www.forumyok.forumm.biz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Felatun bey ile Rakım Efendi ve Ateşten Gömlek

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
GeCe YaRıSı
Çaylak
Çaylak
GeCe YaRıSı


Kadın
Mesaj Sayısı : 1200
Yaş : 105
Kayıt tarihi : 29/07/09

Felatun bey ile Rakım Efendi ve Ateşten Gömlek Empty
MesajKonu: Felatun bey ile Rakım Efendi ve Ateşten Gömlek   Felatun bey ile Rakım Efendi ve Ateşten Gömlek Icon_minitimePaz Ara. 13, 2009 11:24 pm

Romanın kahramanlarından Felatun Bey ile Rakım Efendi aynı yaşlarda
aynı derecede eğitim görmüş yakın iki arkadaştır. Felatun Bey isminden
dolayı kendini çok bilgili kültürlü biri olarak görür çevresine de
böyle görünmeye çalışır. Hararetli bir kitap toplayıcısıdır. Yeni çıkan
ilmi eserlerin hepsini üzerine adının ilk harflerini yazdırmak
suretiyle ciltlettirip getirterek kitaplığına koyar. Fakat o aldığı
kitapları hiçbir zaman açıp okumaz. Kendileri büyük bir devlet
dairesinde çalışmakla birlikte buraya pek uğramayıp her geçen gün değer
yargılarına biraz daha yabancılaşarak güzel Fransız kadınlarıyla
çıkarlara dayanan kısa ömürlü aşklar yaşarken kötü sonunu hazırlamakta
olduğunun farkında değildir.
Rakım Efendi ise tam tersi ağırbaşlı çalışkan vaktini boşa harcamayan
biridir. Onun ilişkileri karşılıklı çıkarlara dayanmamaktadır. Rakım
Efendi de gezip eğlenmeyi çalgılı alemleri sevmektedir ama ona göre her
şeyin bir ölçüsü vardır. Rakım Efendi Fransızca Arapça ve Farsça’yı
anadili gibi bilmektedir. Onun bu özelliği Asmalımescit semtinde oturan
İngiliz ailenin dikkatini çeker ve evin kızlarının babası Bay Ziklas
Rakım Efendi'den kızlarına ders vermesini ister. İngiliz kızlarına ders
vermeye başlayan Rakım Efendi bu kızlardan birinin kendisine aşık
olduğunun farkında değildir. Kendisi de ev işlerine yardım etmesi için
alınan güzel hizmetçisi Canan'a âşık olmuştur. Çaresiz fakat temiz
aşklar ile karşı karşıya kalan Rakım Efendi ile menfaatler üzerine
kurulu ilişkiler içinde yaşayan Felatun Bey'in maceralarını okurken bir
dönemin yaşantı biçimini oluşturan değer yargılarının panoramasıyla
karşılaşacaksınız.
Bu romanda A.Mithat'ın ortaya koyduğu temel karşıtlık Felatun Bey’le
Rakım Efendi'nin temsil ettikleri tembellikle israf ile çalışkanlık ve
tutumluluk arasındadır. A.Mithat batılılaşmayı yanlış anlayan Felatun
Bey'in karşısına doğru anlayan Rakım Efendi'yi koyarak ideal
sayabileceğimiz bir Osmanlı efendisi çizer. Romanda Felatun'dan daha
çok üzerinde durulan Rakım para işlerinde dikkatli çalışarak kazanan
fakirken durumunu düzeltebilen başarılı bir adamdır.Rakım'ın biraz da
A.Mithat'ın kendisi olduğu ortadadır.Bu iki adamı karşılaştırmak amacı
romanın konusunu da belirler.Felatun ile Rakım'ı benzer olaylar ve
durumlar içerisine yerleştirerek aralarındaki farkı belirler.

ben bunu okumuştum sınıfta.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
GeCe YaRıSı
Çaylak
Çaylak
GeCe YaRıSı


Kadın
Mesaj Sayısı : 1200
Yaş : 105
Kayıt tarihi : 29/07/09

Felatun bey ile Rakım Efendi ve Ateşten Gömlek Empty
MesajKonu: Geri: Felatun bey ile Rakım Efendi ve Ateşten Gömlek   Felatun bey ile Rakım Efendi ve Ateşten Gömlek Icon_minitimePaz Ara. 13, 2009 11:24 pm

FELÂTUN BEY İLE RAKIM EFENDİ

I. OLAY ÖRGÜSÜ

Romanın kahramanlarından Felatun Bey ile Rakım Efendi aynı yaşlarda,
aynı derecede eğitim görmüş yakın iki arkadaştır. Felatun Bey isminden
dolayı kendini çok bilgili, kültürlü biri olarak görür çevresine de
böyle görünmeye çalışır. Hararetli bir kitap toplayıcısıdır. Yeni çıkan
ilmi eserlerin hepsini üzerine adının ilk harflerini yazdırmak
suretiyle ciltlettirip getirterek kitaplığına koyar. Fakat o, aldığı
kitapları hiçbir zaman açıp okumaz. Kendileri büyük bir devlet
dairesinde çalışmakla birlikte, buraya pek uğramayıp her geçen gün
değer yargılarına biraz daha yabancılaşarak güzel Fransız kadınlarıyla
çıkarlara dayanan kısa ömürlü aşklar yaşarken, kötü sonunu hazırlamakta
olduğunun farkında değildir.
Rakım Efendi ise tam tersi, ağırbaşlı, çalışkan, vaktini boşa
harcamayan biridir. Onun ilişkileri karşılıklı çıkarlara
dayanmamaktadır. Rakım Efendi de gezip eğlenmeyi, çalgılı alemleri
sevmektedir ama, ona göre her şeyin bir ölçüsü vardır. Rakım Efendi,
Fransızca, Arapça ve Farsça’yı anadili gibi bilmektedir. Onun bu
özelliği, Asmalımescit semtinde oturan İngiliz ailenin dikkatini çeker
ve evin kızlarının babası Bay Ziklas, Rakım Efendi'den, kızlarına ders
vermesini ister. İngiliz kızlarına ders vermeye başlayan Rakım Efendi,
bu kızlardan birinin kendisine aşık olduğunun farkında değildir.
Kendisi de ev işlerine yardım etmesi için alınan güzel hizmetçisi
Canan'a âşık olmuştur. Çaresiz fakat, temiz aşklar ile karşı karşıya
kalan Rakım Efendi ile menfaatler üzerine kurulu ilişkiler içinde
yaşayan Felatun Bey'in maceralarını okurken, bir dönemin yaşantı
biçimini oluşturan değer yargılarının panoramasıyla karşılaşacaksınız.
Bu romanda A.Mithat'ın ortaya koyduğu temel karşıtlık Felatun Bey’le
Rakım Efendi'nin temsil ettikleri tembellikle israf ile çalışkanlık ve
tutumluluk arasındadır. A.Mithat, batılılaşmayı yanlış anlayan Felatun
Bey'in karşısına doğru anlayan Rakım Efendi'yi koyarak ideal
sayabileceğimiz bir Osmanlı efendisi çizer. Romanda Felatun'dan daha
çok üzerinde durulan Rakım para işlerinde dikkatli,çalışarak
kazanan,fakirken durumunu düzeltebilen başarılı bir adamdır.Rakım'ın
biraz da A.Mithat'ın kendisi olduğu ortadadır.Bu iki adamı
karşılaştırmak amacı romanın konusunu da belirler.Felatun ile Rakım'ı
benzer olaylar ve durumlar içerisine yerleştirerek aralarındaki farkı
belirler.

II. TEMALAR

Ferdi Tema

Eserde en çok dikkat çeken ferdi temaların başında aşk konusu
gelmektedir.Rakım ile Canan arasında yaşanan saf ve temiz aşk, bu
duygunun kural ve sınıf tanımadığını ortaya koyması bakımından
önemlidir.Öyle ki biri kültürlü öbürü ise para karşılığı satın alınan
cahil birisidir, ancak bunun yanında Canan zamanla Rakım tarafından-
bir nevi yazarın isteğiyle diyebiliriz- kendisine layık bir duruma
getirilince bu fark ortadan kalkmıştır.Diğer yandan İngiliz kızlarının
özellikle Can’ın Rakım’a karşı beslediği karşılıksız aşk duygusu da
dikkate değer bir olaydır.
Eserde şehvet duygusuna da yer verilmiştir.Josefino’nun kendinden yaşça
küçük olmasına rağmen Rakım’a karşı hissettiği cinsel duygularla
karışık insani sevginin romanda önemli bir yeri vardır.
Kıskançlık duygusuna da az da olsa aşk duygusu dahilinde yer
verilmiştir.Bu daha çok paylaşmaya karşı duruş şeklindeki bir histir.Bu
duyguyu da gerek Canan’da gerek İngiliz kızlarının her ikisinde de
birbirlerine karşı kendini göstermektedir ki bu da yine Rakım’a
karşıdır.
Ayrıca acıma duygusu da güçlü bir şekilde hissettirilmiştir.Rakım
Can’ın kendisine karşı beslediği tek taraflı aşk yüzünden düştüğü
amansız hastalık nedeniyle her geçen gün daha da erimesini görünce ona
çok acımaktadır.Ancak bu hastalığın sebebinin kendisi olduğunu
öğrenince, üzüntüsü ve acıma duygusu onda adeta ıstırap haline
gelmiştir.

Sosyal Tema

Eserde sosyal tema ferdi temaya göre daha arka planda kalmıştır.Aslında
yazar ağırlıklı olarak tek bir sosyal temayı işlediği için eserin
bütününden bu konuyu çıkarmak pek kolay değildir.Bu konu ise
“Batılılaşma” konusu ve batılılaşma karşısında bizim toplumumuzun ve
kültürümüzün nasıl etkilendiği meselesidir.Eserde Rakım Efendi ve
Felatun Bey, iki örnek tip ele alınarak batılılaşmayı nasıl anladığımız
masaya konmaya çalışılmıştır.Batılılaşma ve çağdaşlaşma yolunda
Avrupa’dan yalnız bilim ve teknik yönünden faydalanmamız gerektiği
gerçeği okuyucuya verilmek istenmiş.Bunun dışında kalan yaşam biçimi,
milli zevklerimiz, milli kültürümüz asırların birikimiyle zaten bizde
en özgün biçimde mevcuttur düşüncesi dile getirilmiştir.
Eserde bunun yanında o zamanların amansız hastalığı olan “Verem” konusu
da işlenmiştir.Bu hastalık o zaman için tedavisi olmayan ve kurtuluşu
zor olan bir hastalık olduğu için halk arasında korku duyulan bir
durumdur.

III. KİŞİLER

A.Fonksiyonları Bakımından Kişiler
a.Birinci Derecedeki Kişiler

Rakım Efendi: İki zıt tipin karşılaştırılması şeklinde oluşturulan bu
romanda en çok konu edilen kişi Rakım Efendi ağırbaşlı, çalışkan,
vaktini boşa harcamayan biridir. Onun ilişkileri karşılıklı çıkarlara
dayanmamaktadır. Rakım Efendi, Fransızca, Arapça ve Farsça’yı anadili
gibi bilmektedir. Bu özellikleriyle Rakım Efendi kültürlü, bilgili,
çağdaş ve batılılaşmayı doğru anlayan bir tip olarak göze çarpmaktadır.
Aynı zamanda o,ahlaklı ve iyi huy olarak gördüğümüz tüm davranışları
üzerinde toplamıştır ki bu yönüyle tam bir Osmanlı beyefendisi özelliği
göstermektedir.
Rakım Efendi saydığımız özellikleriyle adeta okuyucunun zihninde bir
melek olduğu düşüncesini uyandırmıştır. Ancak yazar bu durumda romana
müdahale ederek Rakım Efendi’nin sonuçta bir insan olduğu gerçeğini
okuyucuya göstermektedir. Bunu da roman içerisinde gerek Josefino ile
girdiği gizli, ancak pek de fena sayılmayacak ilişkiden gerek ev içinde
Canan ile girdiği ilişkiden gerekse de çok nadir de olsa Felatun Bey
hakkında zihninden geçirdiği haklı ve olumsuz düşüncelerden
yararlanarak okuyucuya göstermektedir.

Felatun Bey: Romandaki zıt kişiliklerden olumsuz tarafı temsil eden
Felatun Bey isminden dolayı kendini çok bilgili, kültürlü biri olarak
görür çevresine de böyle görünmeye çalışır. Kendileri her geçen gün
değer yargılarına biraz daha yabancılaşarak güzel Fransız kadınlarıyla
çıkarlara dayanan kısa ömürlü aşklar yaşarken, kötü sonunu hazırlamakta
olduğunun farkında değildir.
Yazar bu tip sayesinde okuyucuya yapmaması gereken davranışları açık
bir şekilde söylemekte ve okuyucunun Rakım Efendi ile bu tip arasında
bir seçim yapmasını istemektedir, ancak Felatun Bey’in çirkin
taraflarını göstererek seçimi okuyucuya bırakmıştır. Ayrıca zamanın
genel düşünce yapısı Felatun Bey üzerinde toplanarak taklitçiliğin
etkisiyle kişinin yozlaşması okuyucuya çok çarpıcı bir şekilde
verilmiştir.


b.Hasım veya Karşı Gücü Temsil Eden Kişiler

Romanda varlığını açık olarak hissettiğimiz düşman veya karşı gücü
temsil eden bir tip bulunmamaktadır, ancak bu bahiste Rakım Efendi’nin
tam zıttı davranışlar sergilemesi bakımından Felatun Bey’i
zikredebiliriz.

c.Arzu Edilen ve Korku duyulan Kişiler ya da Kavramlar

Burada Canan’ın adını verebiliriz. Rakım Efendi Canan’ı satın aldığı
ilk sıralarda bu kızın sağlıksız ve bakımsız durumda olması sebebiyle
Canan’a herhangi bir ilgi duymamıştır, fakat Canan’daki zarifliği ve
güzelliği daha ilk bakışında fark etmiştir. Dadı Kalfa’nın iyi
bakıcılığı ve Rakım’ın da çok yakın olarak ilgilenmesi sonucunda adeta
Canan’ın içindeki cevher ortaya çıkmıştır. İleride yönlendirici kişiler
bahsinde sayacağımız Josefino’nun etkisi yardımıyla da Rakım bu
çekiciliğe daha fazla karşı koyamamıştır.Bunun yanında Dadı Kalfa da
Canan’ı etkilemekte ve ona Rakım’ı nasıl etkileyeceği konusunda
taktikler vermektedir.Gerek Dadı Kalfa gerek Josefino mükemmel
kişiliklere sahip olan bu iki çocuğun birbirine çok yakışacağını
düşünmekte ve her ikisi de bu çocukları etkilemek ve birbirine
kavuşturmak için başarılı olana kadar büyük çaba harcamışlardır.

d.Yönlendirici Kişiler

Josefino: Bu kişi roman içerisinde büyük bir etkiye sahip olması
sebebiyle önemli bir yere sahiptir. Bir arkadaş toplantısında Rakım’la
tanışan Josefino Rakım’la daha yakın bir ilişki kurmak için özel bir
çaba harcamış, Canan’a ders vermeyi sadece Rakım’ın dostluğu karşısında
kabul etmiş, kısa süre sonra Beyoğlu’ndaki kendi evinde Rakım’la bir
muhabbet içerisine isteyerek girmiştir ve böylece kendi egosunu tatmin
etmiştir. Belki bu tatminlikten dolayıdır ki yaşça küçük olmasına
rağmen çok beğendiği Rakım’ı en az Rakım kadar sevdiği Canan’a daha
layık gördüğünü söylemiştir.Bu yolla Canan’la Rakım’ın mutluluğuna
büyük katkıda bulunmuştur.

Dadı Kalfa(Fedayi):Yönlendirici özelliği Canan üzerinde ağır basan
Fedayi eve ilk geldiği sıralarda toy ve eğitimsiz olan Canan’ın yetişip
serpilmesinde büyük etki yapmış, Rakım’ın gözü önünde Canan’ın yeniden
doğmasını sağlamıştır. Bunu yaparken de bu iki çocuğu birbirine çok
yakıştırdığı için kızın içine Rakım’a karşı aşk tohumunu kendisi
serpmiştir. Bu kişinin evde yapılması gereken bazı işlerin ve
halledilmesi gereken eksiklerin tamamlanması için Rakım’ı uyarması
bakımından da bir yönlendirici tarafı bulunmaktadır.

Doktor Z: Doktor İngiliz kızın Rakım’a karşı duyduğu derin aşk
sebebiyle ince hastalığa düştüğü sırada romana girmiştir. Yaptığı
ilginç muayene sonunda teşhisi koymuş ve kızın dermanının da Rakım
Efendi’de bulunduğunu belirtmiştir. Burada Mister Ziklas’ı kızla
Rakım’ın evlenmesi gerektiğine inandırması bakımından yönlendirici bir
kimliğe sahiptir.

e.Alıcı Kişiler

Can: Bu romanda alıcı kişi olarak en başta Can’ı sayabiliriz. Rakım bu
İngiliz kızlara ders vermeye başladıktan ilk zamanlardan beri her
ikisini de büyük ölçüde etkilemiştir, ancak bunun farkında değildir.
Gerek düzgün bir fizik ve yüz yapısına gerek iyi huy ve ahlaka sahip
olması bakımından kızlara kendisini sevdirmiştir.Öyle ki, Can aradan
geçen yaklaşık bir sene sonra devasız bir derde tutulmuş,günden güne
erimeye başlamıştır.Tabii ki Rakım’ın bu durumdan haberi ancak bu anda
oluyor.Ancak anlaşılmaz bir şekilde Can yakalandığı bu amansız
hastalıktan kurtuluyor ve tekrar hayata dönüyor.Bu olayda Can’ın rolüne
bakacak olursak Can kendi kendini böyle bir derde düşürüyor ve sonunda
da akıl almaz zararlar görüyor.

Margrit: İngiliz kızlardan Margrit kardeşi Can kadar etkilenmese de
roman içinde Rakım’dan o da etkilenmiş ve hayatından eskisi kadar zevk
almamaya başlamıştır. Zira Margrit de babası tarafından bu olaylarda
daha fazla zarar görmemesi için İstanbul’dan başka bir yere
gönderilmiştir. Kısaca Margrit için de Rakım’la yakınlaşması sonucu
onun da olumsuz yönde etkilenen kişilerden olduğunu söyleyebiliriz.

Polini: Bu kişilik romanda para ve zevk düşkünü olan ve varlıklı
erkekleri sömüren bir özellikte verilmiştir. Bu kadın alafranga
kültürünün tipik bir örneği olarak görünmekle beraber hafiften de
meşrep biridir. Roman içerisinde Felatun’a kumar gibi kötü bir
alışkanlık karşısında destek olmakta onu teşvik etmektedir.Gece
alemlerinde,kumar masalarında Felatun’un serveti tükenince Polini
Felatun’u terk etmiş,ancak Rakım’ın tüm uyarılarına rağmen Felatun bu
olaydan sonra durumu anlayabilmiştir.Bu özellikleriyle Polini çıkarcı
ve şeytan kadın olarak karşımıza çıkmaktadır.

f.Yardımcı Kişiler

Mister ve Misters Ziklas: Bu iki kişilik sadece Rakım Efendi’nin iyi
özelliklerini dile getirme, okuyucuya sunma, aynı zamanda Felatun
Bey’in çirkinliklerini de hatırlatarak bu iki kişilik arasındaki farkın
hatırda kalmasını sağlamak amacıyla romanda yer almaktadır. Aslında iyi
ile çirkin olanın karşılaştırılmasının yapıldığı romanda gerçekte
yazarın düşünceleri olan iyi huy ve erdemlerin savunulması çoğunlukla
bu iki kişinin ağzından verilmek istenmiştir.Bu kişilerin romandaki
rolleri bundan ibarettir ve yardımcı kişi olarak gözümüze
çarpmaktadırlar.

Dekoratif unsur Durumundaki Kişiler ve Kavramlar

Mihriban Hanım: Roman içerisinde pek bir görevi olmamakla beraber
Felatun Bey’in kardeşi olarak ara sıra hatırlanmaktadır. Mihriban Hanım
alafranga hayatı seçmiş olan bir aileden gelmiş olmasına rağmen
babasının ölümünden sonra Felatun Bey kendisiyle ilgilenmemiş, kendisi
de orta halli biriyle evlenerek alaturka hayata mahkûm olmuştur.
Bilgisiz ve narin yetiştirildiği için bu evlilikten sonra kocası
tarafından bir eğitime tutulmuştur. Kişinin aslına dönmeye mecbur
kalmasını göstermesi bakımından romanda önemli bir yere ve role
sahiptir.

B. Tipleri Bakımından Kişiler
B.1. Toplumsal Tipler
B.1.1. Kadın Tipleri
B.1.1.a. Orta Halli ve Koruyucu Kadın Tipi

Dadı Kalfa(Fedayi): Bu romanda Fedayi koruyucu kadın tipine en iyi
örnek olarak görünmektedir. Rakım Bey’in babası öldükten sonra Rakım’ın
annesiyle beraber bu çocuğa annelik yapmış, annesi öldükten sonra da
Rakım’a adeta can yoldaşı olmuştur. Kendi çocuğu yerine koyduğu
Rakım’ın mürüvvetini görmeyi tam bir anne edasıyla istemiştir. Rakım’ın
Canan’ı satın almasından sonra da Canan’ı kızı yerine koymuş ve Rakım’a
karşı sergilemiş olduğu koruyuculuk görevini Canan’a da
göstermiştir.Romanda almış olduğu isim de bu özelliğine uygunluk
göstermektedir.

B.1.1.b. Düşmüş Kadın Tipi

Polini: Bu tipe birebir uymamakla beraber Polini’yi, Felatun Bey’in
serveti tükenince onu terk etmesi bakımından bu bahiste
yazabiliriz.Polini bir hayat kadını değildir ancak yiyici bir kadın
olarak görünmektedir.Onun bu durumu ise Felatun hariç bütün Beyoğlu
ahalisi tarafından bilinmektedir ve Rakım tarafından da uyarılmasına
rağmen Felatun kendini bu gafletten kurtamaya bile çalışmamıştır.Bu
tipin romandaki bir başka özelliği de erkeği avucunun içine almayı çok
iyi beceren bir karaktere sahiptir.

B.1.2. Genç Kız Tipleri
B.1.2.a Duygulu(Onurlu) Genç Kız Tipi

Can: Bu romanda Can kendi içinde yaşadığı fırtınaları dışa vurmayan
veya vuramayan, hislerini içine atarak sonunda kendi çöküşünü
hazırlayan, ancak ölüm döşeğinde duygularını dışa vurabilen bir tip
olarak karşımıza çıkmaktadır.Tüm bu iç fırtınalarına rağmen kalbinde
başkası olduğuna inandığı Rakım’ı kendisi gibi feci bir sona mahkum
etmemek için reddetmiştir.Anlaşılmaz bir şekilde hayata tekrar
döndükten sonra da neredeyse kendi sonuna sebep olacak olan aşkını
kalbine gömmeyi başarmıştır.

Margrit: O da kardeşi gibi duygulu bir kişiliğe sahiptir.En az Can
kadar Rakım’dan etkilenmiş ve kardeşi hayattan kopmaya başladıktan
sonra da onun gibi olmamak için duygularına esir olmadan onları
bastırmayı başarmıştır.Fakat İstanbul’dan ayrılırken o da sırrını
Rakım’a açmıştır.

B.2. Fırsatçı Tipi

Rakım Efendi: Rakım Efendi genç yaşta olmasına rağmen büyük bir
olgunlukla kendi durumunu düzeltmek ve ailesi saydığı iki kişiyi daha
rahat yaşatmak için eline geçen fırsatları değerlendirmeyi bilmesi
bakımından fırsatçı bir kişiliğe sahiptir.

Felatun Bey: Bu kişi ise romanda fırsatçı özelliğini Rakım Efendi gibi
iyiliği ve refahı için kullanmamış, tersine servetini ve şerefini
azaltacak yerlerde fırsatçılığını konuşturmuştur.Hele günü birlik
ilişkiler bulmakta onun üstüne yoktur.

B.3. Ruhsal Tipler

Felatun Bey: Felatın Bey’in ruhsal yapısı romanda işlenmemekle beraber
aslında kendi içinde bir çelişki yaşadığı açık olarak
görülmektedir.Asıl bağlı olduğu kültürel yapıyı göz ardı ederek aslında
yabancı olduğu bir yaşama kendini dahil etmiş olması bakımından ruhsal
ve düşünce yapısında bazı bozukluklar var diyebiliriz.

B.4. Esir Tipler

Canan: Bu romanda dönemin sosyal yapısı hakkında da bilgi
alabileceğimiz bu bahiste en iyi örnek olarak Canan’ın adını
verebiliriz.Rakım Efendi bu kızı satın aldıktan sonra onu sanki esir
değil de evlatlık almış gibi davranmış, sonraları ise onunla evlenmeyi
bile gerçekleştirmiştir.Canan da bu kaderine karşı gelmemekte,
efendisine ve dadına karşı görevini layıkıyla yerine getirmektedir.
Bunun dışında gerek Ziklas ailesinin gerek Josefino’nun hizmetçileri de
roman içerisinde yer yer ortaya çıkmaktadırlar.Onlar da bu kavrama
dahil oldukları için bu bahiste söylenebilirler.

IV. ZAMAN

A.Sosyal Zaman

Bu romanda zaman kavramı belirtilmemiş, olayların gerçekleştiği ve
kişilerin bulunduğu zaman tam olarak verilmemiş, bu kavramın okuyucunun
kendisi tarafından anlaşılması sağlanmaya çalışılmış.
Felatun Bey ile Rakım Efendi adlı romanda olaylar XIX. yy.’ın sonları
ve XX. yy.’ın başlarında geçtiği anlaşılmaktadır.Bu da Osmanlı
Devleti’nin yıkılmaya yüz tuttuğu için aydınların devleti kurtarma
çabasına düştüğü, türlü fikirlerin ortaya atıldığı yıllara denk
gelmektedir.Bu dönemde Türk aydınlar Avrupa’ya gitmiş, orada gördükleri
yenilikleri kendi vatanlarına getirmeye çalışmışlardır.Bu çabalar
sonucunda birçok yenilik yapılmış, her alanda iyileştirmeye
gidilmiştir. Ancak kültürümüzde görülen aşırı yozlaşma, dilimize giren
aşırı fazla yabancı sözcük, batılılaşmayı ve gelişmeyi yanlış anlamayla
gelen taklitçilik nedeniyle yenilik hareketleri amacını bulamamıştır.
Romanda da gördüğümüz alafranga kültüre özenti ve kendi benliğine
giderek uzaklaşma olgusuna bakacak olursak romanda sosyal zamanın 1870
ve 1880’li yıllar olduğu anlaşılmaktadır.Aynı zamanda Rakım Efendi’nin
Fransızca tercümeler yapmasına bakacak tahminimizin doğru olduğu
anlaşılmaktadır.Çünkü Batıdan yapılan çeviriler ilk defa Tanzimat
yıllarında yoğun ve sağlıklı olarak yapılmıştır.

B.Ferdi Zaman

Ahmet Mithat Efendi’nin bu eserinde ferdi zaman sosyal zamana göre daha
belirgin bir haldedir.Roman kişilerinin yaşadığı olaylar belli bir
kronolojik sıraya konmuştur, ancak yazar yer yer geriye dönerek belli
bir zamandır unutulan kişiler hakkında bilgi vermiş ve o anda ne halde
olduklarını okuyucuya bildirmiştir.
Yazar olayları anlatmaya geriden başlamış, ana kişilerin öz
geçmişlerini ve hayatlarını okuyucuya anlatmıştır.İlk iki bölüm Felatun
Bey ve Rakım Efendi’nin böylece aile hayatlarının ve geçmişlerinin
anlatılmasıyla geçmiştir.Romanın asıl bölümleri ise üçüncü bölümde
başlar.
Buna rağmen ikinci bölümde Rakım’ın eğitimine kendi çabasıyla dört yıl faydalı bir şekilde devam ettiği söylenmiştir.
Üçüncü bölümde Rakım İngiliz kızlara derse gitmeye başlar, aynı zamanda
da Canan’a ders vermeye başlar.Bir ay sonra Canan Türkçe’yi öğrenmedeki
başarısıyla İngiliz kızları geçer.Canan Rakım’ın evine geleli üç ay
olmuştu ki Canan’ın iyileştiği her geçen gün daha da belli
olmakta,güzelleşip serpilmeye başlamıştır.
İngiliz kızlara ders vermeye başlayalı altı ay olmuştu ki kızlar
Türkçe’yi iyi öğrenmişler, okuyup yazmakla kalmamış ve düzgün cümleler
kurmaya başlamışlar, dili yanlışız kullanmaya başlamışlardır.
Eserde bir ara unutulmuş olan Feletun Bey aradan geçen üç ay içerisinde
Polini’nin nasıl biri olduğunu anlamış, paraların suyu çektiğini
görünce aklı başına gelmiştir.Artık boş yere yapılan masraflar ona ağır
gelmeye başlamıştır.Polini bu arada Felatun’u terk etmiş ve Felatun bu
olayları Rakım’a anlatmıştır.
Rakım’ın Canan’ı satın almasının üzerinden bir seneden fazla süre geçmişti ki bu iki genç olayların sonunda evlendiler.
Can’ın ise iyileşmeye başlayıp da ilk olarak ayağa kalkmasının ardından
iki buçuk,üç ay kadar geçmişti ki Margrit İskenderiye’den ve Can’ın
yavuklusu İzmir’den ve Margrit ile evlenmesi yine bu aralık
kararlaştırılan bir yeğeni de Halep’ten gelip kasım üzeri bunların
evliliği yapılmıştır ve düğünde Rakım bile oynamıştır.
Bu düğünün üzerinden de altı ay geçmişti ki Canan ile Rakım’ın bir
erkek çocukları oldu ve bu mutlu haberle yazar sözlerine son
vermektedir.

V. MEKÂN

Geniş Mekânlar

Romanda geniş mekân fazla önem taşımamakta, ancak yaşanılan yerin büyük
bir şehir olduğu hemen okuyucu tarafından anlaşılmaktadır.Romandaki
geniş mekân Osmanlı’nın dışa açılan penceresi olan İstanbul gibi büyük
bir şehirdir.
İstanbul Türk halkı için daima çok önemli bir merkez olmuştur. Türk
milleti gerek Anadolu’ya girdikten sonra gerek Osmanlı kurulduktan
sonra her zaman İstanbul’a ulaşmaya çalışmıştır.Halk yüzyıllar boyunca
oradan yönetilmiş, bütün yenilikleri ilk İstanbul halkı görmüş, orası
Türk milletinin adeta vitrini olmuştur.
Romanda da gördüğümüz gibi şehir hayatı çok hareketli verilmeye
çalışılmış ve büyük kentlerin mozaik olma özelliği başarılı bir şekilde
işlenmiştir.Romandaki İngiliz ailesine, Çerkez esire(CANAN),Rakım’ın
Rum dostlarına ve Fransız Josefino’ya bakacak olursak bunu daha iyi
anlayabiliriz.

Ana Mekânlar

Bu romanda ana mekânlar sınırlıdır.Romanda ana mekânın sınırlı oluşu,
romanın bütününün belli birkaç farklı alanda başlayıp bitmesi ,
olayların sınırlı bir çevrede gelişmesinden ve kişilerin de az
olmasından dolayıdır.Ancak romanın böyle olması kişiler arasındaki
ilişkilerin daha açık ve daha ayrıntılı olarak verilmesine zemin
hazırlamıştır.
Romanda olaylar en çok Rakım’ın evinde gerçekleşmektedir.Bunun dışında
Mister Ziklas’ın evi ve Josefino’nun evi eserde yer almakta ve bazı
kısımlarda önemli sayılabilecek olaylar bu mekânlarda
geçmektedir.Romanda Rakım’ın evi çok ziyaret edildiği için yazar orayı
tasvir etme ihtiyacı duymuştur: Ev bir katlı idi.Zemide
mutfak,kiler,odunluk ve ev altı vardır.Ev üç odalı ve bir salonlu,
duvarları kağıtlı ve boyalıdır.Yerlerde güzel halılar döşelidir.Bu
özellikleriyle tam bir Türk evi görüntüsündedir.
Bunun dışında fazla ve gereksiz mekân tasvirlerine yer verilmemiştir.

İç Mekânlar

İç mekân romanda olayların çoğunlukla gerçekleştiği yerler olmasına
rağmen kişilerin ruh hallerine fazla etki etmediği için tasvire de
gerek duyulmamıştır.Bu iç mekânlarda da olaylar belli bölümlerde
sınırlı kalmış, genellikle evlerin salonlarında geçmiştir.Sadece birkaç
bölümde: Canan’ın bir defa Rakım’ı bir defa da Josefino’yu yatırmak
için Rakım’ın odasına girilmiş, yine Rakım’ın evinde İngilizlere
verilen davette diğer odalara geçilmiştir.

Dış Mekânlar

Dış mekânlar da eserde sıkça yer bulmuş,ancak bunlar hep Rakım Bey bir
yerden bir yere giderken sadece adı geçen yerlerdir.Buralar Beyoğlu,
Posta Sokağı, Postabaşı, Tophane, Salıpazarı gibi yerlerdir.Bu yerler
devamlı Rakım’ın yol güzergahını belirtmek için anılmıştır.
Ayrıca bir de hep beraber gittikleri Kağıthane’deki kır gezintisi
vardır.Bir günlerini burada geçirdikleri için yazar da bu tabiat
parçasının o anki durumunu biraz okuyucuya verme ihtiyacı duymuştur.

Mekân-İnsan İlişkisi

Eserde mekânın insan üzerinde herhangi bir etkisi yoktur.Bu yüzden
tasvire de çok yer verilmemiştir.Ancak evlerin genel durumunun aile
yaşantısına uygunluğu bakımından bazı değerlendirmeler eser içerisinde
kişilerin ağzından yapılmıştır.Örneğin Rakım’ın evi tam olarak Türk ev
yaşantısına uymaktadır.Bunun yanında Felatun Bey’in babasının kendi
evlerini alafranga yaşantısına göre düzenlemesi önemli bir ayrıntıdır.

Mekân-Eşya İlişkisi

Eserde mekân-eşya ilişkisi de kişilerin yaşam biçimlerine göre dikkate
alınmış, yaşadığı yerler kültür farklarına göre döşenmiştir.Eşyalar da
kişiler üzerinde etki bırakan unsurlar olmadığı için eşyaların ev
içindeki dizilişleri, mekânla olan uyumlulukları ve eşya tasvirleri
gibi konulara önem verilmemiştir.


VI. BAKIŞ AÇISI VE ANLATICI


A.Anlatıcının Konumu

Felatun Bey ile Rakım Efendi adlı romanda gözlemci anlatıcı (yazar
Anlatıcı) tekniği kullanılmıştır. Bu tekniğe göre anlatıcı olaylara
görgü tanığı konumundadır ve olaylara belli bir mesafede durur. Yazar
gördüklerini ya nesnel olarak anlatır ya da etken bir biçimde olaylara
kendi düşüncelerini de katar.
Gözlemci anlatıcı bu romanda da olduğu gibi bazen kendini açıkça belli
eder, olayları keserek araya girer ve kendi fikrini söyleyerek
okuyucuya kendi tercihini sorar.Diğer taraftan anlatıcı hakim bir
konumdadır ve olayların öncesini sonrasını ve o anını bilir.O her zaman
her yerde ve her olup biteni bilir, yeri gelince her şeyden haber verir.
Diğer yandan olaylara müdahalesi, kişileri yönlendirmesi, soru sorması
ve yanlı tutumuna bakacak olursak yazar anlatma yöntemini
kullanmıştır.Esere baktığımız zaman olayların geçmiş zamanda
gerçekleştiği ve sonradan anlatıcı yazar tarafından okuyucuya
bildirildiği görülür ki bu da anlatma tekniğinin bir özelliğidir.

B.Anlatıcının Tutumu

Ahmet Mithat Efendi’nin bu eseri romantizmin etkisinde yazılmış bir
eserdir.Yazarın kendi tasarrufu eserde baya etkili bir şekilde kendini
göstermektedir ve yazarın yanlı tutumu etkisiyle okuyucu
yönlendirilmeye çalışılmaktadır.
Romanda iyi ile kötünün karşılaştırılması yapılmış iyinin yanında kötü
olan da açık olarak gözler önüne serilmektedir.Burada yazarın
düşünceleri gerçekçi bir tutumla verilmek istenmiş iyinin savunuculuğu
yapılmıştır.
Felatun Bey’in yozlaşmış kişiliği ve taklitçiliği eserde yerilmiş,
okuyucuya “Kendi özüne sahip çık.” denilerek Rakım Bey övülmüştür.

Yazarla Eseri Arasındaki İlişki

Eser yazarın, kalemine ne derece hakim biri olduğu konusunda bir kanıt
niteliğindedir.Düşüncelerini halka ifade etmek için bir araç olarak
kullandığı romanı eğitici bir unsur olarak görmüştür.
Anlatma tekniğini kullandığı bu eserinde yazar, halka sunmak istediği
düşüncelerini Rakım Bey’in ağzından vermiştir.Bu duruma bakacak olursak
yazar bu romanda bir nevi kendini anlatmıştır.Belki de bundan dolayı
olayların geçmişini ve geleceğini bilmektedir ve hakim bir bakışla
esere dahil durumdadır.



C.Anlatım Açısı

Yazar eserinde bir fikrin savunmasını yaptığı için kişilerden ve
anlatım biçiminden ziyade olayları öne çıkarmaya çalışmıştır.Kişiler
arasındaki etkileşim, kişilerin iyi ve kötü tarafları çerçevesinde
doğru ve yanlış olanın değerlendirmesi, kişilerin birbirini
yönlendirmesi gibi unsurlar eserde yazarın istediği şekilde
kullanılmıştır.
Esere farklı kişilerin gözüyle baktığımız zaman olayları bazen dıştan
içe bazen de içten dışa olarak gözlemleriz.Bu bakımdan eserin baş
kahramanlarından Rakım Efendi yeri geldiğinde yönlendirici yeri
geldiğinde yönlendirilen kişi olabilmektedir.
Eserde aslında içten dışa dönük anlatım fazla yer almamaktadır, ancak
gerçekte yazarın düşünceleri olan Rakım’ın Felatun hakkındaki
düşünceleri ve bunun tam tersi Felatun’un Rakım hakkındaki düşünceleri
iç konuşmaları şeklinde verilmiştir.
Felatun Bey ile Rakım Bey metninde hangi olay ya da kişi romantizm akımının özelliklerini en iyi ifade eder? neden??


Felatun Bey. Çünkü babasının servetini fütursuzca harcayan, gösteriş
meraklısı bir concon; kadın düşkünü, kumarbaz, alafranga yaşayışı
tatbikinde dejenerasyona sapmış, işsiz güçsüz madara bir adamdır. Rakım
Efendi ise alın teriyle para kazanan ve bencil olmayan bir
insandır.Mr.Ziklas adlı biR adamın kızlarına ders verir.


Felatun Bey ve Rakım Efendi romanı metin okuyucu ilişkisi bakımından nasıl bir nitelik taşır?


Felatun Bey ile Rakım Efendi romanı okuyucuyu bilinçlendirmek için
ahlaki ve sosyal sorunlarla ilgili fikirler veya dersler içermektedir
yazar kahramanlar arasında taraf tutarak okuyucuyu bilinçlendirmek
ister bunu yaparkende sürekli felatun beyin hatalarına odaklar okuru,
okur romandaki kötü olayların merkezinde onu gördüğünden iyiyi
sembolize eden rakım efendi karekteri okurları olumlu yönde
etkiliyebilmektedir.



Felatun Bey ve Rakım Efendi romanına ait metinde temel çatışmayı ifade
eden 2 kavram nedir ve temel çatışmanın oluşturduğu tema nedir?


zenginlik fakirlik çatışması değil mi?.çünkü biri zengin ve şımarık ,diğeri ise fakir birisi.

Felatun ßey ile Rakım efendi romanında ele alınan toplumsal sorunlar nelerdir?


Emek harcamadan babasının mirasına konan, bu serveti kötü yolda
harcayan yanlış batılılaşmış bir kişilik olan felatun bey karakteriyle
bu kötü özellikler eleştirilmektedir devrin sosyal yaşantısın da
batılaşmayı yanlış kavrayıp uygulamaya kalkan insanların başlarından bu
tür pek çok olayın geçtiğini pek çok insanın bundan zarar gördüğünü
söylemek çok da yanlış olmaz felatun bey gibi karakterler ahlak
bakımından da zayıf olduklarından ve söz dinlemediklerinden sonuçta
zarar gören hep bu tip karakterler olmuştur devri için önemli bir diğer
sorun da kötü kadınlarla arkadaşlık kurmasının vahim sonuçlarıdır.
felatun bey böyle bir kadınla ilişki kurmuş ve kumarda bütün servetini
kaybetmiştir. rakım efendi ise kumara bulaşmayan ahlaklı çalışkan
dürüst ve bu olumlu niteliklerinin yanı sıra fransızca' ya olan
hakimiyeti dolayısıyla da doğru batılaşmanın sembol şahsiyetidir onun
roman boyunca yazar tarafından övülmesi romandaki diğer kahramanların
onu haklı bulmaları eserin batılılaşmanın nasıl olması gerektiği
konusunda yazılmış olabileceği sonucuna bizi götürür roman da işlenen
toplumsal sorunlar günümüzde de yaşanmaktadır ahlaksız bilgisiz söz
dinlemeyen insanların başlarından geçen kötü olaylara yazılı ve görsel
basında sıkça karşılaşmaktayız yüzyıllar öncesinde ki sorunların
günümüzde de benzerlerine rastlamaktayız.
Sizce felatun bey ile rakım efendi neden iyi(mutlu)bir sonla bitiyor


romantizm akımının etkisinden dolayı mutlu sonla biter..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Felatun bey ile Rakım Efendi ve Ateşten Gömlek
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.forumyok.forumm.biz :: ÖĞRENCİ ÖZEL :: Dil ve Anlatım :: Soru-Cevap-Konu Anlatım-
Buraya geçin: