1.dönem 1 yazılı soruları + cevapları

1- Halk kültürü ve edebiyatı üzerine yaptığı araştırmalar ve bu konuda
ileri sürdüğü düşünceler, aydınlarımızın üzerinde de olumlu etkiler
yapmış, çağdaş kültür unsurları ile halk kültürü unsurları arasında bir
köprü olmuştur. “Köylü
Temsilleri” adlı çalışması ile, tiyatromuzun halk arasında yaşayan ve
gelişen cephesine farklı bir açıdan bakan sanatçı, bu alanın ne kadar
göz ardı edildiğine hayıflanarak, o dönemde popüler olan tuluat
tiyatrosundan farklı olmakla birlikte, ondan daha zengin bir sanat
örgüsüne sahip köy temsillerini gündeme getirir.Şiir ve folklorla da
uğraşmıştır.
Yukarıda tanıtılan sanatçımız kimdir?

2-Ahmet Kutsi Tecer’in “Nerdesin” adlı aşağıdaki şiirinde şaire
“”Nerdesin” diyen varlığın Beşeri sevgili olabilme ihtimalini nasıl
izah edebiliriz?
NERDESİN
Geceleyin bir ses böler uykumu,
İçim ürpermeyle dolar: -Nerdesin?
Arıyorum yıllar var ki, ben onu,
Aşıkıyım beni çağıran bu sesin.

3-Kendisiyle yapılan bir röportajda: “Edebiyata karşı alakanız nasıl başladı.” Sorusuna:
-Vallâhi beyefendi, dedi, edebiyata karşı bende hiç alâka uyanmadı.
Edebiyatı, sanatı bilmem… Alâkam yok bunlarla.. Edebiyatı bilmek bir
iştir. Hiç mi hiç meşgul olmadım bunlarla… Usulünü kaidesini doğru
dürüst beceremem… Meselâ, teşbih, istiare neye derler, deseniz cevap
veremem.. Okuduğum bir roman veya hikâye, romantik midir, realist
midir, natüralist midir, hangisidir ayırt edemem. Bilmem bunları, nasıl
olursa romantiktir, nasıl olursa realisttir, haberim bile yoktur. Ama
bakın, bunları meselâ Peyami Safa bilir.. Edebiyatla uğraşır çünkü o.
Yalnız beyefendi, ben şiir okumak, hikâye okumaktan hoşlanırım. Hele
hikâye okumasına bayılırım. Nerede bulsam bir hikâye, hemen okurum.”
Diye cevap veren sanatçımızın adını ve Türk Edebiyatına getirdiği
yeniliği yazın?

4-İstanbul ile ilgili şiir yazan Servet-i Fünun dönemi sanatçımızın adını yazın?

5-Necip Fazıl’ın “Canım İstanbul” adlı şiirinden aşağıda alınan bölümdeki sanatları gösterin, Son beytin kafiyesini bulun?

Tarihin gözleri var; surlarda ****k ****k;
Servi, endamlı servi, ahirete per****k…
Bulutta şaha kalkmış Fatih’ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, bekle bir milyar kırat…

6-Hikaye çeşitlerini yazarak olay hikayesi hakkında bilgi verin?

7-1940 yılına kadar Türk edebiyatının genel özelliklerini yazın?


8-Aşağıdaki kelime gruplarının çeşitlerini karşılarına yazın?
altın kalp
Eğri büğrü
Yaşamak için

9-Aşağıdaki cümlelerde isim tamlamalarını bularak çeşidini yazın?
Serinliğini hissettin mi rüzgârın?
Su mudur sadece derdi milletin?

10- Konya eski milletvekili, Millî Eğitim eski Bakanı...gibi tamlamalar yanlıştır.Bunun sebebi ne olabilir, yazın?



BAŞARILAR DİLERİM...
YILMAZ KISA
EDEBİYAT ÖĞRETMENİ

CEVAP ANAHTARIDIR

1-Ahmet Kutsi Tecer.

2- Beşerî sevgili: Kendisine bağlanılan beşerî sevgilinin biyolojik
varlığı, maddî vücudu değil, bedensel uyumun doğurduğu olağanüstü
güzellik olabilir. Hayalî bir güzele duyduğu özlemi dile getiriyor.
İdealize edilmiş, yüceltilmiş, muhayyel bir sevgilidir bu. Şehevî bir
aşk değil, ruhsal, manevî, saf, temiz, duygusal bir bağlılık söz konusu
olabilir. Klasik Türk şiirinde âşık olunan sevgilinin başlıca
özellikleri, somut, belirli bir kişiliğe sahip olmaması, soyut planda
kalan genel bir sevgili tipi olması. Âşık, ona mutlak anlamda bağlı ve
teslim olmuştur. Sevgili ona tegafül gösterir. Yani ilgisiz ve kayıtsız
kalır. Yüz vermez. En büyük ilgisi, kızgın yan bakıştır. Âşık her şeyi
bırakır, işi gücü, dünyayı, malı mülkü bırakır, kendisini sevgilisinin
yoluna feda eder.
Ahmet Kutsi'nin şiirinde İse eğer bu beşerî bir sevgili ise Klasik Türk
şairinden bazı farklılıklar hissediliyor. Burada sevgili, âşıka ilgi
gösteriyor gibidir, "nerdesin?' diye sorar. Yani mutlak bir tegafül
yok. Ancak bu 'nerdesin?' sorusunun mutlak anlamda bir yüz verme
olduğunu da zannetmiyoruz Çünkü kendi varlığını ele vermiyor, onu
sürekli peşinden koşturuyor. Şair de zaten onun bir gün kendisine gel
demesini dört gözle bekliyor. Yani dolaylı olarak yine tegafül tavrını
hissediyoruz. Dolayısıyla burada üç aşağı beş yukarı Klasik Türk
şiirine özgü bîr âşık-sevgili ilişkisini görmek mümkün.
3-Memduh Şevket Esendal. Edebiyatımıza Durum öyküsünü getirmiştir.

4-Tevfik Fikret.

5-
Tarihin gözleri var; surlarda ****k ****k; Altı çizili bölümde kapalı istiare sanatı var.
Servi, endamlı servi, ahirete per****k…
Bulutta şaha kalkmış Fatih’ten kalma kır at; Altı çizili bölümde telmih sanatı var.
Pırlantadan kubbeler, bekle bir milyar kırat…

Bulutta şaha kalkmış Fatih’ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, bekle bir milyar kırat…

Burada (Kırat)cinas var.

6-Hikaye çeşitleri: Olay hikayesi ve Durum hikayesi olarak ikiye ayrılır.
Olay hikayesi:Hikâyede asıl olan "olay" dır. Okuyucunun hikâyeyi şöyle
ya da böyle yorumlamasına imkân verilmez. Çünkü, hikâyedeki olay,
mantıklı bir seyir hâlinde takip eder. Kişilerin portreleri, özenle ve
ayrıntılı olarak çizilir. Maupassant tarzı hikaye de denir.Türk
edebiyatında bu türün temsilcisi Ömer Seyfettin’dir.


7-Bu dönemin özellikleri şunlardır:
a)Bu dönemin yazarlarının hemen hepsi , eserlerinde sade ve anlaşılır bir dil kullanmıştır.
b)Yazar ve şairlerin çoğu , anadoluya yönelmişler , eserlerinde anadoluyu işlemişlerdir.
c)Cumhuriyetin ilk yıllarında istiklal savaşının meydana getirdiği destani ruh hali etkisini sürdürmüştür.
d)Bu dönemdeki eserlerde halk , millet , memleket ve çağdaş medeniyet kavramlarıyla igili düşünceler geniş yer tutar.
e)Mizah , hiciv , deneme , eleştiri ve edebiyat tarihi alanlarında önemli gelişmeler görülmiüştür.

8-
altın kalp:sıfat tamlaması
Eğri büğrü: İkileme (Tekrar grubu)
Yaşamak için :Edat grubu

9-
Serinliğini hissettin mi rüzgârın? Rüzgârın serinliği: Belirtili İsim tamlaması
Su mudur sadece derdi milletin? Milletin derdi: Belirtili İsim tamlaması

10-Belirtisiz isim tamlamasında tamlayan ile tamlanan arasına kelime
girmez.Bundan dolayı aşağıdaki gibi kurulan tamlamalar yanlıştır.
Konya eski milletvekili, Millî Eğitim eski Bakanı...