www.forumyok.forumm.biz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Kabileler savaşından Trabzon'a

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DEN(ge)[s]İZ
AdministratorAdministrator
DEN(ge)[s]İZ


Kadın
Mesaj Sayısı : 3681
Yaş : 115
Nerden : ı cennet olsun =)
Kayıt tarihi : 14/06/08

Kabileler savaşından Trabzon'a Empty
MesajKonu: Kabileler savaşından Trabzon''a   Kabileler savaşından Trabzon'a Icon_minitimeC.tesi Mayıs 16, 2009 3:15 am

Trabzonspor'un Burundili oyuncusu Faty Papy, futbola başlangıcını ve
ülkesindeki Huti-Tutsi savaşınının buna etkisini anlattı.


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


Papy, futbola 6 yaşında başladığını belirterek, ''Mahalle arasında
kauçuktan yaptığımız toplarla arkadaşlarımla birlikte futbol
oynuyorduk. Ömer Kabuz isimli bir antrenör vardı. Altyapı antrenörüydü.
Mahallenin büyükleri onun gözüne girebilmek için ellerinden geleni
yapıyorlardı. Çünkü Ömer Hoca mahallede beğendiği oyuncuları kulüple
irtibat kurarak altyapıda denenmelerini sağlıyordu. Bir gün
arkadaşlarımla toplandık ve Ömer Hoca'nın yanına gittik. (Kendi
aramızda bir takım kuralım ve sen de bizim hocamız ol) dedik. O da
birkaç gün içinde kabul etti ve turnuvalara katıldık'' dedi.

Bu çalışmaların yaklaşık 2 yıl kadar sürdüğünü ifade eden Faty Papy,
''Daha sonra bizi ilk kez ben 9 yaşındayken bir turnuvaya götürdü. O
turnuvayla birlikte futbol hayatım başlamış oldu. 1999 yılıydı ve 9
yaşındaydım. Ömer Kabuz'un takımıyla birlikte minikler liginde oynamaya
başladık. O yıl şampiyon olduk. Takımın en küçüğü bendim. Bu nedenle
beni güçsüz rakiplere karşı oynatıyordu. Oynatıldığımda kendimi
parçalarcasına oynuyordum. Çünkü büyükler arasında kendimi göstermem
gerekiyordu. Ertesi yıl takımımızdan ayrılan birçok oyuncu oldu. Biraz
daha deneyim kazanabilmek için takımda kaldım'' diye konuştu.

Bu süreçten sonra annesiyle anlaşmazlığının olduğunu kaydeden Papy, şöyle devam etti:
''Annemin 'futbolla bir gelecek inşa etmemin mümkün olmayacağı'
yönündeki serzenişleri üst seviyedeydi. Bu tartışma giderek ciddi bir
hal almaya başlayınca annem, (Sana hakkımı helal etmem, bir daha bu
evin kapısından giremezsin) dedi. Bu sözler benim futbola iki yıl ara
vermeme neden oldu. Annem haklıydı aslında çünkü Burundi'de yaşanan
kabileler savaşı had safhadaydı. Hutu ve Tutsi kabilelerinin savaşında
annem neredeyse bütün ailesini kaybetmişti. Babamla annem ayrı olduğu
için evin bütün işleri anneme kalıyordu. Dolayısıyla benim yardımıma
ihtiyacı vardı. Futbola karşı zaafım ise dayanılmazdı.''

Faty Papy, iki yıl sonra semt takımında yeniden oynamaya başladığını anlatarak, şunları kaydetti:
''Katıldığımız turnuvanın birinde Maniema Fantastique Kulübü
yöneticilerinden biri beni izlemiş. Yaklaşık 4 yıl önceydi. Milli
takıma alınmam yönünde teklif verildi. 2007 yılında 3. ligde bir
takımda oynuyordum. Daha önce savaş yaşamış ülkelerin katıldığı bir
turnuva düzenlendi. Tanzanya, Etyopya, Somali, Ruanda, Kongo gibi
ülkeler vardı. 17 yaş altı milli takımlar katılabiliyordu. Burundi'den
bu turnuvaya katılacak olan takımı belirlemek için 60 dolayında
futbolcu belirlendi. Bu 60 kişinin arasında ben de vardım ve 18 kişinin
kalacağı bir eleme yapılacaktı. Umudum yoktu. Çünkü ben 3. ligde
oynuyordum ve diğer bütün sporcular 1. ligdendi. Ama ben 18 kişi
içerisine seçildim. Tanzanya'da yapılan turnuvada finalde ev sahibine
yenildik. Aynı turnuva Burundi'de de düzenlendi. Bu kez milli takıma
aday 75 kadar sporcu vardı ve ben yine seçildim. Tanzanya'daki
müsabakada oynayamamıştım. Ama Burundi'de yapılan müsabakada oynadım.
İlk maça yedek kulübesinde başladım. 25. dakikada hoca beni oyuna aldı.
Yaşımın diğerlerine göre daha küçük olması ve 3. ligden gelmem
dolayısıyla milli takım hocaları oldukça eleştirildi. Ama hoca beni
turnuvanın bütün maçlarında oynattı. Şampiyon olduk.

Takım için büyük bir başarıydı. Herkes tarafından takdir edilmiştik.
Turnuvadan elde ettiğim bütün parayı götürüp anneme verdim. Yaklaşık 2
bin avro gibi bir paraydı ve bu para Burundi'de büyük bir bakiye
oluşturuyordu. Bu kadar parayı bir arada görmek çok zor. Çünkü şöyle
düşünün ki Afrika'da en üst düzeydeki bir bakan bin avro maaş alıyor.
Anneme (Bu parayı senin oynamamı istemediğin futbol sayesinde kazandım)
deyince onun da bakış açısı değişti. Futbolla da hayatımı
kazanabileceğime inandı ve zorluk çıkarmamaya başladı.''

-SAVAŞIN NEDENİ-
Savaşın nedeninin ırkçılık olduğunu
belirten Faty Papy, ''Hutu ve Tutsi kabileleri arasında aklınızın
alamayacağı bir savaş vardı. Hatta bu nedenle çoğu kez ligi yarıda
kesmek zorunda kalıyorlardı. Burundi'de futbol bu nedenle diğer Afrika
ülkelerinden geri kaldı. Daha öncesinde, Belçika ve Hollanda liglerinde
oynayan oyuncular vardı. Ancak şimdilerde yok. Ülkenin dışarıyla
bağlantısı tamamen kesilmiş durumda. Hutular Tutsiler'e, Tutsiler de
Hutular'a egemen olmak istiyorlardı. İki kabile de ülkenin kendilerine
ait olduğunu ileri sürüyorlardı'' dedi.

Yakın dönemdeki bu savaştan daha vahim olanının 1972 yılında yaşandığını dile getiren Faty Papy, o dönemi şöyle anlattı:
''Bu savaşta 1 milyon insan öldü. Son dönemde yaşananlar bunun bir
tekrarı gibi ancak ülke yeni yeni huzura kavuşmaya başladı. Hutiler ve
Tutsiler'i fiziki yapılarıyla birbirinden ayırmak mümkün. Bir grup
uzun, diğeri yuvarlak ve kısa burunlu. Kısa burunluların kabileleri
yakınlarında uzun burunlu biri gördüğünde sokak ortasında benzin döküp
yakmaya kadar varan bir vahşet yaşanıyordu. Buna ister ırkçılık deyin,
isterseniz kabile savaşı. Ülkenin geri kalmasında bu savaşın büyük
etkisi var. Burundi Milli Takımı güvenlik yetersizliği nedeniyle
ileriye gidemiyor. Belçika'da, Hollanda'da ve İspanya'da oynayan bazı
oyunculara davet gönderiliyor ancak onlar gelmek istemiyorlar. Hatta
genç oyuncular henüz küçük yaşlarda diğer ülke vatandaşlıklarına
geçiyorlar. Yani Burundi'den bir kaçış var. Teklifler genç oyunculara
cazip geliyor. İspanya ya da Belçika vatandaşı oluyorlar ve oradaki
milli takımlarda oynuyorlar. Böyle olunca da ülke futbolu hep geride
kalıyor.''

Faty Papy, Burundi milli takımının Afrika Kupası'na bir kez bile
katılamadığını vurgulayarak, ''Ruanda ve Tanzanya'dan teklifler geldi
turnuva sonunda. Ancak ben ülkede kalıp kendimi geliştirmeyi tercih
ettim. Bunun için de ülkenin en geleneği sağlam olan takımlarından
İnter Star'ı seçtim. Birçok kişi dışarıda bir ülkeye neden gitmediğimi
sorduklarında ise 'İnter Star'a küçüklükten beri duyduğum hayranlığı'
gerekçe olarak söyledim. Orada oynamak istiyordum. Ayrıca oranın benim
için bir avantajı daha vardı. O da, daha önce farklı ülkelerde oynamış
birçok oyuncunun İnter Star takımında olmasıydı. Onların
tecrübelerinden de yararlanabileceğimi düşündüm. Ülke dışına çıkmadan
önce bu bilgilerin benim için faydalı olacağını düşündüm. Geçen yıl
Burundi liginde o oyuncularla birlikte şampiyon olduk. Daha sonra
kendimi futbola verebilmek için okulu bıraktım'' diye konuştu.

21 yaş altı milli takıma seçildiğini, oradan da A takıma yükseldiğini
vurgulayan Faty Papy, ''Sonrasında buraya geldim. Kendi adıma ilginç
olan benim burada olmamı sağlayan Ahmet Hoca'nın bugün teknik
direktörlüğümüzü yapıyor olmasıdır'' dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumyok.yetkin-forum.com
 
Kabileler savaşından Trabzon'a
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.forumyok.forumm.biz :: ForumYok Sosyal :: Spor Klübü-
Buraya geçin: