www.forumyok.forumm.biz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 11.Sınıf Bazı Konuları (Felatun Bey ile Rakım Efendi ve Şergüzeşt Romanı)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DEN(ge)[s]İZ
AdministratorAdministrator
DEN(ge)[s]İZ


Kadın
Mesaj Sayısı : 3681
Yaş : 115
Nerden : ı cennet olsun =)
Kayıt tarihi : 14/06/08

11.Sınıf Bazı Konuları (Felatun Bey ile Rakım Efendi ve Şergüzeşt Romanı) Empty
MesajKonu: 11.Sınıf Bazı Konuları (Felatun Bey ile Rakım Efendi ve Şergüzeşt Romanı)   11.Sınıf Bazı Konuları (Felatun Bey ile Rakım Efendi ve Şergüzeşt Romanı) Icon_minitimePerş. Ara. 17, 2009 12:50 am

FELÂTUN BEY İLE RAKIM EFENDİ

I. OLAY ÖRGÜSÜ

Romanın kahramanlarından Felatun Bey ile Rakım Efendi aynı yaşlarda,
aynı derecede eğitim görmüş yakın iki arkadaştır. Felatun Bey isminden
dolayı kendini çok bilgili, kültürlü biri olarak görür çevresine de
böyle görünmeye çalışır. Hararetli bir kitap toplayıcısıdır. Yeni çıkan
ilmi eserlerin hepsini üzerine adının ilk harflerini yazdırmak
suretiyle ciltlettirip getirterek kitaplığına koyar. Fakat o, aldığı
kitapları hiçbir zaman açıp okumaz. Kendileri büyük bir devlet
dairesinde çalışmakla birlikte, buraya pek uğramayıp her geçen gün
değer yargılarına biraz daha yabancılaşarak güzel Fransız kadınlarıyla
çıkarlara dayanan kısa ömürlü aşklar yaşarken, kötü sonunu hazırlamakta
olduğunun farkında değildir.
Rakım Efendi ise tam tersi, ağırbaşlı, çalışkan, vaktini boşa
harcamayan biridir. Onun ilişkileri karşılıklı çıkarlara
dayanmamaktadır. Rakım Efendi de gezip eğlenmeyi, çalgılı alemleri
sevmektedir ama, ona göre her şeyin bir ölçüsü vardır. Rakım Efendi,
Fransızca, Arapça ve Farsça’yı anadili gibi bilmektedir. Onun bu
özelliği, Asmalımescit semtinde oturan İngiliz ailenin dikkatini çeker
ve evin kızlarının babası Bay Ziklas, Rakım Efendi'den, kızlarına ders
vermesini ister. İngiliz kızlarına ders vermeye başlayan Rakım Efendi,
bu kızlardan birinin kendisine aşık olduğunun farkında değildir.
Kendisi de ev işlerine yardım etmesi için alınan güzel hizmetçisi
Canan'a âşık olmuştur. Çaresiz fakat, temiz aşklar ile karşı karşıya
kalan Rakım Efendi ile menfaatler üzerine kurulu ilişkiler içinde
yaşayan Felatun Bey'in maceralarını okurken, bir dönemin yaşantı
biçimini oluşturan değer yargılarının panoramasıyla karşılaşacaksınız.
Bu romanda A.Mithat'ın ortaya koyduğu temel karşıtlık Felatun Bey’le
Rakım Efendi'nin temsil ettikleri tembellikle israf ile çalışkanlık ve
tutumluluk arasındadır. A.Mithat, batılılaşmayı yanlış anlayan Felatun
Bey'in karşısına doğru anlayan Rakım Efendi'yi koyarak ideal
sayabileceğimiz bir Osmanlı efendisi çizer. Romanda Felatun'dan daha
çok üzerinde durulan Rakım para işlerinde dikkatli,çalışarak
kazanan,fakirken durumunu düzeltebilen başarılı bir adamdır.Rakım'ın
biraz da A.Mithat'ın kendisi olduğu ortadadır.Bu iki adamı
karşılaştırmak amacı romanın konusunu da belirler.Felatun ile Rakım'ı
benzer olaylar ve durumlar içerisine yerleştirerek aralarındaki farkı
belirler.

II. TEMALAR

Ferdi Tema

Eserde en çok dikkat çeken ferdi temaların başında aşk konusu
gelmektedir.Rakım ile Canan arasında yaşanan saf ve temiz aşk, bu
duygunun kural ve sınıf tanımadığını ortaya koyması bakımından
önemlidir.Öyle ki biri kültürlü öbürü ise para karşılığı satın alınan
cahil birisidir, ancak bunun yanında Canan zamanla Rakım tarafından-
bir nevi yazarın isteğiyle diyebiliriz- kendisine layık bir duruma
getirilince bu fark ortadan kalkmıştır.Diğer yandan İngiliz kızlarının
özellikle Can’ın Rakım’a karşı beslediği karşılıksız aşk duygusu da
dikkate değer bir olaydır.
Eserde şehvet duygusuna da yer verilmiştir.Josefino’nun kendinden yaşça
küçük olmasına rağmen Rakım’a karşı hissettiği cinsel duygularla
karışık insani sevginin romanda önemli bir yeri vardır.
Kıskançlık duygusuna da az da olsa aşk duygusu dahilinde yer
verilmiştir.Bu daha çok paylaşmaya karşı duruş şeklindeki bir histir.Bu
duyguyu da gerek Canan’da gerek İngiliz kızlarının her ikisinde de
birbirlerine karşı kendini göstermektedir ki bu da yine Rakım’a
karşıdır.
Ayrıca acıma duygusu da güçlü bir şekilde hissettirilmiştir.Rakım
Can’ın kendisine karşı beslediği tek taraflı aşk yüzünden düştüğü
amansız hastalık nedeniyle her geçen gün daha da erimesini görünce ona
çok acımaktadır.Ancak bu hastalığın sebebinin kendisi olduğunu
öğrenince, üzüntüsü ve acıma duygusu onda adeta ıstırap haline
gelmiştir.

Sosyal Tema

Eserde sosyal tema ferdi temaya göre daha arka planda kalmıştır.Aslında
yazar ağırlıklı olarak tek bir sosyal temayı işlediği için eserin
bütününden bu konuyu çıkarmak pek kolay değildir.Bu konu ise
“Batılılaşma” konusu ve batılılaşma karşısında bizim toplumumuzun ve
kültürümüzün nasıl etkilendiği meselesidir.Eserde Rakım Efendi ve
Felatun Bey, iki örnek tip ele alınarak batılılaşmayı nasıl anladığımız
masaya konmaya çalışılmıştır.Batılılaşma ve çağdaşlaşma yolunda
Avrupa’dan yalnız bilim ve teknik yönünden faydalanmamız gerektiği
gerçeği okuyucuya verilmek istenmiş.Bunun dışında kalan yaşam biçimi,
milli zevklerimiz, milli kültürümüz asırların birikimiyle zaten bizde
en özgün biçimde mevcuttur düşüncesi dile getirilmiştir.
Eserde bunun yanında o zamanların amansız hastalığı olan “Verem” konusu
da işlenmiştir.Bu hastalık o zaman için tedavisi olmayan ve kurtuluşu
zor olan bir hastalık olduğu için halk arasında korku duyulan bir
durumdur.

III. KİŞİLER

A.Fonksiyonları Bakımından Kişiler
a.Birinci Derecedeki Kişiler

Rakım Efendi: İki zıt tipin karşılaştırılması şeklinde oluşturulan bu
romanda en çok konu edilen kişi Rakım Efendi ağırbaşlı, çalışkan,
vaktini boşa harcamayan biridir. Onun ilişkileri karşılıklı çıkarlara
dayanmamaktadır. Rakım Efendi, Fransızca, Arapça ve Farsça’yı anadili
gibi bilmektedir. Bu özellikleriyle Rakım Efendi kültürlü, bilgili,
çağdaş ve batılılaşmayı doğru anlayan bir tip olarak göze çarpmaktadır.
Aynı zamanda o,ahlaklı ve iyi huy olarak gördüğümüz tüm davranışları
üzerinde toplamıştır ki bu yönüyle tam bir Osmanlı beyefendisi özelliği
göstermektedir.
Rakım Efendi saydığımız özellikleriyle adeta okuyucunun zihninde bir
melek olduğu düşüncesini uyandırmıştır. Ancak yazar bu durumda romana
müdahale ederek Rakım Efendi’nin sonuçta bir insan olduğu gerçeğini
okuyucuya göstermektedir. Bunu da roman içerisinde gerek Josefino ile
girdiği gizli, ancak pek de fena sayılmayacak ilişkiden gerek ev içinde
Canan ile girdiği ilişkiden gerekse de çok nadir de olsa Felatun Bey
hakkında zihninden geçirdiği haklı ve olumsuz düşüncelerden
yararlanarak okuyucuya göstermektedir.

Felatun Bey: Romandaki zıt kişiliklerden olumsuz tarafı temsil eden
Felatun Bey isminden dolayı kendini çok bilgili, kültürlü biri olarak
görür çevresine de böyle görünmeye çalışır. Kendileri her geçen gün
değer yargılarına biraz daha yabancılaşarak güzel Fransız kadınlarıyla
çıkarlara dayanan kısa ömürlü aşklar yaşarken, kötü sonunu hazırlamakta
olduğunun farkında değildir.
Yazar bu tip sayesinde okuyucuya yapmaması gereken davranışları açık
bir şekilde söylemekte ve okuyucunun Rakım Efendi ile bu tip arasında
bir seçim yapmasını istemektedir, ancak Felatun Bey’in çirkin
taraflarını göstererek seçimi okuyucuya bırakmıştır. Ayrıca zamanın
genel düşünce yapısı Felatun Bey üzerinde toplanarak taklitçiliğin
etkisiyle kişinin yozlaşması okuyucuya çok çarpıcı bir şekilde
verilmiştir.


b.Hasım veya Karşı Gücü Temsil Eden Kişiler

Romanda varlığını açık olarak hissettiğimiz düşman veya karşı gücü
temsil eden bir tip bulunmamaktadır, ancak bu bahiste Rakım Efendi’nin
tam zıttı davranışlar sergilemesi bakımından Felatun Bey’i
zikredebiliriz.

c.Arzu Edilen ve Korku duyulan Kişiler ya da Kavramlar

Burada Canan’ın adını verebiliriz. Rakım Efendi Canan’ı satın aldığı
ilk sıralarda bu kızın sağlıksız ve bakımsız durumda olması sebebiyle
Canan’a herhangi bir ilgi duymamıştır, fakat Canan’daki zarifliği ve
güzelliği daha ilk bakışında fark etmiştir. Dadı Kalfa’nın iyi
bakıcılığı ve Rakım’ın da çok yakın olarak ilgilenmesi sonucunda adeta
Canan’ın içindeki cevher ortaya çıkmıştır. İleride yönlendirici kişiler
bahsinde sayacağımız Josefino’nun etkisi yardımıyla da Rakım bu
çekiciliğe daha fazla karşı koyamamıştır.Bunun yanında Dadı Kalfa da
Canan’ı etkilemekte ve ona Rakım’ı nasıl etkileyeceği konusunda
taktikler vermektedir.Gerek Dadı Kalfa gerek Josefino mükemmel
kişiliklere sahip olan bu iki çocuğun birbirine çok yakışacağını
düşünmekte ve her ikisi de bu çocukları etkilemek ve birbirine
kavuşturmak için başarılı olana kadar büyük çaba harcamışlardır.

d.Yönlendirici Kişiler

Josefino: Bu kişi roman içerisinde büyük bir etkiye sahip olması
sebebiyle önemli bir yere sahiptir. Bir arkadaş toplantısında Rakım’la
tanışan Josefino Rakım’la daha yakın bir ilişki kurmak için özel bir
çaba harcamış, Canan’a ders vermeyi sadece Rakım’ın dostluğu karşısında
kabul etmiş, kısa süre sonra Beyoğlu’ndaki kendi evinde Rakım’la bir
muhabbet içerisine isteyerek girmiştir ve böylece kendi egosunu tatmin
etmiştir. Belki bu tatminlikten dolayıdır ki yaşça küçük olmasına
rağmen çok beğendiği Rakım’ı en az Rakım kadar sevdiği Canan’a daha
layık gördüğünü söylemiştir.Bu yolla Canan’la Rakım’ın mutluluğuna
büyük katkıda bulunmuştur.

Dadı Kalfa(Fedayi):Yönlendirici özelliği Canan üzerinde ağır basan
Fedayi eve ilk geldiği sıralarda toy ve eğitimsiz olan Canan’ın yetişip
serpilmesinde büyük etki yapmış, Rakım’ın gözü önünde Canan’ın yeniden
doğmasını sağlamıştır. Bunu yaparken de bu iki çocuğu birbirine çok
yakıştırdığı için kızın içine Rakım’a karşı aşk tohumunu kendisi
serpmiştir. Bu kişinin evde yapılması gereken bazı işlerin ve
halledilmesi gereken eksiklerin tamamlanması için Rakım’ı uyarması
bakımından da bir yönlendirici tarafı bulunmaktadır.

Doktor Z: Doktor İngiliz kızın Rakım’a karşı duyduğu derin aşk
sebebiyle ince hastalığa düştüğü sırada romana girmiştir. Yaptığı
ilginç muayene sonunda teşhisi koymuş ve kızın dermanının da Rakım
Efendi’de bulunduğunu belirtmiştir. Burada Mister Ziklas’ı kızla
Rakım’ın evlenmesi gerektiğine inandırması bakımından yönlendirici bir
kimliğe sahiptir.

e.Alıcı Kişiler

Can: Bu romanda alıcı kişi olarak en başta Can’ı sayabiliriz. Rakım bu
İngiliz kızlara ders vermeye başladıktan ilk zamanlardan beri her
ikisini de büyük ölçüde etkilemiştir, ancak bunun farkında değildir.
Gerek düzgün bir fizik ve yüz yapısına gerek iyi huy ve ahlaka sahip
olması bakımından kızlara kendisini sevdirmiştir.Öyle ki, Can aradan
geçen yaklaşık bir sene sonra devasız bir derde tutulmuş,günden güne
erimeye başlamıştır.Tabii ki Rakım’ın bu durumdan haberi ancak bu anda
oluyor.Ancak anlaşılmaz bir şekilde Can yakalandığı bu amansız
hastalıktan kurtuluyor ve tekrar hayata dönüyor.Bu olayda Can’ın rolüne
bakacak olursak Can kendi kendini böyle bir derde düşürüyor ve sonunda
da akıl almaz zararlar görüyor.

Margrit: İngiliz kızlardan Margrit kardeşi Can kadar etkilenmese de
roman içinde Rakım’dan o da etkilenmiş ve hayatından eskisi kadar zevk
almamaya başlamıştır. Zira Margrit de babası tarafından bu olaylarda
daha fazla zarar görmemesi için İstanbul’dan başka bir yere
gönderilmiştir. Kısaca Margrit için de Rakım’la yakınlaşması sonucu
onun da olumsuz yönde etkilenen kişilerden olduğunu söyleyebiliriz.

Polini: Bu kişilik romanda para ve zevk düşkünü olan ve varlıklı
erkekleri sömüren bir özellikte verilmiştir. Bu kadın alafranga
kültürünün tipik bir örneği olarak görünmekle beraber hafiften de
meşrep biridir. Roman içerisinde Felatun’a kumar gibi kötü bir
alışkanlık karşısında destek olmakta onu teşvik etmektedir.Gece
alemlerinde,kumar masalarında Felatun’un serveti tükenince Polini
Felatun’u terk etmiş,ancak Rakım’ın tüm uyarılarına rağmen Felatun bu
olaydan sonra durumu anlayabilmiştir.Bu özellikleriyle Polini çıkarcı
ve şeytan kadın olarak karşımıza çıkmaktadır.

f.Yardımcı Kişiler

Mister ve Misters Ziklas: Bu iki kişilik sadece Rakım Efendi’nin iyi
özelliklerini dile getirme, okuyucuya sunma, aynı zamanda Felatun
Bey’in çirkinliklerini de hatırlatarak bu iki kişilik arasındaki farkın
hatırda kalmasını sağlamak amacıyla romanda yer almaktadır. Aslında iyi
ile çirkin olanın karşılaştırılmasının yapıldığı romanda gerçekte
yazarın düşünceleri olan iyi huy ve erdemlerin savunulması çoğunlukla
bu iki kişinin ağzından verilmek istenmiştir.Bu kişilerin romandaki
rolleri bundan ibarettir ve yardımcı kişi olarak gözümüze
çarpmaktadırlar.

Dekoratif unsur Durumundaki Kişiler ve Kavramlar

Mihriban Hanım: Roman içerisinde pek bir görevi olmamakla beraber
Felatun Bey’in kardeşi olarak ara sıra hatırlanmaktadır. Mihriban Hanım
alafranga hayatı seçmiş olan bir aileden gelmiş olmasına rağmen
babasının ölümünden sonra Felatun Bey kendisiyle ilgilenmemiş, kendisi
de orta halli biriyle evlenerek alaturka hayata mahkûm olmuştur.
Bilgisiz ve narin yetiştirildiği için bu evlilikten sonra kocası
tarafından bir eğitime tutulmuştur. Kişinin aslına dönmeye mecbur
kalmasını göstermesi bakımından romanda önemli bir yere ve role
sahiptir.

B. Tipleri Bakımından Kişiler
B.1. Toplumsal Tipler
B.1.1. Kadın Tipleri
B.1.1.a. Orta Halli ve Koruyucu Kadın Tipi

Dadı Kalfa(Fedayi): Bu romanda Fedayi koruyucu kadın tipine en iyi
örnek olarak görünmektedir. Rakım Bey’in babası öldükten sonra Rakım’ın
annesiyle beraber bu çocuğa annelik yapmış, annesi öldükten sonra da
Rakım’a adeta can yoldaşı olmuştur. Kendi çocuğu yerine koyduğu
Rakım’ın mürüvvetini görmeyi tam bir anne edasıyla istemiştir. Rakım’ın
Canan’ı satın almasından sonra da Canan’ı kızı yerine koymuş ve Rakım’a
karşı sergilemiş olduğu koruyuculuk görevini Canan’a da
göstermiştir.Romanda almış olduğu isim de bu özelliğine uygunluk
göstermektedir.

B.1.1.b. Düşmüş Kadın Tipi

Polini: Bu tipe birebir uymamakla beraber Polini’yi, Felatun Bey’in
serveti tükenince onu terk etmesi bakımından bu bahiste
yazabiliriz.Polini bir hayat kadını değildir ancak yiyici bir kadın
olarak görünmektedir.Onun bu durumu ise Felatun hariç bütün Beyoğlu
ahalisi tarafından bilinmektedir ve Rakım tarafından da uyarılmasına
rağmen Felatun kendini bu gafletten kurtamaya bile çalışmamıştır.Bu
tipin romandaki bir başka özelliği de erkeği avucunun içine almayı çok
iyi beceren bir karaktere sahiptir.

B.1.2. Genç Kız Tipleri
B.1.2.a Duygulu(Onurlu) Genç Kız Tipi

Can: Bu romanda Can kendi içinde yaşadığı fırtınaları dışa vurmayan
veya vuramayan, hislerini içine atarak sonunda kendi çöküşünü
hazırlayan, ancak ölüm döşeğinde duygularını dışa vurabilen bir tip
olarak karşımıza çıkmaktadır.Tüm bu iç fırtınalarına rağmen kalbinde
başkası olduğuna inandığı Rakım’ı kendisi gibi feci bir sona mahkum
etmemek için reddetmiştir.Anlaşılmaz bir şekilde hayata tekrar
döndükten sonra da neredeyse kendi sonuna sebep olacak olan aşkını
kalbine gömmeyi başarmıştır.

Margrit: O da kardeşi gibi duygulu bir kişiliğe sahiptir.En az Can
kadar Rakım’dan etkilenmiş ve kardeşi hayattan kopmaya başladıktan
sonra da onun gibi olmamak için duygularına esir olmadan onları
bastırmayı başarmıştır.Fakat İstanbul’dan ayrılırken o da sırrını
Rakım’a açmıştır.

B.2. Fırsatçı Tipi

Rakım Efendi: Rakım Efendi genç yaşta olmasına rağmen büyük bir
olgunlukla kendi durumunu düzeltmek ve ailesi saydığı iki kişiyi daha
rahat yaşatmak için eline geçen fırsatları değerlendirmeyi bilmesi
bakımından fırsatçı bir kişiliğe sahiptir.

Felatun Bey: Bu kişi ise romanda fırsatçı özelliğini Rakım Efendi gibi
iyiliği ve refahı için kullanmamış, tersine servetini ve şerefini
azaltacak yerlerde fırsatçılığını konuşturmuştur.Hele günü birlik
ilişkiler bulmakta onun üstüne yoktur.

B.3. Ruhsal Tipler

Felatun Bey: Felatın Bey’in ruhsal yapısı romanda işlenmemekle beraber
aslında kendi içinde bir çelişki yaşadığı açık olarak
görülmektedir.Asıl bağlı olduğu kültürel yapıyı göz ardı ederek aslında
yabancı olduğu bir yaşama kendini dahil etmiş olması bakımından ruhsal
ve düşünce yapısında bazı bozukluklar var diyebiliriz.

B.4. Esir Tipler

Canan: Bu romanda dönemin sosyal yapısı hakkında da bilgi
alabileceğimiz bu bahiste en iyi örnek olarak Canan’ın adını
verebiliriz.Rakım Efendi bu kızı satın aldıktan sonra onu sanki esir
değil de evlatlık almış gibi davranmış, sonraları ise onunla evlenmeyi
bile gerçekleştirmiştir.Canan da bu kaderine karşı gelmemekte,
efendisine ve dadına karşı görevini layıkıyla yerine getirmektedir.
Bunun dışında gerek Ziklas ailesinin gerek Josefino’nun hizmetçileri de
roman içerisinde yer yer ortaya çıkmaktadırlar.Onlar da bu kavrama
dahil oldukları için bu bahiste söylenebilirler.

IV. ZAMAN

A.Sosyal Zaman

Bu romanda zaman kavramı belirtilmemiş, olayların gerçekleştiği ve
kişilerin bulunduğu zaman tam olarak verilmemiş, bu kavramın okuyucunun
kendisi tarafından anlaşılması sağlanmaya çalışılmış.
Felatun Bey ile Rakım Efendi adlı romanda olaylar XIX. yy.’ın sonları
ve XX. yy.’ın başlarında geçtiği anlaşılmaktadır.Bu da Osmanlı
Devleti’nin yıkılmaya yüz tuttuğu için aydınların devleti kurtarma
çabasına düştüğü, türlü fikirlerin ortaya atıldığı yıllara denk
gelmektedir.Bu dönemde Türk aydınlar Avrupa’ya gitmiş, orada gördükleri
yenilikleri kendi vatanlarına getirmeye çalışmışlardır.Bu çabalar
sonucunda birçok yenilik yapılmış, her alanda iyileştirmeye
gidilmiştir. Ancak kültürümüzde görülen aşırı yozlaşma, dilimize giren
aşırı fazla yabancı sözcük, batılılaşmayı ve gelişmeyi yanlış anlamayla
gelen taklitçilik nedeniyle yenilik hareketleri amacını bulamamıştır.
Romanda da gördüğümüz alafranga kültüre özenti ve kendi benliğine
giderek uzaklaşma olgusuna bakacak olursak romanda sosyal zamanın 1870
ve 1880’li yıllar olduğu anlaşılmaktadır.Aynı zamanda Rakım Efendi’nin
Fransızca tercümeler yapmasına bakacak tahminimizin doğru olduğu
anlaşılmaktadır.Çünkü Batıdan yapılan çeviriler ilk defa Tanzimat
yıllarında yoğun ve sağlıklı olarak yapılmıştır.

B.Ferdi Zaman

Ahmet Mithat Efendi’nin bu eserinde ferdi zaman sosyal zamana göre daha
belirgin bir haldedir.Roman kişilerinin yaşadığı olaylar belli bir
kronolojik sıraya konmuştur, ancak yazar yer yer geriye dönerek belli
bir zamandır unutulan kişiler hakkında bilgi vermiş ve o anda ne halde
olduklarını okuyucuya bildirmiştir.
Yazar olayları anlatmaya geriden başlamış, ana kişilerin öz
geçmişlerini ve hayatlarını okuyucuya anlatmıştır.İlk iki bölüm Felatun
Bey ve Rakım Efendi’nin böylece aile hayatlarının ve geçmişlerinin
anlatılmasıyla geçmiştir.Romanın asıl bölümleri ise üçüncü bölümde
başlar.
Buna rağmen ikinci bölümde Rakım’ın eğitimine kendi çabasıyla dört yıl faydalı bir şekilde devam ettiği söylenmiştir.
Üçüncü bölümde Rakım İngiliz kızlara derse gitmeye başlar, aynı zamanda
da Canan’a ders vermeye başlar.Bir ay sonra Canan Türkçe’yi öğrenmedeki
başarısıyla İngiliz kızları geçer.Canan Rakım’ın evine geleli üç ay
olmuştu ki Canan’ın iyileştiği her geçen gün daha da belli
olmakta,güzelleşip serpilmeye başlamıştır.
İngiliz kızlara ders vermeye başlayalı altı ay olmuştu ki kızlar
Türkçe’yi iyi öğrenmişler, okuyup yazmakla kalmamış ve düzgün cümleler
kurmaya başlamışlar, dili yanlışız kullanmaya başlamışlardır.
Eserde bir ara unutulmuş olan Feletun Bey aradan geçen üç ay içerisinde
Polini’nin nasıl biri olduğunu anlamış, paraların suyu çektiğini
görünce aklı başına gelmiştir.Artık boş yere yapılan masraflar ona ağır
gelmeye başlamıştır.Polini bu arada Felatun’u terk etmiş ve Felatun bu
olayları Rakım’a anlatmıştır.
Rakım’ın Canan’ı satın almasının üzerinden bir seneden fazla süre geçmişti ki bu iki genç olayların sonunda evlendiler.
Can’ın ise iyileşmeye başlayıp da ilk olarak ayağa kalkmasının ardından
iki buçuk,üç ay kadar geçmişti ki Margrit İskenderiye’den ve Can’ın
yavuklusu İzmir’den ve Margrit ile evlenmesi yine bu aralık
kararlaştırılan bir yeğeni de Halep’ten gelip kasım üzeri bunların
evliliği yapılmıştır ve düğünde Rakım bile oynamıştır.
Bu düğünün üzerinden de altı ay geçmişti ki Canan ile Rakım’ın bir
erkek çocukları oldu ve bu mutlu haberle yazar sözlerine son
vermektedir.

V. MEKÂN

Geniş Mekânlar

Romanda geniş mekân fazla önem taşımamakta, ancak yaşanılan yerin büyük
bir şehir olduğu hemen okuyucu tarafından anlaşılmaktadır.Romandaki
geniş mekân Osmanlı’nın dışa açılan penceresi olan İstanbul gibi büyük
bir şehirdir.
İstanbul Türk halkı için daima çok önemli bir merkez olmuştur. Türk
milleti gerek Anadolu’ya girdikten sonra gerek Osmanlı kurulduktan
sonra her zaman İstanbul’a ulaşmaya çalışmıştır.Halk yüzyıllar boyunca
oradan yönetilmiş, bütün yenilikleri ilk İstanbul halkı görmüş, orası
Türk milletinin adeta vitrini olmuştur.
Romanda da gördüğümüz gibi şehir hayatı çok hareketli verilmeye
çalışılmış ve büyük kentlerin mozaik olma özelliği başarılı bir şekilde
işlenmiştir.Romandaki İngiliz ailesine, Çerkez esire(CANAN),Rakım’ın
Rum dostlarına ve Fransız Josefino’ya bakacak olursak bunu daha iyi
anlayabiliriz.

Ana Mekânlar

Bu romanda ana mekânlar sınırlıdır.Romanda ana mekânın sınırlı oluşu,
romanın bütününün belli birkaç farklı alanda başlayıp bitmesi ,
olayların sınırlı bir çevrede gelişmesinden ve kişilerin de az
olmasından dolayıdır.Ancak romanın böyle olması kişiler arasındaki
ilişkilerin daha açık ve daha ayrıntılı olarak verilmesine zemin
hazırlamıştır.
Romanda olaylar en çok Rakım’ın evinde gerçekleşmektedir.Bunun dışında
Mister Ziklas’ın evi ve Josefino’nun evi eserde yer almakta ve bazı
kısımlarda önemli sayılabilecek olaylar bu mekânlarda
geçmektedir.Romanda Rakım’ın evi çok ziyaret edildiği için yazar orayı
tasvir etme ihtiyacı duymuştur: Ev bir katlı idi.Zemide
mutfak,kiler,odunluk ve ev altı vardır.Ev üç odalı ve bir salonlu,
duvarları kağıtlı ve boyalıdır.Yerlerde güzel halılar döşelidir.Bu
özellikleriyle tam bir Türk evi görüntüsündedir.
Bunun dışında fazla ve gereksiz mekân tasvirlerine yer verilmemiştir.

İç Mekânlar

İç mekân romanda olayların çoğunlukla gerçekleştiği yerler olmasına
rağmen kişilerin ruh hallerine fazla etki etmediği için tasvire de
gerek duyulmamıştır.Bu iç mekânlarda da olaylar belli bölümlerde
sınırlı kalmış, genellikle evlerin salonlarında geçmiştir.Sadece birkaç
bölümde: Canan’ın bir defa Rakım’ı bir defa da Josefino’yu yatırmak
için Rakım’ın odasına girilmiş, yine Rakım’ın evinde İngilizlere
verilen davette diğer odalara geçilmiştir.

Dış Mekânlar

Dış mekânlar da eserde sıkça yer bulmuş,ancak bunlar hep Rakım Bey bir
yerden bir yere giderken sadece adı geçen yerlerdir.Buralar Beyoğlu,
Posta Sokağı, Postabaşı, Tophane, Salıpazarı gibi yerlerdir.Bu yerler
devamlı Rakım’ın yol güzergahını belirtmek için anılmıştır.
Ayrıca bir de hep beraber gittikleri Kağıthane’deki kır gezintisi
vardır.Bir günlerini burada geçirdikleri için yazar da bu tabiat
parçasının o anki durumunu biraz okuyucuya verme ihtiyacı duymuştur.

Mekân-İnsan İlişkisi

Eserde mekânın insan üzerinde herhangi bir etkisi yoktur.Bu yüzden
tasvire de çok yer verilmemiştir.Ancak evlerin genel durumunun aile
yaşantısına uygunluğu bakımından bazı değerlendirmeler eser içerisinde
kişilerin ağzından yapılmıştır.Örneğin Rakım’ın evi tam olarak Türk ev
yaşantısına uymaktadır.Bunun yanında Felatun Bey’in babasının kendi
evlerini alafranga yaşantısına göre düzenlemesi önemli bir ayrıntıdır.

Mekân-Eşya İlişkisi

Eserde mekân-eşya ilişkisi de kişilerin yaşam biçimlerine göre dikkate
alınmış, yaşadığı yerler kültür farklarına göre döşenmiştir.Eşyalar da
kişiler üzerinde etki bırakan unsurlar olmadığı için eşyaların ev
içindeki dizilişleri, mekânla olan uyumlulukları ve eşya tasvirleri
gibi konulara önem verilmemiştir.


VI. BAKIŞ AÇISI VE ANLATICI


A.Anlatıcının Konumu

Felatun Bey ile Rakım Efendi adlı romanda gözlemci anlatıcı (yazar
Anlatıcı) tekniği kullanılmıştır. Bu tekniğe göre anlatıcı olaylara
görgü tanığı konumundadır ve olaylara belli bir mesafede durur. Yazar
gördüklerini ya nesnel olarak anlatır ya da etken bir biçimde olaylara
kendi düşüncelerini de katar.
Gözlemci anlatıcı bu romanda da olduğu gibi bazen kendini açıkça belli
eder, olayları keserek araya girer ve kendi fikrini söyleyerek
okuyucuya kendi tercihini sorar.Diğer taraftan anlatıcı hakim bir
konumdadır ve olayların öncesini sonrasını ve o anını bilir.O her zaman
her yerde ve her olup biteni bilir, yeri gelince her şeyden haber verir.
Diğer yandan olaylara müdahalesi, kişileri yönlendirmesi, soru sorması
ve yanlı tutumuna bakacak olursak yazar anlatma yöntemini
kullanmıştır.Esere baktığımız zaman olayların geçmiş zamanda
gerçekleştiği ve sonradan anlatıcı yazar tarafından okuyucuya
bildirildiği görülür ki bu da anlatma tekniğinin bir özelliğidir.

B.Anlatıcının Tutumu

Ahmet Mithat Efendi’nin bu eseri romantizmin etkisinde yazılmış bir
eserdir.Yazarın kendi tasarrufu eserde baya etkili bir şekilde kendini
göstermektedir ve yazarın yanlı tutumu etkisiyle okuyucu
yönlendirilmeye çalışılmaktadır.
Romanda iyi ile kötünün karşılaştırılması yapılmış iyinin yanında kötü
olan da açık olarak gözler önüne serilmektedir.Burada yazarın
düşünceleri gerçekçi bir tutumla verilmek istenmiş iyinin savunuculuğu
yapılmıştır.
Felatun Bey’in yozlaşmış kişiliği ve taklitçiliği eserde yerilmiş,
okuyucuya “Kendi özüne sahip çık.” denilerek Rakım Bey övülmüştür.

Yazarla Eseri Arasındaki İlişki

Eser yazarın, kalemine ne derece hakim biri olduğu konusunda bir kanıt
niteliğindedir.Düşüncelerini halka ifade etmek için bir araç olarak
kullandığı romanı eğitici bir unsur olarak görmüştür.
Anlatma tekniğini kullandığı bu eserinde yazar, halka sunmak istediği
düşüncelerini Rakım Bey’in ağzından vermiştir.Bu duruma bakacak olursak
yazar bu romanda bir nevi kendini anlatmıştır.Belki de bundan dolayı
olayların geçmişini ve geleceğini bilmektedir ve hakim bir bakışla
esere dahil durumdadır.



C.Anlatım Açısı

Yazar eserinde bir fikrin savunmasını yaptığı için kişilerden ve
anlatım biçiminden ziyade olayları öne çıkarmaya çalışmıştır.Kişiler
arasındaki etkileşim, kişilerin iyi ve kötü tarafları çerçevesinde
doğru ve yanlış olanın değerlendirmesi, kişilerin birbirini
yönlendirmesi gibi unsurlar eserde yazarın istediği şekilde
kullanılmıştır.
Esere farklı kişilerin gözüyle baktığımız zaman olayları bazen dıştan
içe bazen de içten dışa olarak gözlemleriz.Bu bakımdan eserin baş
kahramanlarından Rakım Efendi yeri geldiğinde yönlendirici yeri
geldiğinde yönlendirilen kişi olabilmektedir.
Eserde aslında içten dışa dönük anlatım fazla yer almamaktadır, ancak
gerçekte yazarın düşünceleri olan Rakım’ın Felatun hakkındaki
düşünceleri ve bunun tam tersi Felatun’un Rakım hakkındaki düşünceleri
iç konuşmaları şeklinde verilmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumyok.yetkin-forum.com
DEN(ge)[s]İZ
AdministratorAdministrator
DEN(ge)[s]İZ


Kadın
Mesaj Sayısı : 3681
Yaş : 115
Nerden : ı cennet olsun =)
Kayıt tarihi : 14/06/08

11.Sınıf Bazı Konuları (Felatun Bey ile Rakım Efendi ve Şergüzeşt Romanı) Empty
MesajKonu: Geri: 11.Sınıf Bazı Konuları (Felatun Bey ile Rakım Efendi ve Şergüzeşt Romanı)   11.Sınıf Bazı Konuları (Felatun Bey ile Rakım Efendi ve Şergüzeşt Romanı) Icon_minitimePerş. Ara. 17, 2009 12:50 am

Sergüzeşt ve
Felatun ve Rakım Efendi romanlarıyla daha önce okumuş olduğunuz destan
masal halk hikayesi ve mesnevi gibi tanzimat öncesi dönemlere ait edebi
türlerin hangileriyle bir ilişki kurulabilir?


Mesnevi türüne konu bakımından benziyor.

Felatun Bey ile Rakım Bey metninde hangi olay ya da kişi romantizm akımının özelliklerini en iyi ifade eder? neden??


Felatun Bey. Çünkü babasının servetini fütursuzca
harcayan, gösteriş meraklısı bir concon; kadın düşkünü, kumarbaz,
alafranga yaşayışı tatbikinde dejenerasyona sapmış, işsiz güçsüz madara
bir adamdır. Rakım Efendi ise alın teriyle para kazanan ve bencil
olmayan bir insandır.Mr.Ziklas adlı biR adamın kızlarına ders verir.



Felatun Bey ve Rakım Efendi romanı metin okuyucu ilişkisi bakımından nasıl bir nitelik taşır?


Felatun Bey ile Rakım Efendi romanı okuyucuyu
bilinçlendirmek için ahlaki ve sosyal sorunlarla ilgili fikirler veya
dersler içermektedir yazar kahramanlar arasında taraf tutarak okuyucuyu
bilinçlendirmek ister bunu yaparkende sürekli felatun beyin hatalarına
odaklar okuru, okur romandaki kötü olayların merkezinde onu gördüğünden
iyiyi sembolize eden rakım efendi karekteri okurları olumlu yönde
etkiliyebilmektedir.




Felatun Bey ve Rakım Efendi romanına ait metinde
temel çatışmayı ifade eden 2 kavram nedir ve temel çatışmanın
oluşturduğu tema nedir?



zenginlik fakirlik çatışması değil mi?.çünkü biri zengin ve şımarık ,diğeri ise fakir birisi.

Felatun ßey ile Rakım efendi romanında ele alınan toplumsal sorunlar nelerdir?


Emek harcamadan babasının mirasına konan, bu
serveti kötü yolda harcayan yanlış batılılaşmış bir kişilik olan
felatun bey karakteriyle bu kötü özellikler eleştirilmektedir devrin
sosyal yaşantısın da batılaşmayı yanlış kavrayıp uygulamaya kalkan
insanların başlarından bu tür pek çok olayın geçtiğini pek çok insanın
bundan zarar gördüğünü söylemek çok da yanlış olmaz felatun bey gibi
karakterler ahlak bakımından da zayıf olduklarından ve söz
dinlemediklerinden sonuçta zarar gören hep bu tip karakterler olmuştur
devri için önemli bir diğer sorun da kötü kadınlarla arkadaşlık
kurmasının vahim sonuçlarıdır. felatun bey böyle bir kadınla ilişki
kurmuş ve kumarda bütün servetini kaybetmiştir. rakım efendi ise kumara
bulaşmayan ahlaklı çalışkan dürüst ve bu olumlu niteliklerinin yanı
sıra fransızca' ya olan hakimiyeti dolayısıyla da doğru batılaşmanın
sembol şahsiyetidir onun roman boyunca yazar tarafından övülmesi
romandaki diğer kahramanların onu haklı bulmaları eserin batılılaşmanın
nasıl olması gerektiği konusunda yazılmış olabileceği sonucuna bizi
götürür roman da işlenen toplumsal sorunlar günümüzde de yaşanmaktadır
ahlaksız bilgisiz söz dinlemeyen insanların başlarından geçen kötü
olaylara yazılı ve görsel basında sıkça karşılaşmaktayız yüzyıllar
öncesinde ki sorunların günümüzde de benzerlerine rastlamaktayız



SERGÜZEŞT VE FELATUN BEY İLE RAKIM EFENDİ ROMANLARIYLA YAZILDIKLARI DÖNEM ARASINDA HANGİ BAKIMLARDAN İLİŞKİ KURULABİLİR?


İkiside tanzimat dönemin de yazılmıştır.felatun da batıyı yanlış anlayış işlenmişken,aşk ve heyecan vardır


Sizce felatun bey ile rakım efendi neden iyi(mutlu)bir sonla bitiyor


romantizm akımının etkisinden dolayı mutlu sonla biter..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumyok.yetkin-forum.com
DEN(ge)[s]İZ
AdministratorAdministrator
DEN(ge)[s]İZ


Kadın
Mesaj Sayısı : 3681
Yaş : 115
Nerden : ı cennet olsun =)
Kayıt tarihi : 14/06/08

11.Sınıf Bazı Konuları (Felatun Bey ile Rakım Efendi ve Şergüzeşt Romanı) Empty
MesajKonu: Geri: 11.Sınıf Bazı Konuları (Felatun Bey ile Rakım Efendi ve Şergüzeşt Romanı)   11.Sınıf Bazı Konuları (Felatun Bey ile Rakım Efendi ve Şergüzeşt Romanı) Icon_minitimePerş. Ara. 17, 2009 12:50 am

Hacivat- karagöz,meddah gibi halk tiyatrosu örnekleri ile tanzimat döneminde .......***a76(4.soru)

soru=HACİVAT -KARAGÖZ,MEDDAH GİBİ HALK TİYATROSU
ÖRNEKLERİ İLE TANZİMAT DÖNEMİNDE EDEBİYATIMIZA GİREN MODERN TİYATRO
ARASINDAKİ FARKLILIKLAR?????



CVP=1)geleneksel tiyatroda oyunların belli bir metni yoktr,doğaçlamadr;modern tiyatroda ise yazılı metin vardır
2)geleneksel tiyatrodaki dekor modern tiyatroya göre daha az ve zayftr
3)geleneksel tiyatroda güldürü ögesi ön planda iken modern tiyatroda öğreticilik önplandadr
4)tanzimat tiyatrosunun(modern tiyatro) akış noktası batı tiyatrosudr;geleneksel tiyatroda ise dışardan etkilenme yoktr
5)geleneksel tiyatroda kahramanlar tiptr modern tiyatroda ise karaktrler ön plana çıkmştr
6)geleneksel tiyatroda konular basit ve sadeyken modern tiyatroda daha karmaşık ve dolaylı konular göze çarpmaktadr



sayfa 76 ölçme değerlendirme soruları

1. soru dyd
2. soru halkı aydınlatma amacını- geleneksel türk tiyatrosu geleneğinden modern türk ...
3.soru e şıkkı
4.soru sahne dekor kostüm geleneksel tiyatrosunda yazısal metin yok doğaçlama yapılır


sayfa 77

a)
sosyal yapı: savaşların yıkımı, doğu-batı çatışması
siyasi yapı; 2.Abdülhamit döneminin baskıcı yapısı, askeri
başarısızlıklar, azınlıkların ayaklanması, otorite zayıflığı, toprak
kaybı
kültürel yapı; fransız kültürünün etkisi

1 şekilde anlatılmak istenen türk kültürü ile batı kültürü zamanında
birbirinden çok uzakken tanzimat döneminde yakınlaşmış. tamamen aynı
değil ama benzer

2)b. batıdaki fikir ve edebi akımlar tanzimat edebiyatının kaynağıdır


SAYFA 78 **ÇME VE DEĞERLENDİRME SORULARI

1- D-D-Y
2-C
3-1860-1896
4-B
5-B
6-C
7-E
8-E


Sayfa 87 deki sorular

1. serveti fünun edebiyatı bütün eleştirilere rağmen taklitçi bir edebiyat olmadığını göstermiştir.
2. batılılaşma
4. evet vardır. yazar metnin başlarında dekanlığı kabul etmemiş fakat sonlara doğru kabul etmiştir.
5. somut
6. batı edebiyatı



sayfa 93

1.düşünce yazısı degildir.bir fikirden yola cıkmaz bu yuzden ana fikri yoktur
3.metin sadeleştirilmiştir.metnin dili agırdır
5. ögretici metinler halka ulasmada daha kolaydır.



sayfa 94


ölçme değerlendirme soruları
1.Doğru
2.Doğru
3.Yanlış
boşluk doldurma
roman,hikaye,gezi yazısı,hatıra,anı vb.türleri
eşleştirme
halit ziya-saray ve ötesi
canap şahabettin-avrupa mektupları
hüseyin cahit yalçın-siyasi anılar
4.soru
e şıkkı


anlama yorumlama
1.soru taklitçilik anlaşılmazlık kafiye anlayışı sanat anlayışı dekadanlık(gericilik) toplum sorunlarından uzaklaşma

5. etkinlik dili tanzimata göre ağır kişi kendi düşüncelerine yer veriyor.

ölçme değerlendirme
d d y
2-eleştri hatıra gezi yazısı
3-halit ziya saray ve ötesi cenap avrupa hüseyin siyasi anılar
4-a şıkkı



sayfa 97 ve 98 de ki sorular

5)Başta hafif bir yağmur varmış sonra hızlanan sonra tekrar yavaşlayan bentler ve beyitlerde ona uygun olarak düzenlenmiş.
6)Yoktur.Bu dönemde bireysel konulara ilgi duymuşlar devrin sosyal ve siyasi yaşantısı ilgilerini çakmemişlerdir.
7)tanzimat döneminde toplımsal konular hak hukuk hürriyet eşitlik gibi.S.Fünunda ise bireysel konular .
8)şiir dili vardır.çağrışım değeri yüksek kelimeler kullanılmıştır.
9)Nazmı nesre yaklaştırmışlardır.
10)Somut ve nesneldir.resimle ifade edilir



sayfa 98teki 2 etkinliK

Şiir dili vardır.Çağrışım değeri yüksek kelimeler kullanılmıştır.



101 ,102 , 103

sf.102
3)Bireysel konular işlenmiştir.
8)Tanzimat edebiyatında yoktu.Çünkü,tanzimatçıların amacı sanat yapmak değildir.
10)Hayır.Sembolisttir.
11)Bireysel konuların yanında doğayada yer vermişlerdir.
12)Evet.Çünkü,Serveti Funucular nazmı nesre yaklaştırmışlardır.

sf.103
1)Serveti Fununcular,bireysel konular işlemişlerdir,batı tarzında (sone,terzarima ,serbest müztezat)eserler vermişlerdir.
Bu kadarını not almışım arkadaşlar kusura bakmayın.


sayfa103

serveti-fünun ayırt edici özellikleri nelerdir


bu soruya şöyle cevap vermek gerekiyormuş. Tanzimat edebiyatı ikiye
ayrıldığı için tanzimat şiirini de ikiye ayırmak doğru olacaktır. I.
dönem tanzimat edebiyatı şiirleri: yapı olarak divan şiirinin
aynısıydı. tema olarak da toplumsal konular işleniyordu. dili ağırdı.
II. dönem edebiyatı: yapı olarak yeni türler girmeye başlamış, konular
kişisel, dili ağır. servet-i fünun da ise yine şiir daha çok düz yazıya
yaklaşmış, tema olarak doğa olayları konu edinilmiş, dili ise yine
süslü ve ağır, ve fransızca kelimeler bulundurmuş içinde.

sayfa 102

3)serveti-fünun döneminde temada bireysel konular, tabiat konuları
işlenmiştir.tanzimatta ise toplumsal konular işlenmiştir,öğreticidir.
11)servetifünun döneminde siyasi baskı olduğu için sanat için sanat
anlayışı wardır.bu elha-ı şita şiiri içinde geçerlidir.ayrıca siyasi
baskı nedeniyle beyazlığı aydınlığı (kar), baykuşa benzetmiştir



103

soru2.a):Sis şiirinde T.Fikret'in bakış açısı olumsuzdur.İst.'u
faicalar şehri olarak görmektedir.bu da zaten dönemin sosyal ve siyasi
bir sonucudur.Siste Söyleniş şiiri ise olumludur.Y.K.Beyatlı vatanını
sevdiği için olaylara karşı daha olgun ve pozitiftir.
b karamsardırlar.çünkü yönetim sanarçıların ruh hallerinide etkilemiştir.
soru3.:Çünkü Tanzimat döneminde başlayan Batılılaşma Serveti Fünun
dönemine gelene kadar gerçek bir olgunluğa ulaşmıştır her anlamda


sayfa 107

Benzerlikler: Duygu ve hayal ön planda
Şiir dili var
Sanatların çok kullanılması
Üslüp bakımından birbirine benzer olması
Farklılıkları:Şiirde;uyak,redi f,ölçü var.
Mensur şiirde şiir geleneği yoktur.


108

ölçü ve uyak koşuluna bağlı kalınmadan düz yazıyla şiirsel söyleyişin
amaçlandığı yazıdır.şiirselliği sağlamak için cümlede iç uyum
gözetilmiş imgelerden yararlanılmıştır.fransız edebiyatında Boudelaire
in küçük mensur şiirler adlı eseriyle başlamıştır.(1860).

türk edebiyatı ilk örnekleri=
recaizade mahmut ekrem in name-i seher,zemzemeler
namık kemal in intibah
abdülhak hamit in makber mukaddimesi
mustafa reşit in göz yaşları,mensur şiirin gelişmesini etkilemiştir.

diğer eserler ise=
halit ziya uşaklıgil in mensur şiirler ve mezardan sesler
mehmet rauf un siyah inciler
arif nihat tarhan ın güneş yaprak
arif nihat asya nın heykeltraş,yastığımın rüyası,ayetler


sayfa 109 dan 117

Hazırlık Çalışmaları
1)Olay,yer,zaman,kişiler..
2)Destan,halk hikayeleri,masal..
3)Yaratıcı,gözlemi iyi olmalı,geniş düşünebilmeli,dili çok iyi kullanabilmeli...
sf.111
1a:
a-1
b-9
c-2
ç-7
d-3 olumlu olarak başlamış olumsuz olarak bitmiş.

e-4
f-8
g-6
ğ-5

sf.117
Anlama ve yorumlama

halk hikayesi:
yapı:şiirde düz yazı,iç içe
tema:aŞk,ayrılık,özlem,ölüm,di n
dil anlatım:öz türkçe fazla

masal:
yapı:nazım nesir karışık
tema lağanüstü konular
dil anlatım:öz türkçe fazla

modern hikaye:
yapı:düz yazı
tema:gerçek yaşamdan olabilecek konular
dil anlatım:dil ağır,Arapça ve Farsça kelimelr var.



Elhan-ı şitanın sorularının cevapları

5.etkinlik:
6tane üçlük,2 tane dörtlük,6 tane beyit,3 bentten oluşmuştur.
halk edb.,divan edb. ve batı şiir nazım biçimleriyle birleştirilerek yazılmıştır.
soru1.:şiirin kulağa hoş gelmesini ve şiirdeki bütünlük sağlanmıştır.8ayrıca beyitte zengin ve tam uyak var)
6.etkinlik:üçünde de kış teması işlenmiştir.Kar Kar şiirinde kinayeli
bir kul. vardır.Kış gününde isebireysellik ön planda ve dürekli
genişleyen bir tema vardır.buradan şu sonuncu çıkartabiliriz farklı
dönemlerde ve farklı ülkelerde yaşamış şairler tarafından bu teme
işlenmiştir.
soru3.:doğanın insanda bıraktığı izlenminler kısaca doğa.
soru5.:ilk üç beyit anjambman vardır.duygudan çok
betimlemeye,düşünce,biçim ve söyleyişi önem verildiğini gösterir.şiir
düzyazıya yaklaşmış
soru6.:betimleyici özel.sembolizm ve parnasizm akımının etkisinde(tablo gibi şiir yazma).resimle iliş.


soru7.:beyaz titreyiş,dumanlı uçuş, kalplerin çılgın
ezgileri,güvercinlerin şarkıları,melek kanadının saçağı,çiçekli
yelpaze,beyaz örtü,emeller gibi yağıyor kar,hayalim gibi koşuyor
kar,semanın eli...
soru8.:kaynağı Batı edb.İmgeler düşünceyi en iyi şekilde ifade edebilmek için kul.
soru9.:a)benzetme,kişileştirme
b)daha etkili anlatım sağlamıştır.
soru10.:her okuyucuya aynı şeyi hissettirmez.Çünkü okuyucu şiiri anlağı kadarıyla hissedebilir.
soru12.:düzyazıya çevrilemez.çünkü düzyazıya çevrildiğinde şiirdeki ritim ve ahenk bozulur.
soru13.:Elhan-ı Şita ritmi,ahengi ve söyleyişi bakımında Türk edb.daki nadir şiirlerdendir...



117 deki tablo
HALK HİKAYESİ:yapı:manzume,mensurdu r.günlük konuşma dili
kullanılır.3birlik kuralı vardır.zaman tam belli değildir.mekan çok
geniştir.Tema:aşk.ölüm.ayrılık .Dil ve anlatım:sade,anlaşılır,halkın
kullandığı dil.
MASAL:yapı:3 birlik kuralı yoktur.iyiler hep kazanır.mekan belirsiz.düz
yazı.tema:iyilik. aşk kahramanlık.iyi kötü mücadelesi.dil ve
anlatım:yalın sade anlaşılır konuşulan dil.
MODERN HİKAYE:3 birlik kuralı var.düz yazı.tema:aşk ölüm ayrılık sosyal
konular insani tüm duygular vardır(pişmanlık vicdan azabı vs.)dil ve
anlatım diğerlerine göre daha edebidir.


HALK HİKAYESİ

YAPI=
tekerleme ve söz oyunLarıyla başLar
yarı manzum yarı nesir olur
anonim
sözlü gelenek eserleridir

TEMA=
kahramanlık ve aşk yaygındır
halkın gün****k yaşamı vardır
olağanüstülüklere yer verilir

DİL VE ANLATIM
halkın gün****k diliyle oluşmuş
yabancı sözcükler yoktur
deyim tekerleme vardır
saz eşliğinde söylenir



MASAL

YAPI=
tekerlemelerle başlar mutlu sonla biter
yer zaman belirsizdir
kişiler olağanüstü

TEMA=
hayal ürünüdür
eğlendirmek,eğitmek için yazılır
hakim anlatıcı vardır

DİL VE ANLATIM=
dil sade ve gün****ktir
tekerleme ve mecaz çok kullanılır



MODERN HİKAYE

YAPI=
olay,kişi,yer,zaman unsurlarından oluşur
serim,düğüm,çözüm bölümlerine göre yazılır
yazarı bellidir

TEMA=
tema sınırlaması yoktur

DİL VE ANLATIM=
işlenmiş bir dil vardır
estetik bir dildir
hakim,1.kişi,3.kişi anlatıcıları olabilir



118

1)
- Y
- Y
- D

2)
_modern
_servetifünun

3)D

4)D


118. 8.etkinlik

aslında 8.etkinliği hoca okudu bize biraz anlatıyım ferhunde bir evde
cariye evin bir de kendi yaşlarında küçük hanımı var evin hanımına ne
alırlarsa ferhundeye de onun biraz ucuzunu alırlarmış onu ayrı
tutmazlarmış küçük hanım büyümüş evlenme çağına gelmiş eve görücüler
gelmeye başlamış ferhunde de evleneceği günün hayalini kurarmış saçını
sarıya boyatma hayali kurarmış küçük hanım evlenmiş evin beyi de küçük
hanım yalnız kalmasın diye ferhundeyi küçük hanımın yeni evine
göndermiş ferhunde hep evlenme hayali kurarmış küçük hanımın çocuğu
olduktan sonra evleneceksin diyorlarmış çocuğu olmuş küçük hanımın
şimdi evlencem derken bebeğin bakıcısı olacaktı evlilik hayalleri suya
düşmüştü bebeğin adı sabitti sabit büyümüş evlenme çağına gelmiş bu
seferde onun evlenmesini beklemiş sabitin çocuğu olmuş bu sefer ona
dadılık yapmaya başlamış bir türlü evlenememiş bir tane adam istemiş
ona varmak istemiyormuş ama saçları artık bembeyaz olmuş mecburen varnış


119.sayfasındaki 3. etkinlik

halit ziya uşaklıgil'in bir hikayesidir. hikayede toplum içindeki sınıf
farkları ve bunlar arasındaki eşitsizlik çok güzel bir şekilde
anlatılmıştır. hikayede ferhunde evde kalmış bir evlatlıktır, evin kızı
ile aynı yaşlardadır. ferhunde ömrü boyunca kendisini evin küçük hanımı
ile kıyaslar, onun kadar değerli olduğunu düşünür. fakat hikayenin
sonuna doğru bunda yanıldığını öğrenir ve hayalleri suya düşer. işte bu
kurgu üzerine eşitsizlik çok güzel bir biçimde yerleştirilmiştir ve
verilmek istenen mesaj yerine ulaşmıştır.



sayfa 126 karakter tip

Karakterin/tipin en belirgin özlelliği

Bihter
Hırslı,zeki ve güçlü bir kadın

Behlül
Çapkın ve yozlaşmış zübbe bir tip

Nihal
Duygusal ve iyi yetişmiş bir genç kız

Adnan bey
Batılaşmayla beraber ortaya çıkan modern Osmanlı insanı

Karakte/tip olaylar karşısında nasıl bir tavır takınmaktadır

Bihter
İhtirasları ve duyguları arasında kalmıştır.zenginlik için evlilik yapmıştır

Behlül
Ahlaki sorumluluk sahibi değil.insanları kullanıyor.

Nihal
Etkilenen tiptir.aldatılır fakat o behlül ü gerçekten sevmiştir.

Adnan bey
Olaylardan olumsuz etkilenir.konağından olanlardan habersiz yaşamaktadır.

Romandaki olayları dikkate aldığımızda en güçlü karakte/tip

En güçlü kahramanlar Nihal ve bihterdirikisi birbirine tam zıt
karaktelerdir.bihter daha alt sınıftan gelmenin çelişkilerini
yaşar.nihal daha sağlam bir kişiliğe sahiptir.iyi eğitim görmiş ve
asildir

Sosyal ortam ve çevre bu karakteri/tipi nasıl etkiler
Bihter
Annesi gibi olmaktan korktuğu için olumsuz etkilenir

Behlül
Bihter ve firdevs hanımdan dolayı kötü etkilenir

Nihal
Behlül ve bihterin yaşattıklarından dolayı kötü etkilenir

Adnan bey
Konaktaki tüm olaylar ve kişilerden dolayı olumsuz


Sayfa 128 – 129

128 de ölçme değerlendirmeyi yaptım sadece onuda burdan yaptım zaten.yazıyım genede =
1-
D
Y
Y

2-realizm
3-D

13)geleneğin ne kadar güçlü olduğunu gözteriyor.kadın ve erkek toplumda
aynı ölçüde değerlendirilmiyor.geleneksel ve modern değerlerin
çatışmasının sonucudur.

14)
a. biçim yönüyle Batı ve Türk romanının başlangıcıdır.geleneksel türlerden etkilenmemiştir
b. realizmin etkisi görülür.

15)realizmin etkileri
-gerçek hayattan kesit anlatılmıştır.bu tiplere gerçek hayatta da rastlayabiliriz.
-yazar roman içinde fikirlerine yer vermemiştir.yorum yapmamıştır sadece betimlemekle yetinmiştir.
-roman yazıldığı dönemle güçlü bi bağ içindedir

16)batılı anlamda ki ilk türk romanıdır.



sayfa 130-131

sayfa 130
servetifünü dönemi edebiyatını etkileyen
sosyal yapı-özenti batılılaşmaya meraklı
siyasi yapı-baskıcı bir yönetim var bu nedenle yazarlar içe dönük bireysel konular işlemişlerdir
kültürel yapı-dilde yabancı kelime ve tamlamalara yer verilmiş fransız edebiyatından etkilenmişlerdir

servetifünü dönemi edebiyatı
romantizim-duygu ve heyecana yer verilir halit ziya uşaklıgil=mai ve siyah ahmet cemil
realizim romanda kulanılmış bie edebi akımdır hailt ziya uşaklıgil örnek verilir
parnasizim-şiirde kullanılmıştır cenap şahabettin yahya kemal tevfik fikret temsilcileridir
sembolizm-şiirde kullanılır bu akımdan etkilenen kişiler cenap şahabettin ve ahmet hamdi tanpınardır


sayfa131
tanzimat edebiyatı ile servetifünün edebiyatı arasındaki benzerlikler
her ikiside yenilikçidir

FARKLILIKLAR edebi tür ve tema=tanzimat edebiyatında toplumsal konular
işlenmiş servetifünün edebiyatında bireysel konular işlenmiş
edebi akımlar=tanzimatta klasisizm ve romantizm servetifününda natüralizm reailzm sembolizm parnasizm
dil ve anlatım=ikisininde dili ağırdır ama servetifününda dil daha da ağırlaştırılmıştır



sayfa 131
FARKLILIKLAR

TANZİMAT EDEBİYATI

EDEBİ TÜR VE TEMA
Edebi tür olarak :gazete ,roman,tiyatro ve şiir vardır.hak adalet, kanun,eşitlik,hürriyet,özfürlü k gibi temalr işlenmiştir.

EDEBİ AKIMLAR
Tanzimatçılar realizm ve romantizme önem vermişlerdir.

DİL VE ANLATIM
Tanzimat edebiyatında dil ve üslup sade ve anlaşılırdır.


SERVETİFÜNUN EDEBİYATI

EDEBİ TÜR VE TEMA
Roman ,hikaye,şiir,mensur şiir,tenkit gibi edebi türler kullanmışlardır..eserlerinde ferdi konuları işlemişlerdir.

EDEBİ AKIMLAR
Servetifünuncular parnasizim ve sembolizmden etkilenmişlerdir.


DİL VE ANLATIM
Servetifünuncular bir yüksek zümre edebiyatı yaratmışlardır.Dilleri oldukça ağır ,ağdalı ve kendilerine hitap eden bir dildir.



SAYFA 136 1 VE 3


3.soru=en çok şiir alanında eser vermişlerdir.nesir roman hikaye gibi türlerde fazla gelişme gösterememişlerdir.
1.soru=tam bi eetkisi yoktur.tanz. ve serv. dönemlerinde sosyal durum
kötüydü baskı vardı vs... oysa fecri ati de bunların az da olsa etkisi
vardır fakat gerçek nedeni servetifünun topluluğunun dağılmasından
sonra oluşan edebiyat boşluğunu doldurmaktır...



sayfa 137
1-)
D
Y
D

2-)Sanat şahsi ve muhteremdir

3-)Yahya Kemal Beyatlı

4-) E


138. sayfa ve fecri-ati şiir hakkında bilgi

SAYFA=138
STANCES=Bu şiir daha çok bireysel konu işlenmiş.toplımsal değer
değildir.anlam yalın,açıkve duru.hr kesimin anlayacağı bir dildedir.
M.İSTERİM=Bu şiir toplumsal şiirdir.toplumu ele alan konular bireysel
olark işlenmiştir.anlam açık yalındır.tpoluma hitap etmektedir.her
kesimin anlaya bileceği bir dildir.vallaha bu kadar .kusura bakmayın



148-149-150

150 deki ilk boşluga:mithat cemal kuntay ikinci boşluga:ziya gökalp


inceleme 2.a):
verilen cumlelere gore ortaya cıkan dusunce akımları''ulus devlet anlayısı etrafında bırlesmektedırler.
b)''ihtiyaç'' sözcüğü donemının buhranlı ortamında devletı ayakta tutup
varlıgını devam ettırmesını saglamak amacıyla dusunce akımlarının
ortaya cıktıgını gostermedıktedır.
1.etkınlık:
sizler=şiirde sizler kelımesıyle ifade edılenler ''sanat sanat
ıcındır'' anlayısını benımseyıp toplumdan uzaklasan,kendı kabuguna
cekılmıs ask ve tabıat tamalarını ısleyen sanatcılarıve edebı
anlayıslarını kasdetmektedır.
ben=şiirde ben kelımesıyle anlatılanlar ıse ''sanat toplum
ıcındır''anlayısını benımseyen toplum sorunlarını ısleyen mıllı yonu
kuvvetlı sanatcıları ve edebı anlayıslarını kasdetmektedır.
tablo:
sizler=gül,genç kızların türküsü,bülbül,aşk.
ben=yılan dişli diken,acı ses,üç telli saz çevre(mendil)


sayfa 161
Y
D
Y
BATICILIK
ZİYA::::TÜRKÜÇÜLÜK
SADİM :::::İSLAMCILIK
ABDULLAH ::::: BATICILIK


NOT:HEPSİ FORUMDAN ARŞİVİMDİR.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumyok.yetkin-forum.com
 
11.Sınıf Bazı Konuları (Felatun Bey ile Rakım Efendi ve Şergüzeşt Romanı)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.forumyok.forumm.biz :: ÖĞRENCİ ÖZEL :: Türk Edebiyatı :: Soru-Cevap-Konu Anlatım-
Buraya geçin: