www.forumyok.forumm.biz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Kompozisyon Örnekleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
GeCe YaRıSı
Çaylak
Çaylak
GeCe YaRıSı


Kadın
Mesaj Sayısı : 1200
Yaş : 105
Kayıt tarihi : 29/07/09

Kompozisyon Örnekleri Empty
MesajKonu: Kompozisyon Örnekleri   Kompozisyon Örnekleri Icon_minitimePtsi Ara. 14, 2009 1:02 am

hione

KADININ TÜRK TOPLUMUNDAKİ YERİ (SOSYAL HAKLARI, SİYASİ HAKLARI)

Türk toplumunda kadının saygın bir yeri vardır. Orta Asya'da kurulan
ilk Türk devletlerinde kadın ve erkek eşit haklara sahipti. Devlet
yönetiminde, hakanların yanında hatun adı verilen eşleri de söz
sahibiydi. Kadınlar ata binip ok atar, top oynar, güreş gibi ağır
sporlar yapar ve savaşlara katılırlardı. Toplumda tek eşlilik
prensibine bağlı kalınır, ev eşlerin ortak malı sayılırdı. Namus ve
iffete büyük bir önem verilirdi. Osmanlı Devleti Dönemi'nde kadın
haklarında gerileme oldu. Kadınlar evlenme, boşanma, miras ve eğitim
işlerinde pek çok haklarını kaybettiler. Bununla birlikte köylerde ve
kasabalarda yaşayan kadınlar, her alanda eşlerine destek oluyordu.
Kurtuluş Savaşı yıllarında, erkeği cepheye giden Türk Kadını, çocuğunu
yetiştirmiş ve evinin geçimini sağlamıştır. Hatta silâh ve cephane
taşıyarak savaşa katılmıştır. Bu davranışı ile Türk Kadını, Türk
toplumundaki önemli yerini bir defa daha ispat etmiştir. ******,
kadınlarımızın medenî, siyasal ve sosyal haklarına kavuşması
gerektiğine inanıyordu. Türk kadınının bu durumunu ****** şu sözü en
güzel şekilde ifade eder: "... Dünyada hiçbir milletin kadını, ben,
Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere
götürmekte, Anadolu Kadını kadar gayret gösterdim diyemez". Türk
toplumunda ailenin, ailenin içinde de kadının yeri ve önemi büyüktür.
Türkiye'de aile çağdaş hukuk anlayışına uygun olarak medenî kanun
esaslarına göre kurulmuştur. Kadın ve erkek eşit haklara sahiptir.
Kadın erkek eşitliğinin sağlanması, toplumsal uzlaşmanın en önemli
şartlarından birisidir. Ailenin toplumdaki yerini ve önemini ****** şu
sözü ile açıklar: "Medeniyetin esası, ilerlemenin ve kuvvetin temeli,
aile hayatındadır. Bu hayatta yozlaşma, muhakkak sosyal, ekonomik ve
siyasî bozulmaya sebep olur. Kadının Sosyal ve Siyasî Haklarını
Kazanması ******, kadının erkekle birlikte öğrenim yapması, sosyal,
kültürel ve ekonomik hayatta onlarla birlikte görev alması görüşünü
benimsemiş ve savunmuştur. ****** Dönemi'nde Türk kadını aile kurma,
eğitim yapma ve istediği mesleği seçme hak ve özgürlüğü gibi sosyal
haklar kazanmıştır. Türk ailesinin kuruluşunu yeniden düzenleyen Türk
Medenî Kanunu'nun kabul edilmesiyle, toplumsal ve ekonomik hayatta
kadın erkek eşitliği sağlanmıştı. Burada kadınların siyasî haklarından
söz edilmemekteydi. Demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla
yerleşebilmesi için, kadınlarımıza siyasî hakların verilmesi
gerekiyordu. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında görevini fazlasıyla
yapmış olan Türk kadını, ülke yönetimine de katılmalıydı. Medenî kanun
ile kazanılan haklardan sonra Türk kadınına yönetimde görev
alabilmesini sağlayan siyasî haklar 1930'dan itibaren verilmeye
başlandı. Önce 1930'da kadınlara belediye seçimlerine katılma hakkı
tanındı. Türk kadını, 1933'te muhtarlık seçimlerine katılma hakkına
kavuştu. Türk kadını, 1934'te yapılan anayasa değişikliği ile Avrupa
ülkelerinin birçoğundan önce, milletvekili seçme ve seçilme hakkını
kazandı. ****** bir konuşmasında; "Türk kadını dünyanın en aydın, en
faziletli ve en ağır kadını olmalıdır." demiştir. ****** "Bizim
dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep
etmemiştir. Allah'ın emrettiği şey, erkek ve kadının beraber olarak
ilim ve bilgiyi kazanmasıdır." sözü ile toplum hayatında kadının
önemini belirtmiştir. Böylece, Türk kadını, modern Türk toplumunda
lâyık olduğu yeri tam olarak aldı.


hione


YARATMANIN GÜCÜ

Binlerce yıl öncesinden kalan uygarlığın esintilerinde buluruz onun
köklerini. O da, bedeninin bir kısmı at olan Khiron gibi, hem bedenini
hem ruhunu iyileştirmekte ve yüceltmektedir insanın. Belki de, öğretme
işinin ağırlığı nedeniyle efsanelerinde bile öğretmeni bu yükü
çekebilecek güçte bir varlık olan at biçiminde düşünmüş insanoğlu. Kim
bilir, o zamanlar da şimdiki gibi, öğrencisi öğretmene "Eti senin
kemiği benim!" diyerek teslim ediliyor, ondan yepyeni bir insan
yaratmasını beklediklerini anlatmak istiyorlardı. O da, öğrencisine,
bilinmezi nasıl bilebileceğini gösterecek, köşe bucak neredeyse gerçek,
onun arayışına gireceklerdir birlikte, sabırla katlanılan hiç bitmeyen
bilgece bir yaşamın kıyısına...
İnsanın başkası tarafından değil, kendi kendisi tarafından
yetiştirilebileceğini söyleyen Sokrates de en eski öğretmenlerimizden
biri olmuş. Kendi yaşamından vazgeçip, öğretmenliği bir yaşam biçimi
haline getirmeyi daha o zamanlarda görüyoruz. Gençleri eğitmeye
çalışırken, yani onlarla konuşurken karnını doyurmayı bile unuttuğu
olur, günlerce evine uğramazmış. Bir öğretmenin, çıkarsız, kendisi için
hiçbir fayda içermeyen saf içtenliğini, onların erdemli ve düşünebilen
insanlar olarak yetişmesi amacını görüyoruz Sokrates’te.
Hepsinin yüreklerinde bir bahçe açabilmiş mi? Buna evet demek zor belki
ama, binlerce yıl sonra, onu ölüme mahkum edenlerin inadına, bizim
yetişmemizde ne kadar büyük yeri olduğu, hala adının anılıyor
olmasından anlaşılabiliyor. "Oku, sorgula, araştır, kişiliğinle
bütünle, ruhundaki çalkantıları, akışı gözle, ahlakla bilgini ayırma"
diyerek bizimle birlikte yürüyor ve bunu bizler de her an duyumsuyoruz.
20. yüzyılda başka topraklarda da şairin dediği gibi, "fikri hür,
vicdanı hür, irfanı hür" insanlar yetiştirmek üzere Başöğretmenim, uzun
zahmetli, ama çok anlamlı bir savaşımın kıvılcımını ateşe
dönüştürecektir.
İnsanoğlu sonlu. Öğretmen de. Khiron, Herakles’ in okuyla
yaralandığında, çektiği acılardan kurtulabilmek için sonsuzluğundan
vazgeçer, ama bunu Prometheus’ a bırakarak... Öğretmen de, öğrencisinin
yüreğine saldığı kıvılcımla, kendi sonluluğunu sonsuzluğa dönüştürecek
ve saldığı ışığın bütün karanlıkları, kötülükleri yenmesini
sağlayacaktır. Yeter ki, bizler de bu ışığı canlı tutalım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kompozisyon Örnekleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.forumyok.forumm.biz :: ÖĞRENCİ ÖZEL :: Dil ve Anlatım :: Ders Notları - Konu Testleri-
Buraya geçin: