(kablu), innehum kânû hum azleme ve atgâ.

Ve daha önce de Nuh (A.S)'ın kavmini (helâk etti). Muhakkak ki onlar, daha zalim ve daha azgındılar.

53 / NECM - 53Vel mû’tefikete ehvâ.

Ve alt üst edilen beldeyi, (Cebrail (A.S) göğe kaldırıp) yerin dibine geçirdi.

53 / NECM - 54Fe gaşşâhâ mâ gaşşâ.

Artık onu (o kavmi) kaplayan (azap) kapladı ama ne kaplama!

53 / NECM - 55Fe bi eyyi âlâi rabbike tetemârâ.

O halde Rabbinin hangi ni'metlerinden şüphe ediyorsun?

53 / NECM - 56Hâzâ nezîrun minen nuzuril ûlâ.

Bu nezir, evvelki nezirlerden bir nezirdir.

53 / NECM - 57Ezifetil âzifeh(âzifetu).

Yaklaşan, yaklaştı.

53 / NECM - 58Leyse lehâ min dûnillâhi kâşifeh(kâşifetun).

Onu, Allah'tan başka keşfedecek yoktur.

53 / NECM - 59E fe min hâzel hadîsi ta’cebûn(ta’cebûne).

Yoksa bu söz size acayip mi geldi?

53 / NECM - 60Ve tedhakûne ve lâ tebkûn(tebkûne).

Ve siz gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.

53 / NECM - 61Ve entum sâmidûn(sâmidûne).

Ve siz, gafletle eğlenceye dalanlarsınız.

53 / NECM - 62Fescudû lillâhi va’budû. (SECDE ÂYETİ)

Artık Allah'a secde edin ve (O'na) kul olun!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumyok.yetkin-forum.com
 
Necm Suresi Meali
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Tin Suresi Meali
» A'RAF Suresi Meali
» SAF Suresi Meali

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.forumyok.forumm.biz :: ForumYok Hayat :: İslam :: Ayetler ve Hadisler-
Buraya geçin: